Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/408 E. 2022/1007 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/408 Esas
KARAR NO:2022/1007

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/06/2022
KARAR TARİHİ:16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı- karşı davada davalı; müvekkili şirket ile davalı arasında 26/11/2021 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmede müvekkili şirketin yatırım kuruluşu, davalının ise müşteri sıfatıyla yer aldığını, müvekkili şirketin …A.Ş. Nezdinde bulunan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında (VİOP) alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin bu işlemlerde sadece davalının alım satım emirlerini …nezdinde ki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, davalı tarafın hesap ekstrelerinden anlaşılacağı üzere VİOP nezdinde almış olduğu alım ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatının tamamını kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatı aşarak eksi bakiye miktarının 37.641,28-TL olduğunu, davalıya müteaddit defalar teminat eksiğini tamamlaması çağrısı yapıldığını, ancak davalı bu çağrıların hiçbirine icabet etmediğini, borcunu ödemediğini, mevcut eksi bakiye ödeme yükümlüğünü yerine getirmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş, karşı davanın ise reddini savunmuştur.
Asıl davada davalı – karşı davada davacı; asıl davanın reddini, karşı davalarında ise müvekkilinin genel müşteri olması ve tüketici olması nedeniyle eksi bakiyeden sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin 20/12/2021 tarihinde kapanış saatinde toplam varlığının davacı karşı davalının kusuru nedeniyle tümüyle kaybedilmiş olduğunu, müvekkilinin zararının bilirkişi tarafından tespit edilebileceğini, davalının eksik, yanlış, usulsüz işlemleri, irade sakatlığı oluşturan yönlendirmeleri ve işlemlerin yürütüldüğü sistemi aktif/çalışır şekilde bulundurma yükümlülüğünü ihlali sonucu uğradığı zarar tutarının tespitinden sonra talep artırım hakları saklı kalmak üzere zararın tazmini için şimdilik 1.000,00-TL’nin faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava; Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında (VİOP) alım satım işlemlerinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Birleşen dava; Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında (VİOP) alım satım işlemlerinden kaynaklanan zarardan dolayı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasında davaya konu Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesinin imzalandığı çekişmesizdir.
Her ne kadar asıl ve karşı dava mahkememize açılmış ise de; davalı- karşı davacının öğretmen olup, bireysel bir yatırımcı niteliğinde olduğu, bu haliyle tacir sayılmasının mümkün olmadığı, sözleşmeye konu meblağın 30.000,00-TL ve icra takibine konu meblağın 38.630,03-TL olduğu, söz konusu miktarlar dikkate alındığında davalı – karşı davacının birimini değerlendirme gayesiyle hareket eden bir tüketici olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede dahi 6502 sayılı kanuna atıfta bulunulduğu hususları 6502 sayılı Kanun’un 73/1 ve 83/2 maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde asıl ve karşı dava yönünden görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davaların görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/692-1363 E.K. Sayılı kararı ile İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi’nin 2022/812-835 E.K. Sayılı kararı ve İstanbul BAM 43. Hukuk Dairesi’nin 2020/1116 Esas, 2021/195 Karar sayılı ilamı)
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
Asıl Davada;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-HMK 20. maddesi uyarınca; verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddine dair kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulması durumunda dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hususların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Karşı Davada;
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-HMK 20. maddesi uyarınca; verilen kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddine dair kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurulması durumunda dosyanın İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hususların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır