Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/367 E. 2023/122 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO:2022/367 Esas
KARAR NO :2023/122

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/02/2020
KARAR TARİHİ:16/02/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun, İşsizlik Sigortası Fonu portföyünde bulunan DİBS’lerin hukuki statüsünde ve davalı kuruluş nezdinde yapılan işlemler ile ikincil piyasalarda gerçekleştirilen alım satım işlemlerinde, 4447 sayılı Kanunun 53.maddesi gereği İşsizlik Sigortası Fon gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiçbir kesinin yapılamayacağının açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen davalı kuruluş tarafından kanuna aykırı kesintiler yapıldığını, yapılan ihtara rağmen gelirlerden doğrudan masraf ve komisyon kesintisi yapılmaya devam edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle İşsizlik Sigortası Fonunun … Bankası hesaplarından komisyon ve masraf tahakkuk ettirilerek yapılan toplam 3.187.037,67 TL kesinti bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının … tarafından gelirlerden kesinti yapıldığı iddiasının gerçeklerle uyuşmadığını, … tarafından fon gelirlerinden kesinti yapılmasının söz konusu olmadığını, kesinti yapıldığı iddiasında ise buna ilişkin talebi bankaya yöneltmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş; 24/06/2021 tarihli duruşmadaki beyanlarında, arabulucuya başvurmadan dava açıldığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrasında 24/06/2021 tarih ve 2021/191 Esas, 2021/524 K sayılı kararla davanın, arabulucuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 43. Hukuk Dairesi’nin 28/04/2022 tarih ve 2022/294 E-555 K sayılı kararıyla; “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın ve dosya üzerinden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir (HUAK m.18/A/2, c. 4; HUAK Yönetmeliği m.22/3). Burada dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. Bu nedenle davanın esasına ilişkin incelemeye geçilmiş olsa bile mahkeme burada kesin süre vermeksizin davanın usulden reddine karar verecektir. Ancak bu durum, tarafların arabuluculuğa hiç başvurmadığı durumlarda geçerlidir. Taraflar dava şartı arabuluculuğa başvurmuş fakat anlaşmazlık tutanağını mahkemeye sunmamış olabilirler. Mahkeme arabuluculuğa başvurulmuş olduğunu tarafların beyanlarından anlamış ise bu durumda anlaşmazlık tutanağının sunulması için bir haftalık kesin süre vermelidir (HUAK m. 18/A, 2). Bununla birlikte aynı kanunun 115 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulama alanı bulmasına engel yoktur. Bu bağlamda, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, davanın …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esasına kaydının yapıldığı, davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildği, kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın ….Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, davacı tarafça görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine 20/01/2021 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğu ve 27/01/2021 tarihinde arabuluculuk son tutanağının sunulduğu anlaşılmaktadır.
O halde, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığı, davadan önce başvuru tamamlanamaz dava şartı ise de; taraflarca ileri sürülmeyen ve mahkemece nazara alınmayan bu eksiklik hükümden evvel giderilmiş olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddedilemeyeceği halde davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, …” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı HMK’nın 353(1)a-4 maddesi uyarınca usulden kaldırılmıştır.
Dava; davacı Kurumun, davalı Kuruluş nezdinde yapmış olduğu işlemler ile ikinci piyasalarda gerçekleştirilen alım satım işlemleri nedeniyle, davacı Kurumun banka hesaplarından hukuka aykırı olarak yapıldığı ileri sürülen komisyon ve masraf kesintilerin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davalı kuruluş nezdinde yapılan alım-satım ve diğer işlemler nedeniyle masraf veya komisyon adı altında bir kesinti yapılıp yapılamayacağı, buna bağlı olarak davacı tarafça ileri sürülen hukuksal nedenlere dayalı olarak talebinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarının ne kadar olduğu noktalarında toplanmaktadır.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’nun 53/4.maddesi; “Bu fon bütçe kapsamı dışında olup, gelirlerinden vergi kesintileri hariç hiç bir şekilde kesinti yapılamaz ve Genel Bütçeye gelir kaydedilemez. Fonun gelir ve giderleri üçer aylık dönemler halinde 1.6.1989 tarihli ve 3568 sayılı Kanuna göre ruhsat almış, denetim yetkisine sahip meslek mensubu yeminli mali müşavirlere denetlettirilerek denetim raporlarının sonuçları ilân edilir.
Fon; 26.5.1927 tarihli ve 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanununa tabi değildir. Fon gelirleri ile bu gelirlerle alınan mallar Kuruma aittir. Kurumun malları 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu bakımından Devlet malı hükmünde olup, alacakları da Devlet alacağı derecesinde ayrıcalıklıdır. Fon, damga vergisi hariç her türlü vergi, resim ve harçtan muaftır. (Ek cümle: 31/5/2012-6322/27 md.) Bu muafiyetin, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerine şümulü yoktur.” hükmünü;
… Anonim Şirketinin kuruluş, faaliyet ilke ve esasları ile gelirleri ve kar payı dağıtım esasları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılmış olan Merkezi Kayıt Kuruluşunun Kuruluş, Faaliyet, Çalışma ve Denetim Esasları Hakkında Yönetmeliğin 28.maddesi; “…’nın verdiği temel hizmetler kapsamında olan ve bu hizmetlerin tek sunucusu olmaktan kaynaklanan statüsüne dayalı olarak uyguladığı ücret ve komisyonlar ile bunların tahsil zaman ve şekilleri Yönetim Kurulu tarafından belirlenerek Kurul onayına sunulur. Kurulun onayına sunulan ücret ve komisyonlara ilişkin … Yönetim Kurulu kararı, Kurul tarafından otuz gün içerisinde olumsuz görüş bildirilmediği takdirde yürürlüğe girer. … tarafından başvuruda sunulan bilgi ve belgelerin eksik olması veya ek bilgi, belge ve çalışmaya ihtiyaç duyulması hâlinde, … bilgilendirilerek eksikliklerin Kurulca belirlenecek süre içerisinde giderilmesi istenir. Bu takdirde, otuz günlük süre söz konusu eksik veya ek bilgi, belge ve çalışmaların Kurula sunulduğu tarihten itibaren işlemeye başlar.
…’nın faydalanılması zorunlu olmayan temel hizmetleri ile ilgili ücretler ise, Yönetim Kurulunca belirlenir ve Kurulun bilgisine sunulur. … tarafından verilen eğitim hizmetleri üyelere zorunlu tutulsa da bu fıkra kapsamında değerlendirilir.
…’nın sermaye piyasası mevzuatı dışında kalan bir mevzuattan kaynaklanan veya herhangi bir mevzuattan kaynaklanmayan faaliyetleri sebebiyle elde ettiği gelirler birinci ve ikinci fıkra kapsamında değerlendirilmez.” hükmünü içermektedir.
Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, davalı kuruluş nezdinde yapılan alım-satım ve diğer işlemler nedeniyle işsizlik fonu gelirinden davalı tarafça masraf veya komisyon adı altında bir kesinti yapılıp yapılamayacağı, buna bağlı olarak davacı tarafça ileri sürülen hukuksal nedenlere dayalı olarak talebin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri ve getirtilen-sunulan belgelerle birlikte konusunda uzman ekonomist …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 04/01//2023 tarihli raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; … A.Ş.’nin kuruluş, faaliyet ilke ve esasları ile gelirleri ve kar payı dağıtım esasları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından çıkarılmış olan Merkezi Kayıt Kuruluşunun Kuruluş, Faaliyet, Çalışma ve Denetim Esasları Hakkında Yönetmelik ile düzenlendiği, anılan düzenleme uyarınca … A.Ş. tarafından verilecek hizmetler nedeniyle alınacak ücret ve komisyonların … A.Ş. yönetim kurulu tarafından belirlenip, Sermaye Piyasası Kurulu onayı ile yürürlüğe girdiği, … A.Ş.’nin yönetim kurulunun 02.07.2012 tarihli önerisi ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun onayı çerçevesinde, 4447 sayılı Kanunun 53’üncü maddesinden bağımsız olarak, mülga … Yönetmeliği’nin 19 uncu maddesi uyarınca İşsizlik Sigorta Fonu hesaplarında kayden izlenen Devlet İç Borçlanma Senetleri nedeniyle ilgili üyelere verilecek hizmetlerden ücret alınmamasına karar verilmekle birlikte; … A.Ş. yönetim kurulunun 15.02.2017 tarihli toplantısında karar verilen, uygulanmakta olan söz konusu muafiyetin kaldırılmasına ve üyelere verilen hizmetlerin ücretlendirilmesinde İşsizlik Sigorta Fonu hesaplarının da dikkate alınarak mevcut tarifelerine göre ücretlendirilmesi önerisine ilişkin olarak, Sermaye Piyasası Kurulu’nun 23.08.2017 tarih ve 32 sayılı toplantısında, Hazine Müsteşarlığı’nın 07.08.2017 tarihli görüşü dikkate alınarak, İşsizlik Sigorta Fonuna hesapları için ilgili üyelere tanınan muafiyetin kaldırılmasına ilişkin …’nın başvurusunun onaylanarak … tarafından Fon varlıkları için üyelerine verilen hizmetlerin mevcut tarifelerine göre ücretlendirilmesine karar verildiği, bu hususlar dikkate alınarak davacı Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 26/02/2020 tarihli dilekçesi ile ileri sürülen hukuksal nedenlere dayalı olarak talebin yerinde olmadığı ve davalı … A.Ş. tarafından Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü İşsizlik Sigorta Fonu hesaplarında kayden izlenen Devlet İç Borçlanma Senetleri nedeniyle … üyelerine verilen hizmetlerin mevcut tarifelere göre ücretlendirilmesinde yukarıda yer verilen düzenlemeler çerçevesinde bir sakınca olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, rapora yönelik itirazlar yerinde görülmemiş, bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; … A.Ş.’nin kuruluş, faaliyet ilke ve esasları ile gelirleri ve kar payı dağıtım esaslarının SPK tarafından çıkarılan yönetmelik ile düzenlendiği, … A.Ş. tarafından verilecek hizmetler nedeniyle alınacak ücret ve komisyonlar … A.Ş. Yönetim Kurulu tarafından belirlendiği ve SPK onayı ile yürürlüğe girdiği; davalı … A.Ş.’nin 15/02/2017 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla üyelere verilen hizmetlerin mevcut tarifelere göre ücretlendirilmesine karar verildiği ve SPK’nın 23/08/2017 tarih ve 32 sayılı kararıyla bu kararın onaylandığı; bu kapsamda … tarafından İşsizlik Sigorta Fonu hesapları ile üyelere tanınan muafiyetin kaldırılarak hizmetlerin mevcut tarifelere göre ücretlendirildiği; dolayısıyla davacı kurumun İşsizlik Sigorta Fonu’nun banka hesaplarından yapılan kesinlerin SPK tarafından onaylanan … yönetmeliğine aykırı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan aleyhine harç ve arabulucu ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 246.611,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı