Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/413 E. 2022/1149 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/413 Esas
KARAR NO : 2022/1149

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/11/2014
KARAR TARİHİ : 15/12/2022
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … İlçesi, …Mahallesi, … ada, …parsel sayılı taşınmaza ilişkin Üsküdar … Noterliğinin 27.07.2007 tarihli kat karılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. Maddesi gereği yapılacak inşaatın %25’inin davacı tarafa, %75’inin davalı tarafa verileceğinin kararlaştırıldığını, arsanın satın alma bedelinin davalı tarafça ödendiğini, inşaatın tamamlanarak taraflar arasında yapılmış 12.07.2011 tarihli protokolle, pay karşılığı davalıya toplam 23,399,28 m2 büyüklüğünde konut verdiğini, davacı tarafından …Değerleme şirketinden …ve Kad. Yük. Müh. …’a yaptırılan inceleme sonucu verilen raporda kooperatife verilenler dışında kooperatifin 776,74 m2 daha inşaat alacağının bulunduğunun belirtildiğini ancak, bu raporda sadece alan olarak hesap yapılıp tüm inşaatın şerefiyelendirilmesinin yapılmadığını, bu metrekareler esas alınarak 10.05.2014 tarihli protokolle taraflar arasındaki cari hesap borç ve alacakları da göz önüne alınarak ekli listede belirtilen 230 dairenin kooperatife verildiğini, kooperatifin bu daireleri üyelerine paylaştırdığını, yapılan protokollerin başka alacakları olmadığı anlamına gelmediğini, 230 daireyi bir an önce alıp üyelere dağıtmak maksadıyla o an için yapılan hesabın tespiti olduğunu, zaten birinci protokolden sonra alınan rapor sonucu yeniden hesap yapılarak ek dairelerin kendilerine verilmesinin de protokolün yapılanı tespit amaçlı olduğunu gösterdiğini, davalının başka borcu olmadığı anlamına gelen ibra olamayacağını, zaten kooperatif yöneticilerinin genel kurul kararı olmadan kooperatif malları üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını, genel kurulun bu konuda dava açılması kararı verdiğini belirtildiğini, yine davacı tarafından, Kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanırken imar durumunun ve projenin belli olmadığını, bu yüzden proje üzerinde paylaşım yapılamadığını, yine başlangıçta ticari bağımsız bölümler yapılıp yapılmayacağının belli olmadığını, sonuçta bir kısım ticari alanların yapıldığını, konut kooperatifi olan davacının sadece konut aldığını, ticari alanların davalıya kaldığını, sonuçta kooperatifin metrekare olarak %25 payını almış olduğunun hesaplandığını ancak, tüm inşaatın ticari alanlar da dahil olarak yapılacak değerlendirmesi (şerefiyelendirme) sonucunda davacı tarafın almış olduğu dairelerin değer olarak toplam değerin %25’inden az olduğunun değerlendirildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 5.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 19/09/2022 tarihli dilekçesi ile talebini 3.559.263,31 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arsanın kooperatif adına satın alınması bedelini kendilerinin ödediğini, tüm riski üstlendiklerini, tüm masrafların kendilerince yapıldığını, inşaatta satılabilek alanın 96.704,11 m2 olduğunu, bundan davacıya düşecek payın 24.176,02 m2 olduğunu, davacı tarafın davalıya 2.545.833,84 TL cari hesap borcu bulunduğunu, bu borcun inşaat metrekaresinin 5.050,25 TL den hesaplanarak 504 m2 inşaatın davalıya bırakılarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacıya 23.399,28 m2 inşaat bırakıldığını, sonuçta 272,82 m2 daha davacıya verildiğini, davacı tarafından alınan inşaat yüzölçümünün sözleşmeye göre verilmesi gereken % 25 miktara tekabül ettiğini, paylaşımın hukuka uygun olduğunu, tarafların inşaat değerini değil, inşaat alanı büyüklüğünü esas aldıklarını, konut kooperatifinin ticari alanlardan pay isteyemeyeceğini, protokolle davalının ibra edildiğini, paylaşımın sözleşmeye uygun olduğunu, başka borçlarının bulunmadığını, davacıya borç bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 09/11/2021 tarih ve 2014/1383 E-2021/838 K sayılı kararla görevsizlik kararı verilmiş; bu kez dosyanın tevzi edildiği İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 30/12/2021 tarih ve … Esas-586 K sayılı kararıyla karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 25/04/2022 tarih, 2022/536 Esas 2022/1238 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş, dosya mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile alacak istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ile taraflarca sunulan dilekçeler ve ekli belgelerden; taraflar arasında Üsküdar … Noterliği’nin 27/07/2007 tarih ve …yevmiye numaralı “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme ile davalının İstanbul İli … İlçesi … Bölge Ayazağa Köyü, … pafta …ada…parselde davacı adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat yapılması işinin üstlenildiği, sözleşmenin 3. maddesi ile yapılacak inşaatın %25’nin davacı arsa sahibine %75’nin ise davalı yükleniciye bırakılacağının kararlaştırıldığı, aralarında imzalanan 12/07/2011 tarihli Bağımsız Bölüm Paylaşım Protokolü ve ekinde yer alan bağımsız bölüm listesi ile yapımı tamamlanan inşaata ilişkin olarak sözleşmenin 3. maddesi uyarınca paylaşım yapıldığı ve protokol ile davacı tarafından davalının ibra edildiği, davacı tarafından dava dışı… şirketinden alınan 24/12/2013 tarihli rapor ile tapuda yer alan hisse ve yüz ölçümüne göre %25’lik oranın sağlandığı ancak m2 bazında bu oranın sağlanmadığı ve davacı yana eksik teslim yapıldığının tespit edildiği, yapılan bu tespit ile taraflar arasında 10/05/2014 tarihli İbra Protokolünün imzalandığı ve bu protokol ile davalı tarafından ilk paylaşım protokolüne ilave olarak … blok 20 ve 84 numaralı bağımsız bölümlerin davacıya verilmesinin kararlaştırıldığı, bu paylaşım ile davacının sözleşmede yer alan paylaşım oranına göre kendisine isabet eden bağımsız bölümlerin tamamını aldığı ve tarafların birbirlerini anılı sözleşme nedeni ile ibra ettiklerinin kararlaştırıldığı, davacı tarafından paylaşım protokolü ile taraflara bırakılan bağımsız bölümlerin değerinin sözleşmede kararlaştırılan oranları karşılamadığı iddia edilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan ve dava konusu yapılan Üsküdar …. Noterliğinin 27.07.2007 tarihli …yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin paylaşım ile ilgili 3.maddesinde; inşa edilecek taşınmazların taraflar arasındaki paylaşımı arsa sahibine %25, yükleniciye %75 oranında olacağı, kesin vaziyet planı oluştuktan sonra yazılı orana göre kendilerine isabet edecek bağımsız bölümleri öncelikle blok bazında tespit edecekleri, paylaşım tam olarak blok bazında sağlanamaz ise blok bazındaki paylaşımdan arta kalan kısım yine aynı oranda olmak kaydıyla daire bazında yapılarak paylaşımın tamamlanacağı; inşaat alanında sonradan ortaya çıkabilecek herhangi bir artış olması halinde artan bu kısımın yine %25’i arsa sahibine, %75’i yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmıştır.
Taraflar arasında yapılmış 12.07.2011 tarihli Bağımsız Bölüm Protokolü ile; arsa sahibi kendisine isabet eden bağımsız bölümleri aynen kabul ettiğini, bağımsız bölümlerin dışında yükleniciden paylaşımla ilgili her ne nam altında olursa olsun, başkaca alacağı kalmadığını, paylaşımla ilgili yükleniciyi ibra ettiğini beyan ettiği; protokol ekinde bağımsız bölüm listesinin yer aldığı görülmüştür.
Taraflar arasında yapılmış 10.05.2014 tarihli İbra Protokol’ün 3.maddesiyle; yüklenici tarafından yapılan sözleşmeye konu inşaatın toplam satılabilir brüt alanı:96.704,81 m2; buna göre sözleşmedeki paylaşım oranı uyarınca, kooperatife isabet eden bağımsız bölümlerin yüzölçümünün (96.704,81 m2 x %25 =) 24.176,20 m2’ye tekabül ettiği;
Aynı protokolün 4.maddesiyle; taraflar arasnıda yapılan hesap mutabakatına göre; kooperatifin yükleniciye olan cari hesap borcu: 2.545.833,84 TL; kooperatifin, anılan borcunu kendisine isabet eden bağımsız bölümlerden, metrekaresi 5.050,25 TL hesabı ile (2.545.833,81 TL / 5.050,25 TL=) 504,10 m2’ye denk düşen miktarını yükleniciye bırakarak ödeyeceği;
Aynı protokolün 6.maddesiyle; yüklenici tarafından daha önce kooperatife 23.399,28 m2 yüzölçümünde bağımsız bölüm verildiği, bu miktara, 4.maddede açıklanan 504,10 m2 eklenerek kooperatife isabet eden 24.176,20 m2’den tenzil edildiğinde, yüklenici tarafından kooperatife 272,82 m2’lik daha bağımsız bölüm verilmesi gerekirken, yüklenici, toplam yüzölçümleri 272,82 m2’den ibaret, A Blok 20, A Blok 84 nolu bağımsız bölümleri kooperatife verdiği, böylece kooperatifin, sözleşmedeki paylaşım oranına göre kendisine isabet eden bağımsız bölümleri eksiksiz almış olduğu;
Aynı protokolün 9.maddesiyle; sözleşme nedeniyle birbirlerinden her ne nam altında olursa olsun hiçbir hak, alacak ve taleplerinin kalmadığını, birbirlerinin tüm borçlarını kesin ve geriye dönülmez biçimde ibra ettiklerini kabul ve beyan ettiklerini kararlaştırmışlardır.
Taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihi ve ilk ibraname tarihi olan 12.07.2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun da ibra müessesine yer verilmemiş ise de Yargıtay içtihatları ile ibra müessesinin varlığı kabul edilmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 132. maddesinde ibra borcu sona erdiren nedenler arasında sayılmış ve maddede ” Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu bilgiler ışığında somut olayda; taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin paylaşıma ilişkin 3. maddesi gereği 12.07.2011 ve 10.05.2014 tarihli paylaşım ve ibra protokolleri ile paylaşımın yapıldığı, tarafların son olarak 10/05/2014 tarihli protokol ile birbirlerini ibra ettikleri, ibranın borcu sona erdiren bir sözleşme niteliğinde olduğu, davaca tarafın yapılan ibradan sonra tarafına verilen taşınmazların değerinin sözleşmede belirlenen orana isabet etmediğine ilişkin iddiasının yapılan ibra protokolleri dikkate alındığında dinlenemeyecek olması göz önüne alınarak davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan peşin ve ıslah harcı toplamı 60.783,33 TL’den mahsubu ile bakiye 60.702,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 257.777,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
15/12/2022

Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı