Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/454 E. 2023/238 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/454 Esas
KARAR NO:2023/238

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/07/2022
KARAR TARİHİ:28/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin alacaklı olduğu borçlu …San Tic. A.ş Şirketi’ne karşı 17/06/2021 tarihinde 31.485,21-TL tutarında icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafça 24/06/2021 tarihinde ”Müvekkilin kendisinden herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığından ” bahisle takip alacağın tamamına itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, davalının bu itirazı haksız olup, açıkça kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalı firmaya ait aracın arızalanması sonucu 16.01.2019 Düzenleme tarihli 25.193,00 TL Bedelli, (araç tamiri, araç kapı kolları değişimi ve araç işçiliğine ilişkin) bir adet irsaliyeli fatura alacağına istinaden davalı …San Tic. A.Ş ‘ ne karşı 12/11/2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirket tebliğ aldığı ödeme emrine ve icra dairesinin yetkisine itirazında bulunması sonucu taraflarınca dosya yetkili yere gönderildiğini, akabinde ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 10/06/2021 tarihinde davalıya yeniden ödeme emri gönderildiğini ve davalı tarafça 25.06.2021 tarihinde müvekkiline hiçbir borcu bulunmadığını iddia ederek alacağın tamamına kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin nihai olarak alacağın tahsili için dava yoluna müracaat etmeden önce 28/01/2022 tarihinde dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduğunu, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, buna ilişkin son tutanakları e-imzalı halini dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, haklı davalarının kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazının iptaline ve takip konusu toplam alacak miktarı üzerinden takibin devamına, icra takibine haksız itiraz edip müvekkilinin alacağına kavuşmasını sürüncemede bırakan borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüş, yargılama sırasında vermiş olduğu dilekçesi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davasıdır.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine “06/01/2019 düzenleme tarihli 25.193,00 TL bedelli bir adet fatura” açıklaması ile 25.193,00 TL asal alacak ve 6.292,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.485,21 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 17/06/2021 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 24/06/2021 tarihli dilekçe ile süresi içerisinde takibe itiraz edildiği, takibin durduğu itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 01/07/2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı alacağının faturaya dayandırmakla alacağın tespiti için taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafından ticari defterleri bilirkişi incelemesi için ibraz edilmiş, ancak davalı tarafından ticari defter ve kayıtları mahkememizce yapılan ve ihtarlı tebligata rağmen ibraz edilmemiştir.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı yan tüzel kişi tacir olarak ticari defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelenerek düzenlenen 07/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 25.193,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, tüm dosya kapasımıc, davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması, HMK’nun ticari defterlerin ibrazına dair 222/3 maddesi ile 07/01/2023 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı yanın davalıdan 25.193,00 TL alacaklı olduğu , davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden takip öncesi dönem için faiz talep edilemeyeceği anlaşılmış ve bu nedenle davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın 25.193,00 TL asıl alacak yönünden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 25.193,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 5.038,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.720,93 TL karar ve ilam harcının 483,29 -TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.237,64 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 483,29 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 1.809,25 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.889,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.512,25 -TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 6.292,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 1.248,24 TL’sinin davalıdan, 311,76 TL’sinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır