Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/286 E. 2022/1146 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/286 Esas
KARAR NO :2022/1146

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/04/2022
KARAR TARİHİ:15/12/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış 27/12/2021 tarihli protokol gereği, müvekkili tarafından davalı şirkete teminat amacıyla dilekçede bilgileri yazılı çeklerin verildiğini ancak, davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini ve sözleşmeyi de feshettiğini, bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını, müvekkilinin 30/04/2022 keşide tarihli ve 917.000 TL bedelli, 31/05/2022 keşide tarihli ve 251.719,00 TL bedelli teminat amacıyla verilen çeklerden dolayı davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 917.000 TL bedelli ve 251.719,00 TL bedelli çekler yönünden davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete olan borcuna ilişkin taraflar arasında dava konusu protokolün imzalandığını, bu protokol ile müvekkilinin alacaklarının temini için ödeme planı düzenlenerek taksitlendirmeye gidildiğini ve 5 aylık taksitle tanımlanmış her bir vade tarihine ilişkin davacı tarafça 5 adet çek verildiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete 260.247,40 EURO ve 50.154,76 USD borçlu olduğunun kabul edildiğini, davacı tarafın protokol gereği ödemelerini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle protokolün feshedilerek bakiye bedelin ödenmesinin ihtar edildiğini; davacı tarafça ilk iki taksit ödemesinin yapıldığını, 25/03/2022 vadeli taksitin temini amacıyla verilen vadesi gelen 917.000 TL’lik çekin tahsil edildiğini; dava konusu çeklerin vadesi geldiğinde ödeme yapılmaması halinde tahsil edileceğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasında yapılmış protokol gereği davacı tarafça davalıya verilen dava konusu çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında borçlu olunmadığı ileri sürülmüş ise; alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamak yükümlülüğü alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığının kanıt yükümlülüğü, iddiayı ileri süren borçlu taraftadır.
Somut olayda; davacı taraf, taraflar arasında yapılmış protokol kapsamında protokol konusu çeklerin teminat amacıyla davalıya verildiğini, protokolün feshi nedeniyle dava konusu çeklerden dolayı davalıya borçlu olunmadığını ileri sürmüş; davalı taraf ise, protokol öncesi doğmuş alacağın taksitlerle ödenmesi amacıyla protokolün düzenlendiğini ve her bir taksite karşılık teminat amacıyla çeklerin verildiğini, vadesi gelmeyen dava konusu çeklerden dolayı alacaklı olduğunu savunmuştur.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, dava konusu çeklerin ileri sürüldüğü şekilde teminat çekleri olup olmadıkları, buna bağlı olarak çeklerden dolayı davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların kabulünde olan 27/12/2021 tarihli protokol incelendiğinde; taraflarca aralarındaki ticari ilişki kapsamında, protokol tarihine kadar tahakkuk etmiş borç miktarı konusunda mutabakata varıldığı ve mutabık kalınan 260.247,40 EURO’luk ve 50.154,76 USD’lik borcun, dava konusu 2 adet çekin de içinde bulunduğu 5 adet çekle ve protokoldeki vadelerde ödemesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf, protokol gereği teminat amacıyla verilen çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitini istemiş ise de; dava konusu çeklerin, gelecekte gerçekleşecek bir işin teminatı için değil, taraflar arasında yapılmış yukarıda bahsedilen protokol tarihinden önce yapılan ticari ilişkiden doğmuş, protokol kapsamında kabul edilmiş ve vadeye bağlanmış bir borcun tasfiyesi amacıyla alacaklı davalıya verildiği; başka bir ifadeyle, protokol ve dava konusu çeklerin teminat amacıyla değil, doğmuş ve istenebilir bir borcun ödenmesi amacıyla verildiği; dolayısıyla dava konusu çeklerden dolayı davacının borçlu olmadığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK’nın 72/2.md kapsamında mahkememizce tedbir kararı verilmiş ise de; davalı vekilinin 10/11/2022 tarihli duruşmadaki beyanlarına göre, dava konusu çek bedellerinin davalı tarafça yasal ibraz süresi içinde tahsil edildiği, dolayısıyla alacağın tahsilinde gecikme olmadığı anlaşıldığından ve bu nedenle koşulları oluşmadığından davalı taraf yararına tazminata hükmedilmemiş; açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı taraf yararına tazminat verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 19.958,80 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 19.878,1‬0 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 141.497,52 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı