Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/284 E. 2023/25 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/284 Esas
KARAR NO:2023/25

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/04/2022
KARAR TARİHİ:17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Trendyol markasıyla ve … alan adlı internet sitesi üzerinden e-ticaret sektöründe faaliyetlerini sürdüren müvekkilİ şirket, akdedilen sözleşmelere istinaden ülke genelindeki birçok gerçek ve/veya tüzel kişi tacirin ürünlerin satışına da aracılık etmekte olduğunu, davalı tarafla da 24.06.2020 tarihinde Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesi akdedildiğini, satıcıların platform üzerinden işlem yapabilmelerinin öncelikli koşulu bu sözleşmeyi elektronik ortamda da onaylamış olmaları olduğunu, sözleşme uyarınca davalıya ait ürünler … alan adlı internet sitesi üzerinden tüketicilere satışa sunulmakta, her bir satış işlemiyle ilgili olarak da müvekkilinin kararlaştırılan oranlardaki komisyonlar başta olmak üzere cezai şart, hediye çeki, kargo ve iade bedellerinden kaynaklı sair hak ediş bakiyeleri doğmakta olduğunu, müvekkiline ait platform (… alan adlı internet sitesi) üzerinden yapılan işlemler neticesinde her bir taraf nezdinde doğan hak edişler faturalandırılarak cari hesaba kaydedilmekte olduğunu, müvekkili şirket, sözleşmenin diğer tarafı olan satıcıların cari hesapta alacak bakiyeleri doğduğunda ödeme işlemlerini gecikme olmaksızın yerine getirmekte olduğunu, buna karşın davalı gibi birçok satıcı tarafından borç bakiyeleri ödenmemekte, ödeme konusunda yapılan sözlü görüşmeler ile iadeli taahhütlü olarak gönderilen ihtar mahiyetindeki ödeme mektuplarına da olumlu yanıt alınamamakta olduğunu, dolayısıyla da borçlu konumundaki satıcılar aleyhine alacağın tahsili bakımından icra müdürlükleri nezdinde yasal işlemler başlatılmakta olduğunu, davalı tarafın cari hesabı da 9.842,49-TL tutarında borç bakiyesi vermesine rağmen ilgili tutar kararlaştırılan vade tarihinde ödenmemiş, yapılan sözlü görüşmeler ile davalının sözleşmede yazılı adresine tebliğ edilen ödeme mektubundan da olumlu bir netice elde edilemediğini, bu bakımdan borçlu konumundaki davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 26/02/2020 tarihinde tebliği akabinde yasal süresi içerisinde itirazda bulunulduğu için icra müdürlüğü tarafından takip işlemlerinin durdurulmasına karar verildiğini, ihtilafın türü bakımından dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa müracaat edilmiş ancak yapılan görüşmeler anlaşmayla neticelendirilemediğini, arabulucu tarafından usulüne uygun surette düzenlenen anlaşmazlık son tutanağı ekli olarak sunulduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle dosya davalısının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptal istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile “9.842,49 TL’lık 11.02.2021 vade tarihli cari hesap alacağı (asıl alacak ) 9.842,49 TL” açıklaması ile 9.842,49 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 26/02/2021 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından 04/03/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği, takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 25/04/2022 tarihinde yapılan itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında “Satıcı İş Ortaklığı ve İlan Sözleşmesi ” bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin bu sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia edilen alacağın varlığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafından ticari defterleri bilirkişi incelemesi için ibraz edilmiş, ancak davalı tarafından ticari defter ve kayıtları mahkememizce yapılan ve 09/10/2022 tarihinde tebliğ edilen ihtarlı tebligata rağmen ibraz edilmemiştir.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı yan tüzel kişi tacir olarak ticari defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelenerek düzenlenen 18/11/2022 UYAP tarihli bilirkişi raporu ile davacının davalıdan 9.842,49 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması, HMK’nun ticari defterlerin ibrazına dair 222/3 maddesi ile 18/11/2022 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan 9.842,49 TL alacaklı olduğu anlaşılmış bu nedenle davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptaline takibin üzerinden devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin cari hesaba dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 1.968,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 672,34-TL karar ve ilam harcından 118,88 -TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 553,46-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 211,08-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.595,00-TL olmak üzere toplam 1.806,08-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 17/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır