Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/295 E. 2022/1188 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/295 Esas
KARAR NO :2022/1188

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/04/2022
KARAR TARİHİ: 26/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacaklı tarafından davalı borçlu … adına … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takibin haksız ve yersiz olduğunu, müvekkilinin davacıya elden ödeme yaptığını, tüm borcunu ödediğini, müvekkilinin borcunu ödemiş olmasına ve taahhüde aykırı davranmamasına rağmen cezai şart talebinde bulunulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; adi ortaklık sözleşmesi, … imza beyannamesi, … imza beyannamesi, devir ve temlik sözleşmesi, borcun kabulüne dair whatsapp mesajı, kişi bilgisi görüntüsü, imza sirküleri, video, CD delillerine dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası, taraflara ait kayıtlar, tarafların ticari defter ve kayıtları, tanık, yazışmalar, bilirkişi incelemesi, kamera kayıtları ve karşı tarafın delillerine karşı delil sunmak hakkımız saklı kalmak üzere ibrazı kabil sair delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; adi ortaklık payının devrinden kaynaklanan alacağa ilişkin olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasıdır.
Görev yönünden yapılacak değerlendirmeye esas olmak üzere;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta, tarafların tacir kaydının bulunmadığının bildirildiği,
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda, tarafların işletme hesabına göre defter tuttuklarının bildirildiği,
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine yazılan müzekkereye verilen cevapta ise, tarafların esnaf kaydının bulunduğu bildirilmiştir.
Ticaret mahkemelerinin görevi TTK’nin 5. maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1. bendinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” denilmiştir. Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK’nin 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup bu maddeye göre: her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanunda sayılan hususlardan doğan uyuşmazlıklar ticari dava olarak kabul edilecektir. Yani bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede açıkça sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK’nin 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir.
Somut olayımızda; taraflar tacir olmaması ve adi ortaklık hükümlerinin de TTK’de düzenlenmemesi nedenleriyle malvarlığı haklarına ilişkin olan eldeki davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nin 115/2.maddesi uyarınca davanın, görev dava şartı noksanlığından usulden reddine ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2020/1409 esas, 2020/1604 karar sayılı içtihadı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nin 115/2.maddesi uyarınca davanın, görev dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK’nin 20.maddesi gereğince iki haftalık yasal sürede taraflardan biri tarafından başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK’nin 331/2.maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.26/12/2022

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.