Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/416 E. 2023/959 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/416 Esas
KARAR NO :2023/959

DAVA:Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ:06/03/2013
KARAR TARİHİ:14/12/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; mahkememizin 20/03/2012 tarih ve …. sayılı ilamı ile davalı müflis şirketin iflasına karar verildiğini, iflas işlemlerinin …. İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasından yürütüldüğünü; müvekkili banka ile müflis davalı şirket arasında yapılmış genel kredi sözleşmeleri gereğince müflis davalı şirketin müvekkili bankaya asaleten ve müşterek borçlu, müteselsil kefil olarak borçlu olduğunu, müvekkili banka alacağının 3.294,00 TL’lik kısmının 08/05/2009 tarihli meri teminat mektubundan kaynaklandığını, davacı bankanın alacağının 2.001.340 TL’lik kısmının İİK hükümleri gereğince 19/09/2012 tarihinde iflas masasına kaydedildiğini ancak, iflas idaresi tarafından 3.494.481,68 TL’lik kısmının reddedildiğini, iflas idaresince reddedilen miktarın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle iflas idaresince reddedilen 3.494.481,68 TL alacağının da kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı müflis şirket iflas idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın, müflis şirketten iddia ettiği müflis … San.ve Tic. A.Ş.’ye olan kefaletinden doğan alacağı için ….İflas Müdürlüğü’ne alacak kaydı talebinde bulunduğunu, iflas masasına 43 no.lu kaydının yapıldığını, İİK 233.maddesi gereğince iflas idaresince davacı bankanın alacağın kısmi reddine karar verildiğini, kısmen reddedilen alacak talebinin ret gerekçesinin bankaya bildirildiğini, gerekçede kullandırılan krediler ve yapılan ödemeler hakkında davacı banka tarafından belge ibraz edilmediğini, dolayısıyla borcun tam olarak tespit etme imkanının bulunmadığını ve müflis şirketin kefaleten imzaladığı kredi sözleşmesindeki sorumluluğunun sınırlı olmakla çözümün mahkeme yoluyla halledilmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 02/05/2017 tarih ve … sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 45. Hukuk Dairesi’nin 25/05/2022 tarih ve 20222/… Esas ve 2022/… Karar sayılı kararıyla; “Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır.
İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabule elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Somut olayda, …. İcra Dairesinin … İflas sayılı dosyası ile ilgili vermiş olduğu cevabı yazısına göre, davacı 43 kayıt numarası ile iflas masasına 5.495.821,68 TL alacak kaydı yaptırarak tebligat masrafını yatırmış, iflas dairesince düzenlenen sıra cetvelinde alacağın2.001.340,00 TL’si kabul edilerek kalan miktarın reddine karar verilmiştir. Sıra cetveli 27/02/2013 tarihli davacı vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı vekili tarafından tebligat masraf avansı yatırıldığından 15 günlük yasal sürenin tebliğ tarihinden itibaren hesaplanması gerekmektedir. Davanın 06/03/2013 tarihinde yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığının anlaşılması üzerine işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2012 tarihli …. sayılı kararı ile … Ve … San. Tic. A.Ş.’nin iflasına karar verilmiştir.
Mahkemece davacının talebine konu alacağın belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bankacı … tarafından düzenlenen 19/01/2014 tarihli 1.bilirkişi raporunda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket olan … San. Tic. A.Ş arasında 21/10/2002 tarihli 400.000,00 TL’lik sözleşmenin imzalandığı ve 12/06/2003 tarihinde 350.000,00 TL limit artırımı yapıldığı, yine 16/02/2004 tarihinde 160.000,00 TL, 12/03/2004 tarihinde ise 600.000 USD’lik genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, bu sözleşmelerin tamamında davalı müflis şirketin müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sözleşmede yer aldığı, sözleşmelerden dolayı davalının toplam kefalet limitinin 910.000,00 TL ve 600.000,00 USD olduğu, 600.000 USD’nin hesap kat tarihi olan 29/04/2010 tarihli kurdan TL’ye çevrilmesi ile 1 USD = 1.4956 TL olup toplam kefalet limitinin (910.000,00 + 897.360,00) = 1.807.360,00 TL hesaplandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 19. Maddesi gereğince davacı bankanın 01/12/2009 tarih ve 2009/79 sayılı faiz genelgesine göre ticari kredi genel cari faiz oranının yıllık %26 olarak belirlenmiş olması nedeniyle bu faiz oranına %50’sinin ilavesi neticesinde %39 temerrüt faiz oranının bulunduğu, davacı banka tarafından kat ihtarnamesinde de bu oranda faiz talep edildiği, …. Noterliği’nin 29/04/2010 tarihli kat ihtarnamesinin davalıya 30/04/2010 tarihinde tebliğ edildiği, 1 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiğinden davalının 02/05/2010 tarihinde temerrüdünün gerçekleştiği, temerrüt tarihi itibarıyla yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın toplam 2.516.286,08 TL asıl alacağının bulunduğu, davalı müflis şirket kefalet limitinin ise 1.807.360,00 TL olması nedeniyle bu miktar üzerinden iflas tarihi itibarıyla %39 temerrüt faizi üzerinden yapılan hesaplama neticesinde davacı banka alacağının 3.217.688,18 TL olduğu, iflas masası tarafından bu alacağın 2.001.340 TL’lik kısmının kabul edilmesi nedeniyle, bakiye (3.217.688,18-2.001.340)=1.216.348,18 TL’lik kısmın iflas masasına davacı banka alacağı olarak kayıt ve kabulüne karar verilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Rapora yönelik itirazlar üzerine aynı bilirkişiden alınan 14/03/2014 tarihli ek raporda; her ne kadar taraflarca kök rapora itirazda bulunulmuş ise de gerekli ticari defter ve kayıtların sunulmamış olduğunu, bu nedenle kök raporda varılan sonuca ilişkin değerlendirmelerin aynen geçerli olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Mahkemece bilirkişiler SMMM … ve Prof.Dr….’dan yeni bir rapor alınmasına karar verilmiş ve 06/11/2014 tarihli 2.bilirkişi raporunda; dava konusu alacağın müflis şirketin kefaletinden kaynaklandığı, kredi borçlusu … AŞ hakkında da iflas kararı verildiği ve işlemlerin …. İflas Müdürlüğü’nün … nolu dosyasından yürütüldüğü, alacağın tamamının müflis … AŞ’nin kefaletinden kaynaklandığının beyan edildiğini, sunulan sözleşmenin 2002, 2004 yıllarında imzalandığı, borcun kaynağı olarak hesap ekstreleri özetinin eklendiği, hangi sözleşmeden kaynaklı kullandırılan kredinin miktarı, kullanma tarihi, ödeme bilgileri, faiz oranı vb. gibi bilgilerin dosyada mevcut olmadığı, davacı vekiline banka şubesinde bu belgelerin hazır edilmesi ve yerinde inceleme için haber verilmesi konusunda 2 kere bilgi verildiği ancak davacı tarafça bilgi verilmediğinden inceleme yapılmadığı, müflis … AŞ’nin iflas masasında bulunan defterlerinin incelendiği ve davacı bankanın herhangi bir alacağının olmadığının görüldüğü, … esaslarına göre tutulan muhasebe kayıtlarında olmamasının normal olduğu, Türkiye Muhasebe Standartlarına göre düzenlenen mali tablolarda bilanço dipnotlarında kefalet yükümlülüğü olarak açıklanması gerektiği, dosyada ve iflas masasında bilançolar mevcut olmadığından dipnotlarda bu bilginin kontrol edilemediği, sonuç olarak davacının iddiasının ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine bildirildiği bildirilmiştir.
Mahkemece Bankacı … ve Bankacı Bilirkişi …’dan alınan 05/10/2015 tarihli 3.bilirkişi raporunda; dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş’nin asıl borçlu, davalının ise müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalamış bulunduğu, sözleşmelerden dolayı davalının kefalet limitinin toplam 1.807.360,00 TL olduğu, davacı bankanın iflas masasına alacağın kaydına ilişkin dilekçesinin 2. kısmında sadece davalı müflis şirketin bankaya kefaleten kaynaklanan borcu nedeniyle talepte bulunulması nedeniyle daha önceden düzenlenen her iki bilirkişi raporunda da davalı müflisin kefaletinden kaynaklanan borçların esas alındığı, davalı iflas idaresi tarafında red gerekçesiyle iflas masasına ibraz edilen sözleşmelerde müflisin kefalet miktarıyla sınırlı olarak 20/03/2012 iflas tarihiyle yabancı para USD’nin TCMB efektip satış kuru olan 1.8189 TL üzerinden alacağın toplamının 2.001.340 TL olduğu belirtilerek, bu kısmın kabulüne bakiye kısmın ise reddine karar verildiği, daha önceki raporda da belirtildiği üzere davalı müflis şirketin temerüde düştüğü 20/03/2012 iflas tarihi itibarıyla %39 temerrüt faizi dikkate alınarak 1.807.360 TL kefalet limiti üzerinden yapılan hesaplama neticesinde davacı bankanın iflas tarihi itibarıyla 1.807.360 TL asıl alacak, 1.347.085,65 TL temerrüt faizi ve 67.354,28 TL BSMV olmak üzere toplam 3.221.799,94 TL alacağının bulunduğu, buna göre davacı bankanın 3.221.799,94 – 2.001.340 = 1.220.459,94 TL daha alacaklı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davacı banka vekili tarafından sözleşmelerin tamamının dikkate alınmadığı belirterek itiraz edilmiş ve itiraz dilekçesi ekinde müflis şirketin müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı 04/11/2002 tarihli 600.000,00 USD’lik genel kredi sözleşmesi ile 12/03/2003 tarihli 150.000,00 USD limit arttırımı ve 01/05/2003 tarihli 50.000,00 USD limit arttırımına ilişkin sözleşmeler ile müflis şirketin asıl borçlu olarak imzaladığı sözleşmeler ibraz edilmiştir.
Mahkemece Bankacı … ve Bankacı Bilirkişi …’dan alınan 29/04/2016 tarihli ek raporda; davacı vekili tarafından ibraz edilen, müflis şirketin kefil olarak imzaladığı toplam 800.000,00 USD’lik sözleşmenin de nazara alınması neticesinde davalı müflis şirketinin kefalet limitinin 1.400.000,00 USD + 910.000,00 TL olduğu, 29/04/2010 tarihli davacı banka kur bilgisine göre 1 USD = 1,5200 TL hesabı ile davalının toplam sorumlu olduğu miktarın 3.038.000,00 TL hesap edildiği, TL cinsi krediler nedeniyle 1.872.963,28 TL ve USD cinsi krediler nedeniyle 428.224,08 USD davacı bankanın dava dışı ….AŞ’den alacaklı olduğu, 428.224,08 USD X 1,5200 = 650.900,60 TL hesaplandığı ve 650.900,60 TL + 1.872.963,28 TL =2.523.863,88 TL nakit alacak hesap edildiği, ayrıca davacı bankanın muhatabı … Genel Müdürlüğüne hitaben düzenlenmiş olan 29/08/2008 tarih … nolu 76.500,00 EURO’luk limit dışı süresiz teminat mektup riski bulunduğu, iflas tarihi itibariyle EURO banka döviz satış kuru 2.4481 TL üzerinden 187.279,65 TL’ye baliğ olduğu, davacı bankanın teminat mektubundan kaynaklanan alacağını nakit alacak olarak talep ettiği, teminat mektubunun mer’i olması kayıt talebininde mer’i olması nedeniyle bu tutarın depo olarak talep edilmesi gerektiği, her iki alacak toplamı 2.523.863,88 TL + 187.279,65 TL Depo = 2.711.143,53 TL olarak belirlendiği, Davacı vekilinin, banka alacağının iflas masasına kaydına ilişkin dilekçesinin 2.maddesinde, “Müflisin müvekkili bankaya kefaleten kaynaklanan borcu nedeniyle talepte bulunmuş olduğu, önceden düzenlenen her iki bilirkişi raporunda da davalı müflisin kefaletten kaynaklanan borçlarının esas alındığı, davacı banka vekilinin, önceki bilirkişi raporlarına yönelik itirazlarında, müflis şirketin aslı borçlarının hesaplamalarda dikkate alınmadığı, oysaki bu şirketle imzalamış oldukları 15/01/2003 tarihli 400.000,00 TL, 15/01/2003 tarihli 1.500.000 USD (12/03/2003 limit arttırımı ile) 150.000 EURO sözleşmeler olduğu ve krediler kullandığı bu nedenle davalının aslı borçlarının da masaya kaydı gerektiğinin” beyan edildiği, konuya ilişkin olarak yapılan incelemede, davacı bankanın müflisin lehtarı olup muhatap … Müdürlüğüne 08/05/2009 tarih ve … nolu 3.294,00 TL tutarında Kesin Teminat Mektubu riski bulunduğu, muhatabın tazmin talebine binaen iflas tarihi 20/03/2012 sonrası 05/11/2013 tarihinde tazmin tutarının muhataba ödendiği, davacının masaya kayıt talebinde gayri nakdi kredilere ilişkin depo talebi bulunulmadığı, yine müflis şirketin kısa vadeli banka kredi borçları hesabının incelenmesinde, bankalara olan borç tutarının 6.205.365,78 TL olup alacaklıların … A.Ş. olduğu, müflisin kayıt tarihi öncesi davacı bankaya nakit kredi borcu bulunmadığı, davacı bankanın …. Noterliği’nin 29/04/2010 tarihli ihtarnamesi ile hesabı kat ettiği, bu ihtarnamenin davalı tarafa 30/04/2010 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 02/05/2010 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı müflis kefilin kefalet toplamı olan 3.038.000,00 TL, borç miktarı olarak hesaplanan 2.523.863,88 TL nakit + 187.279,65 TL depo = 2.711.143,53 TL’nin üzerinde olması nedeniyle bundan sonra hesaplanacak nakit alacak tutarına tahakkuk ettirilecek faiz ve Bsmv’den sorumlu olacağı, davacının temerrüt tarihi 02/05/2010 itibarıyla hesaplanan 2.523.863,88 TL alacağına % 39 oranında temerrüt faizi işletilmek suretiyle iflas tarihi 20/03/2012 itibariyle davalının sorumlu olduğu alacak miktarının 2.523.863,88 TL asıl alacak + 1.881.119,88 TL temerrüt faizi + 94.055,99 TL BSMV = 4.499.039,75 TL hesaplandığı, iflas idaresi tarafından kabul edilen miktarın maksubu ile davacı bankanın iflas tarihi itibarıyla (4.499.039,75 TL – 2.001.340,00 TL) = 2.497.699,75 TL daha alacaklı bulunduğu bu miktarında iflas masasına kayıt ve kabulünün gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
İflas anına kadar doğmuş alacaklar yine bu tarihe kadar işlemiş faizi ile birlikte masaya kaydedilir. İflasın açılmasından sonra da faiz işlemeye devam eder ancak tahakkuk edecek faiz ödemeleri 195.maddeye göre hesaplanan anaparalar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılabilir (İİK 195 ve 196.maddeleri). Adi tasfiyenin ilanından itibaren bir ay içinde alacakların kaydettirilmesi gerekir (İİK 219.madde). Alacak istemi kısmen veya tamamen reddolunursa sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesinde dava açılabilir (İİK 235.madde). Öte yandan geç kalınmasından doğan masraflar alacaklıya ait olmak üzere vaktinde deftere kaydettirilmeyen alacaklar iflasın kapanmasına kadar kabul olunur (İİK 236.madde).
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2012/… Esas, 2013/… Karar sayılı 14/01/2013 tarihli ilamında; “…Öncelikle iflas idaresine müracaat edilmemiş olsa bile kayıt kabul iddiasının doğrudan mahkeme önüne getirilmesi İİK’nun 236.maddesine göre mümkündür. Bu durumda, tarafların gösterdiği deliller toplandıktan sonra ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle İİK’nın 195 ve 196.maddeleri de dikkate alınarak, davacının iflas tarihi itibariyle müflis şirketten alacağı olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Bu husus gözetilmeksizin yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur…”, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/1500 Esas, 2014/6007 Karar sayılı 26/09/2014 tarihli ilamında; “…İİK’nın 236.maddesi uyarınca iflasın kapatılmasına kadar masaya alacak yazdırmak mümkün olduğu gibi, masaya kayıt davası açılması için iflas idaresine başvuru yapılması da bir ön şart değildir. Davacının doğrudan dava açmasında hukuka aykırı bir yön olmadığından mahkemece uyuşmazlığın esası incelenip alacağın varlığı üzerinde durulmak ve davacı yanca alacağın usulüne uygun delillerle ispatlanması halinde masaya kayıt kararı vermek gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır…” şeklinde karar verilmiş olup, masaya kayıt davası açılması için iflas idaresine başvuru yapılmasının bir ön şart olmadığına, doğrudan mahkemeye başvurulabileceğine işaret edilmiştir.
Somut dosya kapsamında davacı vekilinin iflas masasına yaptığı başvuruda sunulan kayıtlar, dava dilekçesindeki talepleri incelendiğinde; iflas masasına yapılan başvuruda “müflis müvekkil bankaya kefaleten borçlu bulunmaktadır” ifadesine yer verilerek, kefil olduğu sözleşmeler için kat ihtarı sunulmuş ise de talep dilekçesi ekinde kredi sözleşmeleri incelendiğinde müflis şirketin asıl borçlu olduğu sözleşmelerinde eklendiği, dava dilekçesinde müflis şirketin hem asaleten hemde müteselsil kefil olarak borçlu olduğunun ifade edilerek kayıt kabul isteminde bulunulduğu ve kredi sözleşmelerinin ibraz edildiği anlaşılmakla, davacının kayıt kabul isteminin sadece kefil olarak imzaladığı sözleşmelere ilişkin olduğu söylenemeyeceğinden, ibraz etmiş olduğu tüm kredi sözleşmeleri çerçevesinde alacaklı olduğu miktarın hesap edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davacı vekiline dayandığı tüm sözleşmeler yönünden (gerek kefil olarak imzaladığı gerekse asıl borçlu olarak imzaladığı her bir sözleşme yönünde ayrı ayrı) alacak miktarlarına ilişkin açıklama yaptırılması, beyan dilekçesi ekinde yer alan kayıtlara göre alacağa ilişkin İstanbul 12. İcra Dairesi’nin 2010/15965 E sayılı dosyası ile takip başlatıldığı anlaşılmakla bu dosyanın getirtilmesi, davacı vekilinin beyanı alınarak başka takip dosyaları mevcut ise dosya kapsamına alınması, davacı vekili tarafından 29/04/2010 tarih 16943 vevmiye nolu ihtarnameye konu edilen 76.500,00 EURO değerli teminat mektubu için 187.279,65 TL’nin dava, mahkeme masrafları ile birlikte 203.711,24 TL olarak talep edildiği de aşamalarda beyan edildiğinden bu mektubun nakde çevrilip çevrilmediğinin tespiti ve dava dosyasının getirtilmesi, bilirkişi heyetinden banka kayıtları ve müflis şirket kayıtlarında inceleme yaptırılarak, davacı vekilinin rapora karşı sunmuş olduğu itirazları ayrı ayrı değerlendirilerek alınacak ek rapor neticesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme neticesinde verilen karar hatalıdır.
Kabule göre; bilirkişi raporunda 76.500,00 EURO değerli teminat mektubundan kaynaklanan 187.279,65 TL’nin depo edilmesi gerektiği de tespit edildiğinden, bu alacağın şartlı olarak masaya kayıt kabulüne karar verilmemesi ayrıca müflis şirketin mahkemenin kısmen kabul kararına konu borcunun kefaletten kaynaklanıyor olması sebebiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın hüküm kurulmuş olması da doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece eksiklikler ikmal edildikten sonra yeni bir heyetten rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden…” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmıştır.
BAM kararının gereklerini yerine getirilmesi amacıyla BAM kararı öncesinde rapor veren bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu yönden düzenlenen 27/03/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; davacı banka ile müflis davalı şirket arasında asıl borçlu sıfatıyla ve dava dışı … … Tic. A.Ş.’ne kullandırılan kredilere kefil sıfatıyla imza attığı genel kredi sözleşmeleri gereğince bahsi geçen şirketlere krediler kullandırıldığı, müflis davalı şirketin iflas tarihi olan 20/03/2012 tarihi itibariyle davacı bankanın müflis davalı şirketten, 2.749.475,60 TL asıl alacak, 2.171.394,57 TL temerrüt faizi, faizin %5’i 108.569,73 TL BSMV ve 204.894,78 TL mahkeme masrafı ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 5.234.334,68 TL alacaklı olduğu, iflas dosyasına 43 sıra numarası ile bu miktarın 2.001.340,00 TL’sinin kaydının yapıldığı, iflas müdürlüğünce reddedilen 3.232.994,68 TL’sinin de kaydının gerektiği; davacı bankanın masaya kayıp talebinde gayrinakdi kredilere ilişkin depo talebi bulunmadığı; davacı bankanın muhatabı … Genel Müdürlüğü’ne hitaben verilmiş 76.500 EURO limit dışı süresiz teminat mektubu riskinin, 3.759,95 Euro kısmının 09/10/2018 tarihinde kısmi olarak nakde dönüştüğü, 76.740,05 Euro olarak mer’i devam eden teminat mektubunun 178.074,91 TL’sinin taliki şartı bağlı olarak iflas masasına kaydı gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, İstanbul BAM kararı gereklerini yerine getirecek yeterlilikte, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, rapora itirazlar yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, BAM kararı sonrası alınan bilirkişi kurulu ek raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacı banka ile müflis davalı şirket arasındaki, müflis davalı şirketin asıl borçlu sıfatıyla ve dava dışı … … Tic. A.Ş.’ne kullandırılan kredilere kefil sıfatıyla imza attığı Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında, davacı banka tarafından kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle, benimsenen bilirkişi kurulu ek raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, davacı bankanın müflis davalı şirketten, iflas tarihi olan 20/03/2012 tarihi itibari ile 2.749.475,60 TL asıl alacak, 2.171.394,57 TL temerrüt faizi, faizin %5’i 108.569,73 TL BSMV ve 204.894,78 TL mahkeme masrafı ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 5.234.334,68 TL alacaklı olduğu, bu miktarın 2.001.340,00 TL’sinin daha önce yapılan başvuru sırasında iflas masasına kaydının yapıldığı, davacı bankanın bakiye 3.232.994,68 TL alacağının da iflas masasına kaydının gerektiği; talep konusu gayrinakdi alacakların ise, iflasın açıldığı tarihten sonra nakde dönüşmesi nedeniyle sıra cetveline kaydedilmesine yasal olanak bulunmadığı anlaşıldığından, borcun kefaletten kaynaklanması göz önüne alınarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 3.232.994,68 TL’nin davalı müflisin iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne; bilirkişi kurulu raporu ile tespit edilen alacak miktarını aşan davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığından reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davacı bankanın, davalı müflis şirketten, iflasın açıldığı 20/03/2012 tarihi itibari ile 2.749.475,60 TL asıl alacak, 2.171.394,57 TL temerrüt faizi, faizin %5’i 108.569,73 TL BSMV ve 204.894,78 TL mahkeme masrafı ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 5.234.334,68 TL alacaklı olduğunun tespiti ile;
Bu miktarın 2.001.340,00 TL’sinin daha önce sıra cetveline davacı alacağı olarak kaydedilmiş olması nedeniyle kalan 3.232.994,68 TL’nin, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davacı alacağı olarak davalı müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcından 24,30-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 245,55-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 24,30 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 7.000 TL bilirkişi ücreti ve 935,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 7.963,55 TL’nin kabul ve red oranına göre 7.367,65 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı taraça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.14/12/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı