Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/41 E. 2022/446 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/41 Esas
KARAR NO :2022/446

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/12/2015
KARAR TARİHİ:26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; internet üzerinden iki adet ikinci el bayan çantası ve bir adet bayan kol saatini 35.000,00 TL bedelle …’da ikamet eden alıcıya sattığını, ürünleri davalı kargo şirketinin … … şubesine alıcıya gönderilmek üzere teslim ettiğini, kargonun bu paketi Ankaraya göndermeyip büroya gelen ve kendisini alıcı … olarak tanıtan bir başkasına teslim ettiğini, bu malzemelerin pahalı ürünler olduğunu, olaydan dolayı alıcıya karşı mağduriyet yaşadığını beyanla müvekkilin maddi zararı karşılığı 35.019,29 TL ve ticari itibar kaybı dolayısıyla 1.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından, dava konusu malzemenin müvekkiline tam ve hasarsız olarak teslim edildiğinin kesin delillerle ispatı gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte göndericinin, ürün teslimi sırasında gönderilerin cinsi, miktarı, niteliği gibi hususları tam ve doğru olarak bildirmekle hükümlü olduğunu, dava konusu kargo taşımasından müvekkili tarafından üzerine düşen edimlerin gereği gibi yerine getirildiğini, kargo paketinin teslim alındığı şekilde alıcısına teslim edildiğini, davacı tarafından afaki iddialar ve ispata muhtaç ithamlarla huzurdaki davanın açıldığını, dava konusu kargo paketinin içeriği bilinemediği gibi ürünlerin talep edilen bedelinin de asla kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu olayda manevi tazminatın koşullarının oluşmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava yurt içi taşıma sırasında kaybolan taşıma konusu eşya bedelinin tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Mahkememizce 20.11.2018 tarihli 2015/1191 esas ve 2018/1111 karar sayılı karar ile :
“İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu kapsamı, birlikte değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından teslim edildiği iddia edilen kargonun alıcısına ulaştırılmadığı iddiası ile davacı tarafın doğan zararının karşılanması için açılan maddi ve ayrıca bu sebeple davacının bu sebeple uğradığını iddia ettiği ticari itibar kaybı ve manevi üzüntü nedeniyle, manevi tazminat davası niteliğinde olduğu, celp edilip incelenen …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Sayılı dava dosyası içeriğinden ve gerek davacının gerekse tanık sıfatıyla dinlenen Derya Kahramanoğlu’nun ve diğer tanıkların anılan dosyadaki beyanları kapsamından dava konusu eşyaların Derya Kahramanoğlu’na ait olduğu anlaşılmış olmakla, davacının dava konusu ürünlerin değeri yönünden açmış olduğu 35.000,00 TL’lik maddi tazminat davası açısından aktif husumet ehliyeti bulunmadığından bu miktar maddi tazminat davasına yönelik davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf ayrıca 19,29 TL kargo ücreti talebinde bulunmaktadır. Davacı tarafın 06/01/2016 tarihli delil listesi ekinde sunduğu kargo evrakları kapsamından 19,29 TL kargo ücreti harcaması yaptığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarından dava konusu taşımaya ilişkin olarak 06/07/2018 tarihli davacı adına tanzim edilmiş olan 13,14 TL taşıma ücreti +4,24 TL adrese teslim ücreti +3,47 TL KDV olmak üzere toplam 22,76 TL miktarındaki faturanın 06/07/2015 tarihli müşteriler hesabına kaydının yapıldığı, sunulan bilirkişi raporu kapsamından belirlenmiştir.
Mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda da ifade edildiği gibi, yük ilgilisinin talep ve beyanlarına karşın, kargo takip numarasının alıcıya verildiği, alıcının da takip numarası bilgisiyle yükü teslim aldığı, oysa kargo takip numarasının alıcıda olmaması gerekirken bunun verilmesinin, artık ve emir ve talimat verme ve yükü çekme bakımından da alıcının yetkilenmesine yol açtığı, kargonun yanlış kişiye teslim edildiği, T.C. Kimlik numarasının tutmadığı, bu durumda davalının da özensiz davrandığının açık olduğu, davalının özensizliğinden dolayı sorumlu olabileceği azami tazminatın TTK 882. Maddesi gereğince 210,98 TL miktarında olabileceği anlaşılmış olmakla, davacı tarafın isteyebileceği maddi tazminat miktarının taleple de bağlı kalınarak 19,29 TL kargo ücreti olduğu sonucuna varılmakla bu miktar kadar maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Diğer taraftan TBK 56 ve 58. Maddesi hükümleri dava konusu olayla birlikte değerlendirildiğin de manevi tazminatın şartlarının dava konusu olayda gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılmakla manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile şartları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 19,29 TL’nin davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin istemin husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 16/12/2021 tarih 2019/1598 Esas 2021/1591 Karar sayılı ilamını ile ;
” Dava, hukuki niteliği itibariyle, yurt içi kargo taşıması sırasında zayi olan emtia bedelinin, TTK’nın 875 vd. maddeleri uyarınca davalı taşıyıcıdan tahsili istemiyle açılmış bir tazminat davasıdır.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı, kargo gönderisinin doğru alıcıya teslim edilmediğini ileri sürerek tam zayi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmektedir.
TTK’nın 850. Maddesinde taşıyıcı, taşıma sözleşmesi ile eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişi olarak tanımlanmıştır. Eşya her türlü yükü de kapsar. Eşya taşınmasına ilişkin hükümler ise TTK’nın 856 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olayda, taşıma sözleşmesi davacı ile davalı arasında düzenlenmiş olup, gönderen davacının başkasına ait eşyayı vekaleten veya temsilci sıfatıyla göndermesinin sözleşmenin kurulmasına etkisi bulunmayacaktır. Gönderen ile eşya sahibi arasındaki zarar ve sorumluluk ilişkisi, anılan taraflar arasındaki iç ilişkide değerlendirilmelidir. Davacı, davalı ile yapılan taşıma sözleşmesi ilişkisine aykırı eylemler nedeniyle taşınan yükün zayi olduğunu belirterek, tazminat talebinde bulunmakla aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilmelidir. Aktif dava ehliyeti, sözleşmenin tarafı olan davacıya aittir. Eşyanın sahibi ile davalı arasında bir taşıma sözleşmesi ilişkisi de bulunmamaktadır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince, işin esasına ilişkin delillerin değerlendirilerek, uyuşmazlığın esası ile ilgili bir karar verilmesi gerekirken, maddi tazminat talebinin aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yukarıda gerekçesi anılan yüksek mahkeme ilamı gereği yargılama yapılmıştır.
6102 sayılı TTK.nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.
TTK’nın 876. maddesi uyarınca ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
TTK’nın 880. maddesi uyarınca taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir. Eşyanın değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.
TTK’nın 882. maddesi uyarınca gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
TTK’nın 886. Maddesi uyarınca zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 31.08.2018 tarihli rapor ile özetle; kargonun davalı tarafından yanlış kişiye teslim edildiği, davacının teslimde özensiz olduğu , davalının özensizlik nedeni ile sorumluluğunun TTK’nun 882, maddesi gereği brüt kg başına 8,33 SDR karşılığı TL artı taşıma bedelini aşmayacağı, bu miktarın 210,98 TL olduğu rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, yüksek mahkeme ilamı ile bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından … / … adresinde … isimli kişiye teslim edilmek üzere verilen kargo eşyasının, davalı tarafından kargo takip numarasını bildiren alıcı dışında başkaca bir kişiye teslim edildiği, davacı tarafından kargo içerisinde lüks marka kadın çantası ile kol saati bulunduğu iddia edildiği, ancak bilirkişi raporunda da değinildiği üzere kargonun standart kargo olarak gönderiminin yapıldığı, içerik ve mal bildiriminin olmadığı, davalı sorumluluğunun davacı tarafından kargo takip numarasının 3. kişi ile paylaşılmış olması ve davalı tarafından takip numarasını bildiren alıcı dışında üçüncü bir kişiye teslim yapılmış olması nedeni ile TTK’nun 882. Maddesi gereği hesaplanması gerektiği bu miktarın 188,22 TL+ gönderim ücreti olduğu, davacı tarafından gönderim ücretinin 19,29 TL olarak beyan edildiği su kapsamda davacının talep edebileceği tazminat miktarı mahkememizce 207,51 TL olduğu kabul edilmiş ve davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat istemine gelince, manevi tazminat kişilik haklarına saldırı durumunda talep edilebilecek tazminat olup, manevi tazminata hükmedilmesi için değinildiği üzere kişilik haklarına bir saldırı yapılması gerekir.
Somut olayda, davacı tarafından, ürünün teslim edilememesi nedeni ile itibarının zedelendiği ileri sürülmüş ise de buna ilişkin olarak herhangi bir delil sunulmamış manevi tazminat koşullarının oluştuğu ispat edilememiştir. Bu sebeple manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 207,51 TL ‘ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcı ile manevi tazminat yönünden alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 615,12 TL harçtan mahsubu ile bakiye 453,72 TL harcın karar kesinleştiğinde yatıran davacıya iadesine
4- Davacı tarafından maddi tazminat istemi yönünden peşin ödenen 80,70 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
5-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 207,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği maddi tazminat istemi yönünden hesaplanan 5100,00 TL ve manevi tazminat istemi yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
7-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 27,70 TL başvuru harcı ile 1.736,05 TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.763,75 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 10,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
8- Davalı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 31,80 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre hesaplanan 31,61 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır