Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/320 E. 2023/101 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/320 Esas
KARAR NO : 2023/101

DAVA : Menfi Tespit (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği daha sonra yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 31/05/2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğinde Bayilik Protokolü imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmelerin teminatı olarak davalı şirkete dava konusu 4 adet teminat mektuplarının verildiğini, sözleşmenin 4.maddesi gereğince sözleşme süresi 5 yıl olarak belirlendiği için sözleşmenin 31/05/2021 tarihinde sona erdiğini, davalı şirketin cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı olduğu iddiasıyla teminat mektuplarının iade almak için müzakere sürecine girildiğini ve bayilik sözleşmesinin 31/08/2021 tarihine uzatıldığını, müvekkili şirket tarafından teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesi talebine yönelik … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiğini; müvekkilinin dava konusu teminat mektuplarından dolayı davalı şirkete borçlu olmadığını ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği diğer nedenlerle 27/08/2013 tarihli ve 410.000 TL bedelli, 07/03/2019 tarihli ve 75.000 TL bedelli, 30/06/2021 tarihli ve 100.000 TL bedelli, 30/06/2021 tarihli ve 625.000 TL bedelli teminat mektuplarından dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 06/02/2023 tarihli dilekçesi ile dilekçesinde bildirdiği tüm sözleşme ve protokollerden kaynaklı olmak üzere ıslah tarihi itibariyle müvekkilinin davalı şirkete dava konusu teminat mektuplarından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili …10. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği daha sonra yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 31/05/2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi ve eki niteliğinde protokol imzalandığını, sözleşme kapsamında dava konusu teminat mektuplarının müvekkili şirkete verildiğini, sözleşmenin 31/05/2021 tarihinde sonlanması gerekirken, davacı şirketin borçlarından dolayı taraflar arasında yapılan yeni sözleşme ile 31/08/2021 tarihine kadar uzatıldığını, akabinde bu sözleşmenin bitişi ile 16/09/2021 tarihine kadar geçerli yeni sözleşme imzalandığını, davacı tarafça … 4. Noterliği … yevmiye sayılı …tarihli ihtarnamesi ile sözleşmenin son olarak 24/09/2021 tarihine kadar uzatıldığının bildirildiğini ancak, …tarih ve … numaralı ihtarname ile 24/09/2021 tarihli ihtarnamenin dikkate alınmamasının bildirildiğini, tarafların henüz 24/09/2021 tarihinde yeni bir uzatma sözleşmesi imzaladığını ve bu sözleşmenin dava tarihi itibariyle devam ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin devam ettiğini, bu nedenle risk bitmediğinden davacının davayı açmasında bir yarar bulunmadığını; müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde ayrıntılı olarak bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş; 09/02/2023 tarihli duruşmadaki beyanları ile, ıslahı kabul etmediklerini, dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiğini, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılmış akaryakıt bayilik sözleşmesi ve ek protokoller gereği davacı tarafça davalıya verilen dava konusu teminat mektuplarından dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı taraf, taraflar arasında yapılmış sözleşme ve protokol gereği davalıya verilen teminat mektuplarından dolayı borçlu olunmadığını ileri sürmüş; davalı taraf ise, dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin devam ettiğini savunmuştur.
Bilindiği üzere teminat mektubu, borçlunun muhataba karşı yüklendiği bir edimin yerine getirilmesini garanti etmek üzere, banka tarafından lehtara verilen mektuptur.
Teminat mektubu, mevcut kredi ilişkisi nedeniyle, muhataba hitaben düzenlenir. Kendisine garanti verilen kişiye “Muhatap”, lehine teminat mektubu verilen kredili müşteriye ise “Lehtar” denilir.
Kural olarak teminat mektubu, muhatabın uğrayacağı muhtemel bir zararın tazmini için verilir. Her teminat mektubu mutlaka belirli bir riski garanti etmelidir. Her türlü borç veya fiil, garanti edilen riskin konusu olabilir. Banka, teminat mektubu ile muhatabın zararını tazmin etmeyi taahhüt eder. Bu şekilde kredili müşteri, bankanın isim ve güvenilirliğinden faydalanarak nakit teminat vermekten kurtulur; bankada, vermiş olduğu teminat mektubu karşılığında müşterisinden bir ücret (komisyon) almaya hak kazanır; ancak, bir tazmin halinde aldığı toplam komisyonun çok daha üstünde bir tutar olan teminat mektubu bedelini ödeme riskini üstlenir.
Teminat mektubu ile garanti altına alınan riskin ortadan kalkması durumunda ise artık, teminat mektubunun muhatap tarafından lehtara iadesinin gerekeceği veya sözkonusu teminat mektubundan dolayı herhangi bir borcun kalmayacağı kuşkusuzdur.
Taraflar arasında yapılmış 31/05/2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin, sözleşmede öngörülen 5 yıllık süre sonrasında 31/05/2021 tarihinde sona ermesi üzerine aynı sözleşmeye ek olarak yapılan 30/06/2021 tarihli protokolle 31/08/2021 tarihine kadar uzatıldığı; yine taraflarca yapılan 24/09/2021 tarihli Ek Protokol ile taraflar arasındaki anılan sözleşmelerin aynı koşullarla 05/11/2021 tarihine kadar uzatıldığı dosyaya sunulan ve tarafların kabulünde olan sözleşme örneklerinden anlaşılmaktadır.
Dava konusu yapılan 4 adet teminat mektubunun ise, bu sözleşmelerin teminatı olarak davalıya verildiği dosya kapsamı ile sabit olup; bu husus çekişme konusu değildir.
Az yukarıda değinildiği üzere taraflar arasında yapılmış Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi yine taraflar arasında yapılmış ek protokollerle 05/11/2021 tarihine kadar uzatılmış olup; davacı tarafça 03/09/2021 tarihinde açılan eldeki dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki 31/05/2016 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi yürürlüktedir. Sözleşme ayakta olduğuna ve sözleşmedeki riskler devam ettiğine göre, sözleşmedeki risklerin teminatı olarak karşı tarafa verilen teminat mektuplarından dolayı borçlu olunmadığı dava tarihi itibariyle ileri sürülemez. Başka bir anlatımla bu yöndeki bir talep ancak, sözleşme ilişkisi sona erdikten sonra ileri sürülebileceğinden, dava tarihi itibariyle henüz sona ermemiş bir ticari ilişkiden dolayı eldeki davaya açmakta davacının hukuki yararı bulunmamaktadır.
Hukuki yarar, HMK’nın 114/1-h md gereğince dava şartı olup; aynı yasanın 115.md gereğince dava şartlarının bulunup bulunmadığı hususu, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınır ve yokluğunun tespiti durumunda, davanın usulden reddine karar verilir.
Yukarıda yapılan tüm bu açıklamalara ve değerlendirmelere göre;
Somut olayda; dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi ve bu ilişkinin teminatı olarak karşı tarafa verilen teminat mektuplarından dolayı eldeki davayı açmakta davacının hukuki yararının bulunmaması, yapılan ıslahla da dava tarihinde bir değişikliğe gidilmeyecek olması nedenleriyle; hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir (aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/8-238 Esas – 2022/319 Karar sayılı kararı).
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 10.673,44 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 10.493,54 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince (davanın usulden reddedilmesi nedeniyle) hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 346 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2023

Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.