Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/362 E. 2022/514 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/362 Esas
KARAR NO :2022/514

DAVA:İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/05/2022
KARAR TARİHİ:30/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; tamamı müvekkili adına tapuda kayıtlı İstanbul ili, … ilçesi, … mahallesi 101 Ada 2 Parsel taşınmaz hakkında acele kamulaştırma kararı verildiğini, taşınmaz sonrasında kamulaştırma bedel tespiti ve tescili davasının konusu olduğunu, nihayet … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (kök dosyası … Esas ) 20.01.2022 tarih ve … K no’lu kararıyla kamulaştırılarak Karayolları Genel Müdürlüğü lehine yol olarak terkin edildiğini, karar tescil yönünden kesinleştiğini, bedel yönünden ise istinaf denetiminde olduğunu, kamulaştırma davalarında kamulaştırma bedeli, ilk derece mahkemesince karar verilene kadar davacı İdare tarafından mahkemece işaret edilen bankada davalı adına bir hesaba depo edilmekte ve bankaya ara karara dayanan bir müzekkereyle nemalandırılması yönünde talimat verilmekte olduğunu, davanın karara bağlanmasıyla, kararın kesinleşmesi beklenmeden taşınmaz maliki adına depo edilen bedel bankadan tahsil edilebilmekte olduğunu, işbu itirazın iptali davasındaki somut uyuşmazlığın temeli, İdare tarafından müvekkili adına bankaya depo edilen bedellere, davalı bankanın … şubesince mahkeme kararına ve müzekkeresine aykırı olarak aşağıda açıklayacağımız üzere çok düşük oranlarda faiz işletmesi ve müvekkiline eksik ödeme yapması olduğunu, davalı bankanın … şubesine, müvekkili adına depo edilmek üzere İdare tarafından 25.04.2019 tarihinde 853.988,80 TL ve 14.09.2020 tarihinde 89.419,85 TL toplam 943.408,65 TL kamulaştırma bedeli tam olarak yatırıldığını, müvekkilinin 01.02.2022 tarihinde davalı bankanın … şubesine başvurmuş ancak hesabındaki paraya, mahkeme kararına aykırı olarak kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranından değil de, her üç aylık dönemde istikrarlı şekilde düşürülen oranlarda faiz işletildiğini öğrendiğini, mahkeme kararına uygun bir şekilde parayı tahsil etmek istediğini belirtmiş ve dahi yazılı talepte bulunmuşsa da ancak bankanın ödemeyi kabul ettiği 1.161.063,75 TL’yi ihtirazî kayıtla tahsil edebildiğini, alacağın tahsili yönünden icra takibine başlandığını ancak davalı kurumca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, dava şartı olarak arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu ancak bir uzlaşma sağlanamadığını, bu nedenle işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğu doğduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları salı tutmak kaydıyla, davalarının kabulüyle, davalı bankanın haksız olan itirazının iptaline, davalı bankadan tahsil edilmek üzere %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; dava dışı idare tarafından davacı adına bankaya yatırılan kamulaştırma bedellerine düşük oranlarda faiz işletildiği ve davacı yana eksik ödeme yapıldığı iddiası ile yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Elde ki dava da somut olay dikkate alındığında öncelikle görevli mahkemenin belirlenmesi gereklidir.
Somut olayda, davacı tarafça, kamulaştırma davasına bakan mahkemece verilen karar ile birlikte davalı banka hesabına yatırılan kamulaştırma bedeline bankaca eksik faiz uygulanması nedeniyle alacağı bulunduğu iddiasıyla davalı banka aleyhine işbu dava açılmıştır. Davanın niteliği itibarıyla bankacılık işleminden kaynaklanmış olmasına, davacının davalı banka ile aralarında akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmamasına göre bankacılık işleminden kaynaklanan işbu dava 6102 sayılı TTK’nın m. 4(1)-f hükmü uyarınca mutlak ticarî dava niteliğindedir ve davaya bakma görevi ticaret mahkemelerine aittir. (Bkz. Diyarbakır BAM 6.HD’nin 11/11/2021, E. 2021/3023, K. 2021/1452; Ankara BAM 21. HD’nin, 21/01/2021, E. 2020/1394, K. 2021/114 tarih ve sayılı kararları).
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, adlî yargı ilk derece mahkemelerinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin “ihtisas kararları” 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anılan ihtisas kararlarının 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı da ilgili Resmi Gazete’de yayımlanarak duyurulmuştur.
HSK. Birinci Dairesi’nin “Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin” 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı kararına göre;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği,
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği,
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; …
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
… örneğin f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, ancak 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verilmiştir.
26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un “Hukuk Mahkemelerinin Kuruluşu” başlıklı 5. maddesinin 17/4/2013 tarihli ve 6460 sayılı kanunun 10. maddesiyle değişik beşinci fıkrası hükmüne göre;
“İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazetede yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.”
Görüldüğü üzere, yukarıdaki madde hükmünde açıkça bir yerdeki birden çok aynı tür mahkeme arasındaki iş dağılımından bahsedilmiş, iş dağılımını belirleme yetkisi ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na verilmiş, dairelerin belirlenen iş dağılımına göre tevzi edilen davalara bakmak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Buna göre; bir yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi var ise bunlar arasındaki ilişki “görev ilişkisi değil”, “iş dağılımı ilişkisi”’dir. Bir başka ifade ile mahkemeler arasındaki “iç ilişki” niteliğindedir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 29/03/2021 tarihli, 2021/857 E. ve 2021/4342 K. sayılı ilamı da açıkça vurgulandığı üzere; bir yerde aynı mahkemeden birden fazla sayıda bulunması halinde, bu mahkemeler arasındaki ilişki “görev veya iş bölümü ilişkisi olmayıp”, “iş dağılımı ilişkisi”’dir.
Somut olayda; Mahkememize açılmış olan dava dosyasının, yukarıda belirtilen Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince dosyaya bakacak finans konusunda uzman mahkemeler olan İstanbul 6.,7.,8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine açılması gerekirdi.
Yukarıda değinilen mevzuat hükümleri ve açıklamalardan da anlaşıldığı üzere; İstanbul 6.,7.,8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasında “görev ilişkisi değil”, “iş dağılımı ilişkisi” bulunduğundan ve eldeki dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK. kararı gereğince İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişki görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğundan ve bu durumda görevsizlik kararı da verilemeyeceğinden, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HSK. Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı ararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 6., 7., 8. ve 9. nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 30/05/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır