Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/313 E. 2023/570 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/313 Esas
KARAR NO :2023/570

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/05/2022
KARAR TARİHİ:11/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket aksesuar sektöründe faaliyet gösteren bir tüzel kişi tacir olup, davalı yan ile de bu faaliyeti kapsamında bir ticari ilişki içerisine girdiğini, bu ilişkiye istinaden müvekkil davacı, davalı yana çantaların üretimini ve teslimini taahhüt ettiğini, müvekkil şirket tarafından ticari ilişki kapsamında ticari defterler incelendiği takdirde de ortaya çıkacak cari işlem niteliğinde faturalar keşide edilmiş ve anlaşmaya konu ürünler her defasında anlaşmaya uygun ve eksiksiz olarak davalı yana teslim edilmiş olup davalı yanın takip öncesi toplam 9.936,00-USD tutarında borcu bulunmakta olduğunu, ürünleri teslim alıp hiçbir bildirimde bulunmayan ve dolayısıyla ürünleri kabul eden davalı, daha sonradan ürünlerin ayıplı olduğundan bahisle ödeme yapmaktan haksız şekilde kaçındığını, bunun üzerine karşı tarafın edimini ifa etmemesinden sebeple taraflarınca icra takibi başlatılmış olup borçlu tarafça takibe, ödeme emrine, takip konusu alacağa, takibe dayanak belgeye, faize ve diğer tüm fer’ilerine haksız şekilde itiraz edildiğini, davalı tarafça, ihbar yükümlülüğüne uyulmadığı ve her halükarda ürünlerde de müvekkilden kaynaklanan bir ayıp bulunmadığı bilinmesine rağmen tek taraflı şekilde içeriği de ne olduğu belli olmayan faturalar keşide edildiğini, buna karşılık, işbu emri vaki faturaların keşidesi ile müvekkile faturalar kabul ettirilmeye çalışılmışsa da, müvekkil tarafından söz konusu faturalar kabul edilmeyerek faturalar hem sistemden hem de …. Noterliği’nin 11.02.2022 tarihli, … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile karşı yana iade edildiğini, bunun üzerine arabuluculuğa başvurulduğunu ancak herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin istem ve dava ikame hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı yanca fatura borcu 9.936,00-USD’nin tahsiline yönelik başlatılan …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline, söz konusu itirazın kötüniyetli ve takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olması nedeniyle asgari %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargilama giderlerinin davali taraf uhdesine birakilmasina karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasıyla müvekkil şirket aleyhine başlatılan haksız ve kötüniyetli icra takibine yasal süresi içinde itiraz edilmesine rağmen davacı tarafından haksız ve mesnetsiz eldeki dava ikame edildiğini, taraflar arasında yıllardır devam eden ticari ilişki gereğince oluşan ticari teamüller doğrultusunda dava konusu ticaret gerçekleştirildiğini, dava konusu olay kapsamında, müvekkil şirket …’da bulunan … firmasından 4000 adet çanta siparişi aldığını ve bunların üretimini yaptırmak maksadıyla e-mail üzerinden davacı şirketle anlaşmış olup işbu husus ekte sunulduğunu, dava dışı … firması, 18.01.2022 tarihinde müvekkil şirketten ürünlerin tamamı kendisine teslim edilmeden ürünlerin örnek fotoğraflarını talep ettiğini ve müvekkil tarafından da davacı kanalıyla gönderilen örnek fotoğraflar ve numuneler … firmasına gönderildiğini, davacı taraf, incelenmek üzere dava dışı firmaya gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunu kabul etmekle birlikte bunların “pre-production” olduğunu, ana üretimin öyle olmadığı ve endişe edilmemesi gerektiğini müvekkil şirkete iletmesine rağmen dava dışı … firmasından 08.02.2022 saat 15:14’de müvekkil şirkete gelen e-mail bildiriminde kendisine gönderilen ürünlerin çeşitli bölgelerinde ayıpların olduğu, bu haliyle satışa sunamayacağı, siparişe konu 4000 çanta için kredi notu düzenlenmesi ihtarında bulundukları ifade edilmiş olup işbu husus ekte sunulduğunu, dava konusu ürünler, dava dışı firmanın hakimiyet alanında bulunmakla birlikte ayıbın maksadını oluşturan kalite yetersizliğinin tespiti maksadıyla mahkemece uygun görülmesi halinde istinabe yoluyla …’da bulunan … firmasının … náměstí 881/6, 639 00 Brno, …adresinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmek zarureti hasıl olduğunu, davacının müvekkile sağladığı ürünlerde davacının iddia ettiğinin aksine gizli ayıp bulunmakla birlikte söze konu ayıp dava dışı firma tarafından müvekkile ihbar edilir edilmez müvekkil tarafından da davacıya bildirim sağlandığını, bu nedenle ayıba ilişkin ihbar süresi aşılmadığından müvekkilin davacıya yönelik ödeme yükümlülüğü bulunmamakta olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla, yargılama esnasına re’sen gözetilecek sebeplerle birlikte, davanın reddine, takibin iptaline, icra takibinin kötüniyetli olması nedeniyle davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile “Ödenmeyen 13/01/2022 tarih … no.lu Fatura Alacağının Tahsili İstemi 9.936,00 USD” dayanak gösterilerek 9.936,00 USD alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 20/03/2022 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 17/03/2022 tarihinde yasal süre içerisinde sunulan dilekçe ile takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 10/05/2022 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, davacı tarafından, davalı adına çanta üretilmesine dair sözlü olarak eser sözleşmesi kurulduğu, dava ve takip konusu alacağın dayanağının anılı eser sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesi, iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin asli borcu TBK 470. maddesi çerçevesinde meydana getirilen eser karşılığında bir miktar pararın ödenmesi, yüklenicinin borcu ise eseri zamanında ve ayıpsız olarak imal ve teslim etmektir.
Eser sözleşmesinde yüklenicinin ayıptan sorumluluğu TBK’nın 474. ile 478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilmesi için eserin iş sahibine teslim edilmesi, eserin ayıplı olması, eserin iş sahibi tarafından kabul edilmemiş veya kabul edilmek zorunda olunmaması, eserin iş sahibi tarafından muayene ve ihbar külfetinin yerine getirilmiş olması, eserdeki ayıbın iş sahibinin tutumundan kaynaklanmamış olması ve son olarak ayıplı teslimden doğan hakların süresi içinde kullanılması gerekmektedir.
Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. Eğer eser, iş sahibinin beklediği amacı karşılamıyorsa kural olarak ayıplı yapıldığı kabul edilir. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığı her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabilir. (Yargıtay HGK’nın 02.02.1979 gün 1977/11-393 Esas, 1979/80 Karar sayılı ve Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 16.01.2013 tarih ve 2012/5835 Esas, 2013/129 Karar sayılı ilamında bu ilke ve esaslar ayrıntıları ile açıklanmıştır.)
Eserin ayıplı olması halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda ise aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmâl etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; davalı tarafından, davacının ürettiği çantaların doğrudan …’da bulunan alıcıya gönderildiği ve asıl alıcı tarafından ürünlerde gizli ayıp bulunduğu yönünde yapılan ihbar üzerine davalı yana süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu savunulmuştur. Bu durumda davalının TBK’nın 477/son maddesi uyarınca gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunduğunu ispat etmesi gereklidir. Davalı bu hususu her türlü delil ile ispat edebilir. Ancak davalı tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığına dair delil ibraz edilmiş değildir. Davalı yanın yargılama sırasındaki savunma ve beyanları ürünlerde var olduğu iddia edilen gizli ayıbın tespit edilmesine yöneliktir. Davalı tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarı yapıldığı ispat edilemediğinden ayıp iddiasına itibar edilmemiş, davacının miktarı itilaf konusu olmayan ve davalının ödediğini iddia ve ispat etmediği ürün bedelleri yönünden alacaklı olduğu anlaşılmış itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu alacağın likit olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 29.298,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 10.006,83TL karar ve ilam harcının 1.810,53-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 8.196,30 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 1.810,53 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 80,70 TL başvuru harcı ile 1.604,50 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.685,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 22.973,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır