Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/447 E. 2022/1023 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/447 Esas
KARAR NO:2022/1023

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/06/2022
KARAR TARİHİ:22/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; …markasıyla ve … alan adlı internet sitesi üzerinden e-ticaret sektöründe faaliyetlerini sürdüren müvekkilİ şirket, akdedilen sözleşmelere istinaden ülke genelindeki birçok gerçek ve/veya tüzel kişi tacirin ürünlerin satışına da aracılık etmekte olduğunu, davalı tarafla da 04/11/2020 tarihinde Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesi [kısaca “Sözleşme”] akdedildiğini, belirtmek gerekir ki, satıcıların platform üzerinden işlem yapabilmelerinin öncelikli koşulu bu sözleşmeyi elektronik ortamda onaylamış olmaları olduğunu, sözleşme uyarınca davalıya ait ürünler … alan adlı internet sitesi üzerinden tüketicilere satışa sunulmakta, her bir satış işlemiyle ilgili olarak da müvekkilinin kararlaştırılan oranlardaki komisyonlar başta olmak üzere cezai şart, hediye çeki, kargo ve iade bedellerinden kaynaklı sair hak ediş bakiyeleri doğmakta olduğunu, müvekkiline ait platform (… alan adlı internet sitesi) üzerinden yapılan işlemler neticesinde her bir taraf nezdinde doğan hak edişler faturalandırılarak cari hesaba kaydedilmekte olduğunu, müvekkili şirket, sözleşmenin diğer tarafı olan satıcıların cari hesapta alacak bakiyeleri doğduğunda ödeme işlemlerini gecikme olmaksızın yerine getirmekte olduğunu, buna karşın davalı gibi birçok satıcı tarafından borç bakiyeleri ödenmemekte, ödeme konusunda yapılan sözlü görüşmeler ile iadeli taahhütlü olarak gönderilen ihtar mahiyetindeki ödeme mektuplarına da olumlu yanıt alınamamakta olduğunu, dolayısıyla da borçlu konumundaki satıcılar aleyhine alacağın tahsili bakımından icra müdürlükleri nezdinde yasal işlemler başlatılmakta olduğunu, davalı tarafın cari hesabı da 49.785,00 TL tutarında borç bakiyesi vermesine rağmen ilgili tutar kararlaştırılan vade tarihinde ödenmediğini, yapılan sözlü görüşmeler ile davalının sözleşmede yazılı adresine tebliğ edilen ödeme mektubundan da olumlu bir netice elde edilemediğini, bu bakımdan borçlu konumundaki davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya akabinde yasal süresi içerisinde itirazda bulunulduğu için icra müdürlüğü tarafından takip işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, ihtilafın türü bakımından dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa müracaat edildiğiğni ancak yapılan görüşmeler anlaşmayla neticelendirilemediğini, arabulucu tarafından usulüne uygun surette düzenlenen anlaşmazlık son tutanağı ekte sunulduğunu, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü hakkın da saklı tutulması kaydıyla takip borçlusu – davalının itirazı haksız, kötü niyetli ve alacağın tahsilini geciktirme amaçlı olduğundan, davanın kabulü ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle dosya borçlusu – davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davalı gerçek kişi olmakla ilk olarak incelenmesi gereken husus mahkememizin somut olay bakımından görevli olup olmadığıdır.
Mahkememizce davalı tarafın tacir kaydının bulunup bulunmadığı hususunda … Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, … Esnaf ve Sanaatkarlar Odasına müzekkere yazılarak esnaf kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hangi iş kolunda faaliyet gösterdiği sorulmuş ve … Vergi Dairesinden davalının defter tutmakla yükümlü olup olmadığı, yükümlü ise hangi usulde defter tuttuğu hususu celp edilip incelenmiştir.
Gelen müzekkere cevapları ile ; davalının ticaret işletme kaydı bulunmadığı, esnaf ve sanatkar odasından gelen müzekkere cevabında daalının 42/… sicil numarasına 13/11/2020 tarihinde Konfeksiyonculuk meslek dalında … unvanı ile kayıt yaptırmış olup sicil kaydı 06/07/2022 tarihi itibari ile devam etmekte olduğunun bildirildiği, vergi dairesi kayıtlarına göre ise davalının 2019,2020,2021 yılları Gelir Vergisi Beyannamesinin gönderildiği, gelen yazı cevaplarından davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.11.2011 tarihinden sonra 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde 6335 sayılı Kanun ile değişiklik yapılmış ve ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olmasının yanında HMK’nın 114. maddesinde açıkça dava şartı olarak düzenlenmiş olduğundan, mahkemece re’sen incelenmesi gereken hususlardandır.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nın 5. maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup bu maddeye göre: her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak kabul edilecektir. Yani bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede açıkça sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalara göre davacı tüzel kişi tacir olmakla birlikte davalı yanın tacir olmadığı, bu nedenle mahkememizin uyuşmazlık bakımından görevli olmadığı ve uyuşmazlığın davalının mesleki faaliyetinden kaynaklandığı bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-)Görevli mahkemenin İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-)Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- )Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır