Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/356 E. 2023/466 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/356 Esas
KARAR NO :2023/466

DAVA:Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi
DAVA TARİHİ:25/05/2022
KARAR TARİHİ:08/06/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yetkilisi …’nin, …markasının sahibi olan davalı şirketin yetkisi …’in eski eşi olduğunu, markanın … tarafından tescil edildiğini, davalı şirketin ise markanın kullanım hakkına sahip olduğunu ve bu markayı franchising sözleşmeleri ile diğer işletmelere kullandırma faaliyetlerini icra ettiğini, tarafların 22.11.2021 tarihinde boşandıklarını, davalı şirkete ait Youtube ve Instagram hesaplarında …markasının kullanıldığını, …’nin markanın ve davalı işletmenin geliştirilmesi için gösterdiği çabaların, davalılarca sosyal medya hesaplarında da beyan edildiğini, markanın bugünkü değerine gelmesinde …’nin büyük katkıları bulunduğunu ve …’nin davalı şirkette 2019-2021 yılları arasında üst düzey yönetici olarak çalıştığını, bu durumda …markasının ve davalı şirketin büyüyüp gelişmesi için yıllarca emek harcayan …’nin en az kadar davalı kadar markada hak sahibi olduğunu, yapılan işlemin evlilik birliği içinde kazanılan malların tasfiyesini amaçladığını, boşanma sürecinden davalı şirketin Beşiktaş’ta bulunan şubesinin …’ye, markanın kullanım hakkıyla birlikte devir edildiğini, ancak sözleme hükümleri hiçe sayılarak davalılarca, müvekkili şirkete devredilen işletmenin bulunduğu sokağın karşısında davalı şirketçe şube açıldığını, bir süre sonra müvekkili şirkete ürün tedarikinin de sonlandığını, devir sözleşmesinde üstlenilen şekilde franchise sözleşmesinin davalılarca akdedilmediğini, franchising sözleşmesi görüşmeleri devam ederken davalı tarafça sosyal medya platformlarından ve …hesaplarından müvekkili şirket hakkında incitici ve yanıltıcı beyanlarda bulunularak TTK’nın 54 ve 55. maddeleri kapsamında haksız rekabet oluşturulduğunu, asılsız iddiaların şirketin ticari hayatını sona erdirme ihtimali bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle haksız rekabetin tespitine, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket yetkilisi müvekkili …’e dava açılamayacağını; davacı tarafça ileri sürülen iddiaların hiçbirinin TTK kapsamında haksız rekabet teşkil etmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri ayrı ayrı verdikleri 07/06/2023 tarihli dilekçeleri ile, tarafların uzlaştıklarını, HMK 315 md. gereğince sulh sözleşmesi sunulmadan karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, bu nedenle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiklerini bildirmişlerdir.
HMK’nun 315/1.maddesi; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü içermektedir.
Taraf vekillerinin ayrı ayrı verdikleri 07/06/2023 tarihli dilekçeleri ile tarafların sulh oldukları anlaşılmakla, davacı tarafça açılan ve sulh nedeniyle HMK’nın 315.md gereğince davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; taraflarca talep olmadığından taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeniyle Davanın Esası Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Alınması gerekli 119,93 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 39,23 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Taraflarca talep olmadığından, taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına ve taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında oy birliğiyle karar verildi. 08/06/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı