Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/457 E. 2023/191 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/457 Esas
KARAR NO :2023/191

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/07/2022
KARAR TARİHİ:14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalıdan cari hesap ekstresinden anlaşılacağı üzere 7.595,02 USD alacağı bulunmakta olup müvekkili şirket tüm çabalarına rağmen söz konusu alacağını tahsil edemediğini, davalı şirket, hem müvekkili şirketten mal aldığını, hem de karşılığı olan ücreti ödemekten imtina etmekte olduğunu, iş bu durum müvekkili şirketi maddi olarak zorlamış olup hak kaybına uğrattığını, akabinde müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine başlatılmış olan icra takip sürecinde borca haksız bir itirazda bulunarak müvekkili şirketin alacağına kavuşmasının engellenmek istendiğini, davalının borca itirazı haksız olup iptal edilmesinin gerektiğini, alacaklarının tahsili ve icra inkar tazminatı talebiyle dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak davalı borçlunun arabuluculuk toplantısına katılmaması nedeniyle anlaşmanın sağlanamadığını, bu nedenle iş bu davayı açma lüzumu hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle iş bu haklı davalarının kabulüne, davalının kötü niyetli itirazının iptaline, takip tarihi itibariyle takip miktarı üzerinden işleyecek faiziyle hüküm kurulmasını, kötü niyetli davalı aleyhine %20 ‘ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki dava, usul ve yasaya aykırı olarak ikame edilmiş olup davanın reddi gerektiğini, öncelikle usul yönünden huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin alacaklının yerleşim yerinde ödenmesinin gerektiğini, bu halde yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davada yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin karşı tarafa hiçbir borcunun bulunmamakta olduğunu, ayrıca talep edilmiş olan faiz ve faiz oranının da fahiş olduğunu, faiz ve faiz oranı yönünden de davanın reddi gerektiğini, müvekkili aleyhine yapılan icra takibinin dayanağının olmadığını, davacı yan dava konusu takipten önce müvekkiline hiçbir yazılı, sözlü bildirim de yapılmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığı bir dosyada borca itiraz kötü niyetli olmayıp, yasal zeminde kötü niyetli takibi bertaraf etme zaruriyeti doğduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması sebebiyle öncelikle usulden reddi ile yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davanın reddine, davacı tarafın müvekkiline dava değerinin %20’sinden aşağıda olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine…. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile ” CARİ HESAP ALACAĞI 7.595,02 USD ” açıklaması ile 7.595,02 USD alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 22/03/2022 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 24/03/2022 tarihinde UYAP sisteminden sunulan dilekçe ile, icra dairesinin yetkisine ve borca yasal süre içerisinde itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 04/07/2022 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Takip ve dava konusu alacağın cari hesaba dayanması nedeni ile mahkememizce taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 17/02/2023 UYAP tarihli rapor ile; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından kesilen 19/10/2021 tarihli 1.062,01 USD bedelli fatura ile 31.08.2021 tarihli 11.910,92 USD bedelli faturaların her iki tarafın ticari defterine kayıtlı olup, davacının incelenen defter ve kayıtlarına göre davalıdan 2.752,85 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacı yana 2.752,85 TL borçlu olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu açıklayıcı hüküm kurmaya ve dosya kapsamına uygun olmakla mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, tarafların incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 2.752,85 TL alacaklı olduğu, bu miktarın takip tarihindeki 14,085 TL kur dikkate alındığında 195,44 USD’ye isabet ettiği anlaşılmış ve itirazın bu miktar üzerinden iptaline karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin itirazın iptaline karar verilen alacak miktarı yönünden kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın reddine karar verilen alacak istemi yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından…. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 195,44 USD yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 550,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 188,04 TL karar ve ilam harcının 1.617.64 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.429,6 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
5-Davacı tarafından ödenen 188,04 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 1.569,00 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.649,7 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 35,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 2.752,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 19.735,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
10-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 33,64 TL’sinin davalıdan bakiye 1.526,36 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır