Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/374 E. 2023/407 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/374 Esas
KARAR NO :2023/407

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:31/05/2022
KARAR TARİHİ:22/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş’nin … nezdinde kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda(VİOP) faaliyet gösteren lisans belgeli işlem aracılığı yapan geniş yetkili bir yatırım kuruluşu
olduğunu, şirket ile davalı arasında 17/12/2021 tarihli Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi akdedildiğini, Davalının Şirket ile imzalamış olduğu 17/12/2021 tarihli sözleşme uyarınca … A.Ş nezdinde bulunan Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasında alım satım işlemleri gerçekleştirdiğini, müvekkil şirketin bu işlemlerde sadece Davalı’nın alım satım emirlerini … nezdindeki ilgili piyasaya iletmekte ve gerçekleşen işlemlerden komisyon geliri elde ettiğini, Vadeli işlem ve Opsiyon Sözleşmeleri kaldıraç etkisi nedeniyle riskli işlemler olduğunu, VIOP sözleşmelerinde taraflar … A.Ş ye bedelin tamamını değil, belirli bir kısmını Teminat adı altında ödeyip, sözleşmeye konu varlığın fiyatındaki değişimlere göre Teminatları’nın değeri arttığında çekme hakkı veya Teminat eksildiğinde eksik Teminatı tamamlama yükümlülüğü altındadırlar. Müvekkil Şirket ve diğer aracı kurumlar, yatırımcıların …’un ilgili piyasasına teminatların yatırılmasına veya çekilmesine sadece aracılık ettiklerini, davalıya, Sermaye Piyasası Mevzuatının bir gereği olarak hesap açılışında kendisine gerekli bütün risk bildirimlerinin yapıldığını, okutup her sayfasının imzalatıldığını, davalının ekte sunulan hesap ekstrelerinden görülebileceği üzere (Ek:2), VİOP nezdinde almış olduğu alım ve satım pozisyonları ve pozisyonların dayanağını oluşturan varlıkların fiyatlarında yaşanan değişimler nedeniyle teminatın tamamını kaybettiğini, kayıpları yatırdığı teminatı aşarak eksi bakiye miktarının 11.413,50 TL olduğunu, Davalıya müteaddit defalar teminat eksiğini tamamlama çağrısı yapıldığını, ancak Davalı bu çağrıların hiçbirine icabet etmediğini ve nihayetinde borcunu ödemekten imtina ettiğini, Mezkur Sözleşmenin 28.Maddesi gereği; “ Müşteri’nin teminat tamamlama çağrısına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda Aracı Kurum, başka bir ihbara veya bildirime gerek olmaksızın Müşteri’nin türev işlemlerinden kaynaklanan açık pozisyonlarının tamamını veya bir kısmını ters işlem ile tasfiye edebilir. Müşteri, Aracı Kurum tarafından pozisyonun Ters İşlem ile kapatılması veya Ters İşlem yapılamaması neticesinde hesabında oluşan tüm borçları Aracı Kurum’a ödemekle ve kendisinin Aracı Kurum’a karşı olan teminat tamamlama yükümlülüğünü zamanında yerine getirmemesi durumunda doğacak tüm zararları tazmin etmekle yükümlüdür.”
davalı yanın, mevcut eksi bakiye ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi üzerine, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası üzerinden yasal takip başlatıldığını, davalı 29/12/2021 tarihinde bu takibe itiraz ettiğini belirten dilekçesini mezkur icra dosyasına sunduğunu ve icra takibi , davalının haksız ve kötü niyetli itirazları sebebiyle durmuş olduğunu, Davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı hakkında asıl alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini,…….’un ilgili genelgesi uyarınca müşterinin bu teminat borcunu … Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası nezdindeki takas merkezine olan ödemeyi Şirketin gerçekleştirdiğini, şirketin sadece aracılık ettiğini, makul
bir oranda komisyonda başka bir gelir elde etmediği bu işlemler nedeniyle davalı’nın kötü niyetli tavırları
nedeniyle 11.413,50 TL tutarında zarara katlandığını,
müvekkili şirketin davalı ile aralarındaki sözleşme gereği üzerine düşen edimi eksiksiz ve en iyi şekilde
yerine getirdiğini, bu durumun ticari ve ahlaki teamüllere aykırı olduğunu, davalının tüm afaki itirazlarının reddini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacı şirket çalışanları tarafından yatırımlarının değerlendirilmesi için arandığını ve
yönlendirilmeleri ile sisteme üye yapıldığını,
davacı tarafın, Spk tarafından yetkilendirilmiş bir şirket olmasına rağmen gerekli mevzuat yükümlülüklerini
ve sözleşme yükümlülüklerine aykırı olarak müvekkili üye yapmış, yatırmış olduğu 29.000 TL’nin kaybına
ve iddia edildiği üzere 11.413,50 TL sisteme borçlanmasına neden olduğunu, 17/12/2013 tarih, 28854 sayılı
resmi gazetede yayınlanmış olan Yatırım Kuruluşlarının Faaliyet İlke ve Esasları Hakkında Tebliği’nin
faaliyetler süresince uyulması gereken genel ilke ve esaslar başlıklı 24.maddesinde; “ (1) Yatırım kuruluşları
hizmet ve faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında aşağıdaki ilke ve esaslara uymak zorundadır. Bu
Kuruluşların; a)Faaliyetlerini müşteriyle imzalanan çerçeve sözleşmede belirtilen esaslar, müşteri emrini en iyi şekilde
gerçekleştirme yükümlülüğü ile özen ve sadakat borcu çerçevesinde yürütmeleri, faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında basiretli bir tacir gibi davranmaları, işin gerektirdiği mesleki dikkat
ve özeni göstermeleri, bu kapsamda gerekli önlemleri almaları, müşterileriyle olan ilişkilerinde kaydi sistem ve yatırımcıyı korumaya ilişkin diğer düzenlemeler ile
müşteriyi ilgilendiren tüm konularda yeterli bilgilendirme ve şeffaflığı sağlamaları gerektiği, müşteriye risklerin bildirilmesi başlıklı 25.maddesinde ;
(1) Yatırım kuruluşları, yatırım hizmet ve faaliyetleri kapsamında çerçeve sözleşme imzalamadan önce
31 inci maddede tanımlanan genel müşterilerine sermaye piyasası araçları ile yatırım hizmet ve
faaliyetlerine ilişkin genel riskleri açıklamak ve bu amaçla asgari içeriği Kurulca belirlenmiş
EK/1’de yer alan “Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu’nun bir örneğini
vermek ve bu formun okunup anlaşıldığına dair yazılı bir beyan almak ve bir örneğini müşteriye
vermek zorundadır.
(2) Yatırım kuruluşları alım satıma aracılık faaliyeti kapsamında genel müşterilerine hizmet sunmadan
önce birinci fıkra uyarınca yapılan genel risk bildirimine ek olarak işleme konu sermaye piyasası
araçlarının risklerini müşteriye açıklamak ve açıklamaların müşteri tarafından okunup anlaşıldığına
dair yazılı bir beyan almak zorundadır. Söz konusu açıklamaların bir örneğinin müşteriye verilmesi
zorunludur.
(6) Bu madde kapsamında yapılan açıklamaların yalın ve anlaşılır bir biçimde yapılması esastır. Bu
açıklamaların ve gerekli güncellemelerin yapıldığına dair ispat yükü yatırım kuruluşuna aittir. “çerçeve
sözleşme imzalama yükümlülüğü başlıklı 26.Maddesinde;
(1) Yatırım kuruluşları müşterileriyle işlem yapmaya başlamadan önce, sunulacak faaliyet ve hizmete
ilişkin yazılı bir sözleşme yapmak zorundadır. Bu sözleşmede yer verilmesi gereken asgari hususlar
Kurulca belirlenir. Bu sözleşme, yatırım kuruluşuyla müşterisi arasındaki ilişkiyi genel olarak
düzenleyen, başlangıçta bir kez akdedilen ve münferit işlemlerin esasını oluşturan bir çerçeve
anlaşmadır.
(3) Sözleşmeler, müteselsil sıra numaralı ve en az bir nüsha olarak düzenlenir ve aslına uygun olduğuna
ilişkin onaylayanın imzasını ve yatırım kuruluşunun kaşesini ihtiva eden bir suret müşteriye verilir.
Sözleşmenin yatırım kuruluşunda kalan aslının üzerine müşteri tarafından bir suretinin alındığı ibaresi
yazılır ve imzalanır.
(6)Sözleşmelerde hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.”
Uygunluk testi başlıklı 33.maddesinde;
(1) Uygunluk testi, yatırım kuruluşu tarafından pazarlanan ya da müşteri tarafından talep edilen ürün
ya da hizmetin müşteriye uygun olup olmadığının değerlendirilmesi amacıyla, müşterilerin söz
konusu ürün veya hizmetin taşıdığı riskleri anlayabilecek bilgi ve tecrübeye sahip olup
olmadıklarının tespit edilmesidir. Yatırım kuruluşları alım satıma aracılık ve halka arza aracılık
faaliyetleri kapsamında yalnızca genel müşterilere uygun testi yapmakla yükümlüdür.
(3)Yatırım kuruluşunun uygunluk testini yapabilmesi için gerekli bilgileri sağlamak amacıyla standart
formları geliştirmesi ve bu formda yer alan bilgileri güncel olarak tutması gerekir. Uygunluk testine dair
ilk bilgiler yazılı olarak alınır güncellemeler ise elektronik ortamda yapılabilir. Uygunluk testi kapsamında asgari olarak aşağıda yer alan huşularda bilgi alınır.
A)Müşterinin yatırım amaçlarına ilişkin olarak; yatırım süresi ile risk ve getiri tercihleri
B)Müşterinin portfoyünde veya hesabında gerçekleştirilecek işlemlere ilişkin riskleri anlayacak bilgi ve
tecrübeye sahip olup olmadığına ilişkin olarak; müşterinin yaşı ve mesleği, eğitim durumu, geçmişte
gerçekleştirdiği sermaye piyasası araçlarına ilişkin işlemlerin türü, niteliği, hacmi, sıklığı,
(5)Uygunluk testi yapabilmesi için müşteriye ait gerekli bilgilerin sağlanmasına ve güncellenmesine
ilişkin usul ve esasların yer aldığı iş akış prosedürünün yazılı hale getirilmesi ve yönetim kurulunca
onaylanması şarttır.
(9)Yatırım kuruluşu uygunluk testi sonucunda herhangi bir ürün ya da hizmetin müşteriye uygun
olmadığı kanaatine ulaşırsa, müşteriyi yazılı olarak uyarır. Bu durumda yatırım kuruluşu söz konusu
ürün ya da hizmete yönelik olarak müşteriye bire bir genel yatırım tavsiyesinde bulunamaz.
(11)Yatırım kuruluşları bu madde uyarınca, geliştirilen standart formları, hizmet ya da ürünün
müşteriye uygun olup olmadığına ilişkin teşvik edici belgeleri, temin edilen bilgi ve belgeleri ve
müşterilere yapılan uyarıları Kurulun belge ve kayıt düzenlemeleri uyarınca belirlenen süre ile
saklamak zorundadır” denilmektedir. Cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; davalı taraf ile imzalanan tüm sözleşmeler, davalıya sunulan ve imzası alınan risk bildirim fromları, davalının hesap ekstresi, IP logları, BİAŞ ‘a yapılan ödemelere ilişkin belge, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgeler, kayıtlar, ihtarnameler, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; banka hesap hareketleri, davacı elinde bulunan tüm bilgi ve belgeler, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi incelemes,i tanık, yemin ve tüm delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya borsa, menkul değerler, finans ve maliye uzmanı …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda: Davalının, davacı aracı kurum nezdindeki VİOP (Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası) hesabından
yaptığı işlemler neticesinde, hesabın zarar etmesi ve VİOP’da teminat tamamlama işlemi yapılması
gerekmesi sebebiyle, davalı adına ödenmesi gereken teminat tamamlama tutarlarının davacı tarafça
ödenmesi nedeniyle meydana gelen borcun tamamen davalı sorumluğunda olması, hesap açılması sırasında, mevzuat gereği düzenlenmesi gereken tüm sözleşme ve belgelerin davacı şirket
tarafından düzenlenmiş olup, hiçbir eksiklik bulunmadığını, davalı taraf hesabının açılması, imzaladığı sözleşmelerin mahiyeti, piyasa riskleri konusunda gerektiği
gibi bilgilendirmiş ve ayrıca elektronik ortamda onayladığı sözleşmeleri okuyup anladığını ıslak imza ile
onaylamış olduğunu, davalının alım işlemlerini iphone telefonu üzerinden hesabına giriş yaparak bizzat kendisi gerçekleştirmiş
olduğu Ip Log kayıtları ile sabit olduğunu, uyuşmazlık konusu zarara neden olan işlemlerin, piyasadaki oynaklığın maksimum olduğu bir güne isabet
etmiş olması sebebiyle kaldıraçlı işlemlerin doğal bir sonucu olarak gerçekleşmiş olduğu ve davacının
kusuru veya eksikliği bulunmadığına dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi ve eklerinden kaynaklı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, bu bağlamda takibe vaki itirazın iptali talebinin yerinde olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık çerçeve sözleşmesi akdedildiği, davacının hizmet veren, davalının ise hizmet alan olduğu, işbu sözleşme kapsamında davacı tarafından verilen hizmetlerin karşılığı olarak davalıya yansıtılan bedelin ödenmemesi nedeniyle alacaklı davacı tarafça, davalı hakkında ilamsız icra takibine girişildiği, takibe vaki itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı,
Sözleşme ve ekleri incelendiğinde, hesap açılması sırasında mevzuat gereği düzenlenmesi gereken tüm sözleşme ve belgelerin davacı
tarafından düzenlendiği ve eksiklik bulunmadığı, davalının hesabının açılması, imzaladığı sözleşmelerin mahiyeti ve piyasa riskleri konusunda gerektiği
gibi bilgilendirilmiş olduğu, ayrıca elektronik ortamda onayladığı sözleşmeleri okuyup anladığını ıslak imza ile
onaylamış olduğu, davalının alım işlemlerini telefonu üzerinden hesabına giriş yaparak bizzat kendisi gerçekleştirmiş
olduğunun Ip Log kayıtları ile sabit olduğu, uyuşmazlık konusu zarara neden olan işlemlerin, piyasadaki oynaklığın maksimum olduğu bir güne isabet
etmiş olması sebebiyle kaldıraçlı işlemlerin doğal bir sonucu olarak gerçekleşmiş olduğu ve davacının
kusuru ya da eksikliğinin bulunmadığı,
Bu nedenle bilirkişi raporunda açıklandığı üzere hizmet bedeli karşılığı olarak davacının davalıdan 11.413,50 TL alacaklı olduğu,
Bilirkişi raporunun alanında uzman bilirkişi tarafından, dosyamız kapsamı ve mevzuata uygun olarak tanzim edilmiş olması nedeniyle rapora itibar edilmesi suretiyle,
Davanın kabulü ile; davalının …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 11.413,51 TL asıl alacak yönünden iptali ile 11.413,51 TL’lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 18,25 oranında faiz yürütülmesi suretiyle takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına,
Takip öncesi temerrüt şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davacının işlemiş faiz alacağını içeren fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Alacak likit olduğundan, kabul edilen toplam 11.413,51 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.282,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından, reddedilen miktar üzerinden davalının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına vaki itirazının, 11.413,51 TL asıl alacak yönünden iptali ile 11.413,51 TL’lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 18,25 oranında faiz yürütülmesi suretiyle takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Alacak likit olduğundan, kabul edilen toplam 11.413,51 TL’nin % 20’si oranında hesaplanan 2.282,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından, reddedilen miktar üzerinden davalının tazminat isteminin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli 779,66-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 138,06-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 641,60-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 138,06-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı ve 1.615,00-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplan 1.707,20-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.704,64-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17,12-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
11-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 1.557,66 TL’sinin davalıdan 2,34-TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
12-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.22/05/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı