Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/502 E. 2023/871 K. 27.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/635 Esas
KARAR NO:2023/857

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/09/2022
KARAR TARİHİ:21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyaya yapmış olduğu itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı taraf tüm ihtarlarıma rağmen borcunu ödememiş olduğundan dolayı kendisi hakkında …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası kapsamında takibe geçilmiş olup davalı tarafından ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkil tarafından davalı tarafa güvenlik hizmeti verildiğini, davalı güvenlik hizmeti karşılığı olan ödemelerini yapmadığını, ilaveten, takip konusu meblağ davalı tarafça gayet iyi bir şekilde bilinmekte olup, aynı zamanda likid bir alacak olduğunu, taraflar tacir olduğundan ticari dava arabuluculuk şartı 23.05.2022 tarihinde anlaşmama sonuçlu olarak yerine getirildiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davalarının kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket ve davacı şirket güvenliği sağlamak maksadıyla 21.12.2019 – 21.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sözleşme imzalandığını, ancak hiçbir sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmeyen ve güvenlik maksadıyla imzalanmış sözleşme halefinde güvenlik sağlama sorumluluğunu yerine getirmeyen davacının taraflarına “sözde” güvenlik hizmeti verildiği ve verilen hizmetin gerçekleştirilmediği ve bu bağlamda da ilgili ödemelerin yapılmasına ilişkin olarak davacı şirket tarafından … yevmiye no.lu ve 17.02.2022 tarihli ihtarname ile ekinde 31.540,46 TL bedelli … no.lu ve 14.02.2022 tarihli e-arşiv faturası ile yine dava dışı başka bir şirket olan 11 … … Ltd. Şti tarafından 03.2081 yevmiye no.lu ve 17.02.2022 tarihli ihtarname ile ekinde 17.356,58 TL bedelli, … no.lu 14.02.2022 tarihli e-arşiv faturası gönderildiğini, işbu ihtarnameler taraflarına 21.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup faturalara 25.01.2022 tarihinde … yevmiye no.lu …. Noterliğince düzenlenmiş ihbarname ile süresi içerisinde itiraz edildiğini, ancak davacı taraf icra dosyası üzerinden haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra takibi başlattığını, iş bu takibe ve tüm ferilerine süresi içerisinde itiraz edilmiş olup takibin durduğunu, daha önce anılan ihtarnamede açıklandığı üzere davacı şirket taraflarına hiçbir güvenlik hizmeti vermemiş olup sözleşmeye aykırı bir şekilde hareket ettiğini, dolayısıyla uyuşmazlık konusu faturalara yönelik olarak hiçbir hizmetini yerine getirmeyen davacının hiçbir hak ve alacağı ve buna ilişkin müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşme kurulduğu andan itibaren basiretli tacir hükümleri halefinde ve işbu davayı ve söz konusu dava ile ilgili icra takibini başlatarak dürüstlük kurallarını da ayrıca ihlal eden davacının geçeklikten uzak taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle mahkeme nezdinde müvekkil hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Eldeki davada, davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlu aleyhine …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile “güvenlik hizmeti fatura bedeli 31.540,46 TL ” borcun sebebi gösterilerek 31.540,46 TL asıl alacak ve 11.508,33 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.048,79 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 18/04/2022 tarihinde davalı/borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 18/04/2022 tarihinde sunulan dilekçe ile yasal 7 günlük süre içerisinde takibe itiraz edildiği, takibin durduğu, davalı/borçlu itirazının davacı/alacaklıya tebliğ edilmediği ve 29/09/2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Takip ve dava konusu faturanın davacı tarafından, “21/12/2019 24/12/2019 ARASI VERİLEN ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİ 169 YEVMİYE ” açıklamalı olarak toplam 31.540,46 TL bedelli olarak 14/02/2022 tarihinde düzenlendiği, taraflar arasında 21/12/2019 başlangıç 21/06/2020 bitiş tarihli 6 ay süreli davacı tarafından davalıya ait şantiyede 45 özel güvenlik personeli ile güvenlik hizmeti verilmesine dair 19/12/2019 tarihli “GEÇİCİ ÖZEL GÜVENLİK HİZMET SÖZLEŞMESİ” nin imzalandığı, davacı tarafından gerekli izinlerin alınarak bildirimlerin yapıldığı ve 24/12/2019 tarihinde sözleşmenin sona erdiğine dair bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı tarafından fatura konusu hizmetin verilip verilmediği ve davacının fatura nedeni ile alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 24/04/2023 tarihli rapor ile, dava konusu faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı iken davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, davaya konu belgelerden davacı tarafından davalıya ait şantiyede 45 personel ile 4 günlük özel güvenlik hizmetinin verildiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporu ile her ne kadar davacı tarafından güvenlik hizmetinin verildiği tespit edilmiş ise de, bilirkişinin hizmetin verildiğine dair tespitinin davacı tarafından alınan ve hizmetin verilmesi için gereken izinlerin alınmış olması ile bildirimlerin yapılmış olmasına dayandığı, davacının fiili olarak hizmeti verdiğine ilişkin ispata yarar bir delil sunmadığı, yemin delilinin hatırlatılmış olmasına rağmen bu delile dayanmayacağını bildirdiği, davacının fiili olarak hizmeti verdiğini ispat edemediği dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın reddine karar verilen alacak istemi yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 519,97 TL ‘ den mahsubu ile bakiye 250,12 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır