Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/339 E. 2022/797 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/339 Esas
KARAR NO:2022/797

DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:18/05/2022
KARAR TARİHİ:29/09/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, şirketin geriye dönük olarak yaklaşık 5 yılı aşkın süredir usulü aykırı biçimde yetkisi ve görevi bulunmayan TMSF ve bu kurumun atamış olduğu kayyım heyetinin idaresine bırakıldığını, kayyım atama kararı bulunmaksızın yapılan işlemin müvekkillerinin ortaklıktan kaynaklanan haklarının haksız ve hukuka aykırı şekilde engellendiğini; davalı şirketten olan temettü alacağından müvekkillerinin hariç tutulduğunu, müvekkillerinin payına düşen temettü alacaklarının hesaplanarak ödenmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 100.000 TL’nin müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde bildirdiği nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davacıların ortağı olduğu davalı şirketten varlığı iddia olunan temettü alacağının tahsili istemine ilişkindir.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 Sayılı Kanun’a eklenen 5/A maddesi; “Bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartıdır.” hükmünü içermekte olup; bu düzenleme gereği ticari dava türlerinden konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür.
Yine aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3/1.maddesine eklenen “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 18/a maddesi; “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içermektedir.
Bu bilgiler ışığında somut olayda; davanın, davacıların ortağı olduğu davalı şirketten iddia olunan temettü alacaklarının tahsili istemli ticari nitelikte alacak davası olduğu ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gerektiği, dava dilekçesinin ekinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin arabuluculuk son tutanağı aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bulunmadığı; davacı tarafça arabulucuya başvurmadan eldeki davanın açıldığı, dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulmuş olmasının dahi sonucu değiştirmeyeceği anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115/2.maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Arabuluculuk Dava Şartı Yokluğu Nedeni ile Usulden REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 1.707,75 TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.627,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 29/09/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı