Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/372 E. 2022/961 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/372 Esas
KARAR NO:2022/961

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/05/2022
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili … 2005 yılından bu yana … ile (takibe dayanak senedi vekaletname ile imzalayarak müvekkili borçlandıran kişi) imam nikahlı olarak birlikte yaşamış ve bu beraberlikten 3 çocukları olduğunu, müvekkiline sürekli olarak maddi manevi şiddet gördüğünden 2019 yılında …’yı şikayet ettiğini ancak gördüğü tehdit üzerine şikayetinden vazgeçtiğini, ancak müvekkilenin yaşadığı fiziki, sözlü ve manevi şiddet bitmediğinden, durum müvekkili açısından yaşanılmaz bir hal almış olup müvekkiline birlikte yaşadıkları konuttan 06.05.2022 tarihinde ayrıldığını, …, her türlü baskı ve zulmü uygulayarak sicili temiz, herhangi bir borcu vs olmayan müvekkileden … 16.Noterliği’nden düzenlenen 22.09.2010 tarihli, … yevmiye nolu genel bir vekaletname aldığını, işbu vekaletname ile davacı adına şirket kurmuş vergi dairesine, SGK’ya müvekkileyi borçlandırıldığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle öncelikle …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosya hakkında teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine ve takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına, davanın kabulü ile haksız ve kötü niyetli takibin iptaline, davacının borçlu olmadığının tespitine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı asil cevap dilekçesinde; öncelikle eksik harcın davacı tarafça tamamlatılmasını talep ettiğini, davacı tarafın takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması şeklindeki tedbir talebinin reddi gerektiğini, davacının kendi beyanları dahi birbiriyle açıkça çelişen, hayatın olağan akışına aykırı ve gerçek dışı olduğunun açık ve net olan beyanlar olduğunu, davaya ve icra takibine konu edilen alacağın gerçek, haklı ve yerinde bir alacak olduğunu, burada mağdur olan tek kişinin şahsı olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle eksik harcın tamamlatılmasını, davacı tarafın takibin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulması şeklindeki tedbir talebinin reddine karar verilmesini, netice olarak haksız ve kötü niyetle açılmış iş bu davanın reddine karar verilmesini, asıl alacağın en az %20 ‘ si oranında davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu bono nedeni ile davacının davalı yana borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı içeriğinden; davalı tarafından davalı aleyhine ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile “01/02/2021 tanzim ve 01/04/2021 vade tarihli 300.000 TL miktarlı senet “açıklaması ile 300.000 TL asıl alacak ve 55.335,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 356.235,62 TL alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlandığı, takip konusu bononun davacıya vekaleten … tarafından düzenlendiği, lehtarın davalı … olduğu, düzenleme tarihinin 01/02/2021 vade tarihinin 01/04/2021 olduğu, senedin 300.000 TL bedelli olduğu ve bedeli nakten alınmıştır kaydını içerdiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından … 16. Noterliği’nin 22.09.2010 tarihli … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile dava dışı …’a adına kıymetli evrak düzenleme yetkisini de içeren vekaletname verildiği, yine davacı tarafından dava dışı …’nın … 16. Noterliği’nin 06/05/2022 tarihli … yevmiye numaralı azilnamesi ile anılan vekaletname yetkilerinden azledildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili, davalı yanın dava dışı …’ın arkadaşı olduğunu, azledildikten sonra kötü niyetli olarak dava konusu bononun geçmiş tarihli olarak düzenlendiğini iddia ederek davalı yana karşı elde ki davayı açmıştır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklı üzerindedir. Ancak somut olayda davalı alacağı imzası inkar edilmeyen bonoya dayandığından, borcun geçerli bir nedene dayanmadığını ispat yükü davacı alacaklı üzerindedir.
Davacı dava konusu bononun, azil tarihinden sonra vekili tarafından düzenlendiğini ve davalının bu hususu bilerek bonoyu iktisap ettiğini ispat yükü altındadır. Davacı bu iddiasını senede karşı kesin bir delil ile ispatla yükümlü olup, davacı iddiasını ispata yarar kesin delil sunmamış ve yemin deliline de dayanmamış, üzerine düşen ispat yükünü yerine getirememiştir. Bu nedenle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/4. maddesi hükmü ile menfi tespit davası reddedildiği takdirde, şayet takip tedbir kararı verilerek durdurulmuş ise davalı alacaklının alacağına geç kavuşması sebebiyle alacaklı lehine tazminata hükmedileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce, davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği, verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığı ve talep eden davalı yararına tazminata hükmedilmesi için gereken şartların oluşmadığı anlaşıldığından tazminat isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 170,78 TL ile tamamlama harcı olarak yatan 4.952,47 TL ‘ den düşümü ile kalan 5.042,55 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 45.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır