Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/341 E. 2022/492 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/341 Esas
KARAR NO :2022/492

DAVA:İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/05/2022
KARAR TARİHİ:23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı banka ile … Mal. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 22.03.2019 tarihinde imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri/Genel Kredi Taahhütnamelerine istinaden müvekkili banka tarafından adı geçen borçluya kredi kullandırıldığını, borçlu şirket taraflar arasındaki sözleşmedeki geri ödeme yükümlülüklerine aykırı davrandığından ve kredi ödemelerini yapmadığından 16.11.2020 tarihi itibarı ile hesap kat edildiğini, borçlulara … 3. Noterliğinin 18.11.2020 tarihli … yevmiye numarasıyla kullanılan krediye ilişkin hesap özetlerini içeren ihtarname keşide edilerek gönderilmiş olup kredi hesabının kat edildiğine dair ihtar çekilerek gerekli ödemenin 7 gün içinde yapılması ihtar edildiğini, usulüne uygun ihtara rağmen talep edilen meblağın banka hesaplarına ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, bahse konu icra takip dosyasından taraflara gönderilen ödeme emirlerine karşı borçlu vekili tarafından icra takibine, borca, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz edildiğini, işbu sebeple borçlu/kefiller tarafından yapılan itiraz ile borçlular adına takibin durduğunu, dava şartı arabuluculuk kapsamında arabuluculuk başvurusu yapılmış olup bu başvuruya istinaden 6328 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 17 uyarınca taraflarla arabuluculuk görüşmesi sağlanmış yapılan müzakereler neticesinde anlaşılamadığını ve bu tutanağı dava dilekçesi ekinde mahkemeye sunulduğunu, davalıların borca itirazlarının haksız ve yersiz olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü … Esas dosyaya yaptığı itirazın iptali ile takibin, … 3. Noterliğinin 18.11.2020 tarihli … Yevmiye Numaralı 313.57 TL ihtarname masrafı yasal faiziyle birlikte, … nolu kredi alacağı yönünden 9,286.55 TL anapara, 726.62 TL Akdi Faiz , 72,69 TL işlemiş faiz, 39,96 TL BSMV olmak üzere toplam 10.125,82 TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık % 27,36 temerrüt faizi uygulanarak takibin, … nolu kredi alacağı yönünden 17,933.51 TL anapara, 1,457.76 TL Akdi Faiz, 140.78 TL İşlemiş faiz, 79,92 TL BSMV olmak üzere toplam 19.611,97 TL. üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık % 27,36 temerrüt faizi uygulanarak takibin, neticede dip toplamda 30.051,36 TL yönünden diğer şartlarla aynen devamına, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı/ borçlunun icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri, vekâlet ücreti ve arabuluculuk vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi’ne dayalı olarak davacı banka tarafından davalılar aleyhine ödenmeyen kredi borçlarının tahsiline yönelik olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi tarafından, adlî yargı ilk derece mahkemelerinde ihtisas mahkemelerinin belirlenmesine ilişkin “ihtisas kararları” 30/11/2021 tarihli ve 31675 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Anılan ihtisas kararlarının 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacağı da ilgili Resmi Gazete’de yayımlanarak duyurulmuştur.
HSK. Birinci Dairesi’nin “Finans ile ilgili açılacak davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesine ilişkin” 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı kararına göre;
“26.09.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinin beşinci fıkrasında, özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak daireler arasındaki iş dağılımının Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenebileceğinin düzenlendiği,
Asliye ticaret mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağının değerlendirildiği,
Kanuni düzenlemelerden ya da Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararlarından kaynaklı olarak, asliye ticaret mahkemesinin hangi dairelerinin iflâs ve konkordato, deniz ticareti ve deniz sigortaları gibi davalar dolayısıyla gelecek işlere ilişkin ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakacağı gözetilerek, aynı dairelerde iş yoğunluğu oluşmaması bakımından finans davalarına olabildiğince farklı dairelerde bakılmak üzere ihtisas mahkemeleri belirlendiği,
Bu itibarla;
1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,
2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan,
kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere; …
f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
… örneğin f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve 9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına, bu kapsamda görülmekte olan dava ve işlerin iş bölümüne dayanılarak mezkûr mahkemelere gönderilmemesine, ancak 15/12/2021 tarihinden itibaren gelecek yeni dava ve işlerin ise anılan ihtisas mahkemelerine tevzi edilmesine ve dosya sayısına göre genel tevziden de iş verilmeye devam edilmesine karar verilmiştir.
26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un “Hukuk Mahkemelerinin Kuruluşu” başlıklı 5. maddesinin 17/4/2013 tarihli ve 6460 sayılı kanunun 10. maddesiyle değişik beşinci fıkrası hükmüne göre;
“İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Özel kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı takdirde, ihtisaslaşmanın sağlanması amacıyla, gelen işlerin yoğunluğu ve niteliği dikkate alınarak, daireler arasındaki iş dağılımı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenebilir. Bu kararlar Resmî Gazetede yayımlanır. Daireler, tevzi edilen davalara bakmak zorundadır.”
Görüldüğü üzere, yukarıdaki madde hükmünde açıkça bir yerdeki birden çok aynı tür mahkeme arasındaki iş dağılımından bahsedilmiş, iş dağılımını belirleme yetkisi ise Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na verilmiş, dairelerin belirlenen iş dağılımına göre tevzi edilen davalara bakmak zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Buna göre; bir yerde birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi var ise bunlar arasındaki ilişki “görev ilişkisi değil”, “iş dağılımı ilişkisi”’dir. Bir başka ifade ile mahkemeler arasındaki “iç ilişki” niteliğindedir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 29/03/2021 tarihli, 2021/857 E. ve 2021/4342 K. sayılı ilamı da açıkça vurgulandığı üzere; bir yerde aynı mahkemeden birden fazla sayıda bulunması halinde, bu mahkemeler arasındaki ilişki “görev veya iş bölümü ilişkisi olmayıp”, “iş dağılımı ilişkisi”’dir.
Somut olayda; Mahkememize açılmış olan dava dosyasının, yukarıda belirtilen Hâkimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince dosyaya bakacak finans konusunda uzman mahkemeler olan İstanbul 6.,7.,8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemelerine açılması gerekirdi.
Yukarıda değinilen mevzuat hükümleri ve açıklamalardan da anlaşıldığı üzere; İstanbul 6.,7.,8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasında “görev ilişkisi değil”, “iş dağılımı ilişkisi” bulunduğundan ve eldeki dava, Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklı banka kredi alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK. kararı gereğince İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 6., 7., 8. ve 9. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişki görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğundan ve bu durumda görevsizlik kararı da verilemeyeceğinden, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HSK. Birinci Dairesi’nin 25/11/2021 karar tarihli ve 1232 sayılı ararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 6., 7., 8. ve 9. nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 23/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır