Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/493 E. 2023/759 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/493 Esas
KARAR NO:2023/759

DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/07/2022
KARAR TARİHİ:19/10/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Taş Tur. San.Tic. A.Ş.hakkında …. Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde neticelendirilen ve … sayılı ilamına binaen ….İcra Dairesi’nin … Esas Sayılı dosyasında ilamlı icra takibine girişildiğini, davalıların bilerek ve isteyerek borçlu şirketin malvarlıklarını muvazaalı olarak azalttığını ve uhdelerine geçirdiğini, mevcut borçlarından şirketi batık hale getirdiklerini, bu nedenle alacaklarının tahsil edilemediğini; davalılar ile borçlu dava dışı şirket arasında illiyet bağının bulunduğunu, davalıların dava dışı şirketi fiili yönetimi ile idare ve idame ettiklerini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalıların davacıya karşı sorumluluklarının tespiti ile …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasındaki kapak hesabı ile belirlenen toplam alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Dava; …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 04/02/2020 tarih ve … K sayılı ilamına dayalı olarak davalıların yetkili ve yöneticisi oldukları dava dışı şirket hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasında girişilen takibin sonuçsuz kalması, alacağın tahsil edilememesi nedeniyle tahsil edilemeyen alacağın TTK’daki şirket yöneticilerinin sorumluluğu hukuksal nedeni hükümleri gereği davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nun 553. maddesi; “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirket hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar. Kanundan veya esas sözleşmeden doğan bir görevi veya yetkiyi, kanuna dayanarak, başkasına devreden organlar veya kişiler, bu görev ve yetkileri devralan kişilerin seçiminde makul derecede özen göstermediklerinin ispat edilmesi hali hariç, bu kişilerin fiil ve kararlarından sorumlu olmazlar. Hiç kimse kontrolü dışında kalan, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılıklar veya yolsuzluklar sebebiyle sorumlu tutulamaz; bu sorumlu olmama durumu gözetim ve özen yükümü gerekçe gösterilerek geçersiz kılınamaz.” hükmünü içermektedir.
6102 sayılı TTK’nın 553.maddesi uyarınca 3.kişi alacaklının şirket yöneticisine karşı dolaylı zararını ancak şirketin iflası halinde isteyebileceği kabul edilmiştir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/… E-2022/… K).
Öte yandan davacının talebi, dava dışı takip borçlusu şirket hakkında girişilen ilamlı icra takibinin sonuçsuz kalması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın sorumlulardan tahsili istemine ilişkin olup; bir alacağın icra takibi ile tahsilinin talep edildikten sonra, takibin sonuçsuz/semeresiz kaldığından ve buna bağlı olarak zarara uğranıldığından bahsedebilmek için, takip hukukuna ilişkin tüm yolların tüketilmesine rağmen, alacağın tahsil edilememesi gerekir. Örneğin kesinleşen icra takibinde borçlunun borcu yeter miktarda malının bulunamaması ve haciz yahut yeterli miktarda haciz tatbik edilememesi tek başına zararın doğduğu anlamına gelmez. Borçlu, borcu ödememek adına bir takım tasarruflarla malvarlığını azaltmış ise, diğer yasal koşulların varlığı halinde bu tasarruflar İİK’nın 277.vd.maddeleri gereği iptale tabi tasarruflar olduğundan, alacaklının bu tasarrufları iptal ettirme veya paraya çevirmeyi isteme hakkı vardır. Alacaklı taraf bu yola başvurmadan doğrudan zarara uğradığını ileri süremez. Kaldı ki, takip konusu alacağın birinci derecede sorumlusu takip borçlusu olduğundan, somut olay bakımından davalıların sorumluluğuna gidilebilmesi için takibin asıl borçlusu dava dışı şirket hakkında az yukarıda açıklanan takip hukukuna ilişkin tüm yolların da tüketilmesine rağmen sonuç elde edilememesi gerekir.
Somut olayda davacı taraf, davalıların yetkili ve yöneticisi oldukları dava dışı şirket hakkında ilama dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen takibin, şirketin aktiflerinin azaltılması nedeniyle sonuçsuz kaldığını ileri sürerek sorumluluk hukuksal nedenine dayalı olarak eldeki davayı açmış ise de;
Yukarıda değinilen yasal düzenleme gereğince 3.kişi alacaklının şirket yetkilisi ve yöneticisine karşı dolaylı zararını ancak şirketin iflası halinde isteyebileceği; somut olay bakımından takip borçlusu 3.kişi şirket hakkında verilmiş herhangi bir iflas kararı bulunmadığı gibi; bu konuda herhangi bir iddianın da ileri sürülmediği; diğer yandan, bir sermaye şirketi olan anonim şirket ortaklarının, şirketin 3.kişilere karşı olan borçlarından dolaylı taahhüt etmiş oldukları sermaye borcu dışında şahsi herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı; öte yandan takip borçlusu ile takibin tarafı olmayan 3.kişiler (dosyamızda davalılar) arasındaki muvazaalı olduğu ileri sürülen tasarrufların iptaline ilişkin davacı tarafın herhangi bir girişiminin de bulunmadığı, buna bağlı olarak da doğrudan davalıların sorumluluklarına gidilemeyeceği kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL’nin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.19/10/2023

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …