Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/32 E. 2023/726 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/32 Esas
KARAR NO:2023/726

DAVA:Ticari Şirket (Fesih ve Tasfiye)
DAVA TARİHİ:14/01/2022
KARAR TARİHİ:12/10/2023

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkilinin davalı şirketten bilgi alma ve inceleme taleplerinin reddedildiğini, davalı şirketin diğer ortağı ve müdürü …’nun şirket hesaplarından para çıkışı sağlama ihtimali olduğunu düşündüklerini, bu nedenle şirket mal varlığının diğer ortak … tarafından değiştirilme veya başka yere aktarılma imkanı bulunduğunu, şirket ortakları arasında ceza yargılama süreçlerinin bulunduğunu, ortaklar arasında güven kalmadığını ve ortaklığın çekilmez hale geldiğini, şirket ortaklar kurulu toplantılarının yapılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Dava; davacının ortağı olduğu davalı şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davalı şirketinin adresinin “Sarıyer” olması nedeniyle, TTK’nın 636.maddesi gereğince mahkememiz işbu davaya bakmaya yetkili olup; davacının davalı şirketteki payı dikkate alındığında eldeki davada davacılık sıfatı bulunmaktadır.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın TTK 636.maddesi “(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer:
a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.
b) Genel kurul kararı ile.
c) İflasın açılması ile.
d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde.
(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.
(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
(5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, davalı şirketin fesih ve tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, davalı şirket ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM… ve şirketler hukukunda nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 23/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı şirket ticari defterlerinin incelemeye ibraz edilmediği; aile şirketi konumundaki davalı şirkette eşler arasındaki husumetin şiddete dönüştüğü, ortaklar arasında 15 yıllık evlilik birliğinin de çekilmez hal alışı nedeni ile davacının …. Aile Mahkemesinin 07/12/2021 tarih ve 2021/… E, 2021/… K sayılı ilamı üzerine dava dışı diğer ortak …’ya davacı …’e yönelik uzaklaştırma kararı verildiği; davacı ile dava dışı ortak arasındaki husumetin ortaklığı çekilmez hale getirdiği, davacının maruz kaldığı şiddetin ortaklığın feshini talep bakımından yeterli bir haklı sebep teşkil ettiği, şirketin feshinin son çare olması karşısında davacı ortağın payının verilerek şirketten çıkarılmasının da duruma uygun bir çözüm teşkil edebileceği ancak, davalı şirket tarafından defter ibraz edilmediğinden şirketin mali durumunun görülemediği ve çıkma payının tespit edilemediği, şirketin faal olup olmadığının da bilinmediği, bu durumda davalı şirketin fesih ve tasfiyesinin duruma uygun çözüm olarak nitelendirilebileceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf iddiası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacı ile dava dışı gerçek kişinin ortağı olduğu davalı şirketin ortaklar kurulunun toplanamadığı ve herhangi bir karar alınamadığı; şirket ortakları davacı ile dava dışı gerçek kişi arasında husumetin bulunduğu ve sözkonusu husumete ilişkin hukuk mahkemelerine açılmış dava ve savcılıkta yürütülen ceza soruşturma dosyalarının bulunduğu; bu durumda ortaklığın çekilmez hale geldiği, davalı şirket ticari defter ve kayıtları incelemeye ibraz edilmediğinden dolayı şirket feshi dışında başka bir çözüm arama yoluna da gidilemediği; kaldı ki, davalı şirketçe ve dava dışı diğer ortak tarafından bu yönde bir talebin de bulunmadığı; bu kapsamda benimsenen bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirket açısından, TTK 636. maddesinde sayılan haklı nedenle limited şirket feshi sebeplerinin bulunduğu anlaşıldığından davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-5 sicil numarasına kayıtlı … GIDA TARIM SANAYİ DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin fesih ve tasfiyesine,
2-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere SMMM … …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
3-Tasfiye memuru için takdir edilen aylık 2.500 TL’den şimdilik 6 ay peşin 15.000,00 TL ve ayrıca 10.000 TL tasfiye masraf avansı olmak üzere toplam 25.000,00 TL’nin karar kesinleştiğinde davacı tarafça mahkememiz veznesine yatırılmasına, bundan sonra tasfiye memuruna görevinin tebliğine,
4-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine,
5-Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283.maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına,
6-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcından 80,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 189,15‬-TL harcın davalı şirketten alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 4.000 TL bilirkişi ücreti ve 82,10 TL tebligat giderlerinin toplamı 4.255,00 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2023

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı