Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/271 E. 2023/24 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/271 Esas
KARAR NO:2023/24

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/04/2021
KARAR TARİHİ:17/01/2023

… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin …sayılı dosyası yetkisizlik kararı ile mahkememize gelmiş olmakla, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında bir alım satım ilişkisinin bulunduğu, davalı taraftan sözleşmeye konu mikrop kırıcı armatürler satın alındığını, davalı tarafla sözleşmesel ilişki kurulduğunu, tarafların anlaşmasına müteakip ürünlerin müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından ödemenin yapıldığını, müvekkilinin alım satım ilişkisine konu cihazları kendi müşterilerine sattığını, aradan geçen kısa süre sonunda müvekkili ile müşteriler arasında sorunların çıktığını, davalının taahhüt ettiği özelliklerin ürünlerde bulunmadığını, bu durumun öğrenilmesi akabinde müvekkilce davalı tarafa … 4. Noterliği 05/11/2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin itibar kaybı yaşadığını ve zarara uğradığını, müvekkilinin zarara uğradığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın 05.11.2020 tarihinden itibaren işletilecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 09/01/2023 tarihli ıslah dilekçesinin tetkikinde; açıklanan nedenlerle müvekkilinin uğramış olduğu 51.400,80 TL maddi zararın 05.11.2020 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikli olarak müvekkili şirketin yerleşim yerinin Karaköy/İstanbul olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, ayrıca görevli mahkemelerin de Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin itirazlarının da bulunduğunu, davacının açtığı davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından dava şartı noksanlığı giderilmez ise davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, davalı müvekkili şirketin ticari ilişkide davacı şirkete garanti verdiği iddiası gerçek dışı olduğunu, bu tip ürünler belli bir süre ve mesafe koşullarında belli bir m2 cinsi alanda mikrop, virüs ve bakterilere karşı etkili olup özelliği sebebiyle de kullanım koşullarına göre değişkenlik gösteren bir ticari emtia için %100 garanti diye bir durum söz konusu olamayacağını, davacı taraf ayıp ihbar mükellefiyetini de yerine getirmediğini, açıklanan tüm bu nedenlerle yetki ve görev itirazı ile davacı taraf huzurda ki davayı haksız ve hukuka aykırı şekilde ‘Belirsiz Alacak Davası’ olarak açmış olması hasebiyle davacının HMK. 114 ‘Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması’ hükümleri ihlal ettiğinden HMK. 115. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasını, Harçlar Kanununun 30 ve 33 üncü maddeleri uyarınca davacı tarafından yatırılan eksik harcın ikmal edilmesini, iş bu davaya cevap dilekçelerinde iddia etmiş oldukları maddi vakalara ilişkin iddia ve bayanları doğruluğunu tevsik eden her türlü yazışma, evrak ve belge en geç ön inceleme duruşması safahatında taraflarınca sunulacak olup eğer mahkeme bu taleplerini uygun görülmemesi halinde ise iş bu dilekçelerinin ilk itirazlazlarının sunulduğu davaya cevap dilekçesi olarak telakki edilip pandemi koşulları nedeniyle dava konusu uyuşmazlıkta, maddi gerçeğe ulaşmak için delillerinin bir araya getirilerek cevap dilekçemizin hazırlanması yasal süre içerisinde yeterli olmadığından, HMK’nın 317/2. maddesi uyarınca yasal sürenin bitiminden itibaren iki haftalık ek cevap süresi verilmesini, neticeten haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satıma konu ürünlerin gizli ayıplı olduğu iddiası ile uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, taraflarca sunulan dilekçeler ve delillerin incelenmesine göre, taraflar arasında davalının satıcısı olduğu UV MİKROP ÖLDÜRÜCÜ CİHAZIN alım satımı konusunda anlaşma sağlandığı, davalının KDV dahil 112.147,20 TL karşılığında davacıya 528 adet ürün satmayı üstlendiği, davacı tarafından 68.800,00 TL’lik ödeme yapıldığı ve bakiye 204 adet satım konusu cihaz için iade faturası kesildiği, davalı tarafından davacıya 324 adet cihaz tesliminin yapıldığı, davacı tarafından cihazın müşterileri tarafından ayıplı olduğu gerekçesi ile tarafına iade edildiği, satım konusu cihazın corona virüse karşılı etkili olma niteliğini taşımadığı belirtilerek uğranılan zararın tahsili için elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 23/c maddesinde ”malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkca belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkca belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesi uygulanır.”düzenlemesine
6098 sayılı TBK’nun 223. maddesinde; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Elde ki davada davacının varlığını iddia ettiği ayıp gizli ayıp niteliğinde olup, davacı tarafından TBK’nun 223/2 maddesi gereği ayıp anlaşıldığında hemen satıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından dava konusu ürünlerin gizli ayıplı olduğuna dair, müşterileri tarafından kesilen iade faturaları dışında herhangi bir delil sunulmamıştır. Mahkememizce talimat yolu ile bilirkişi … aldırılan 14/12/2022 tarihli rapor ile davacı tarafından dava konusu 324 adet cihazın 31 adedinin fatura karşılığı satıldığı bu ürünlerin 21 adedinin ayıplı olduğu iddiası ile iade edildiği, davacı iş yerinde yapılan sayımda 242 adet ürün bulunduğu, 82 tanesininde davacı tarafından satışının yapılıp iade edilmediği, davacı iş yerinde bulunan ürünlerden 28 koli içerisinde bulunan 168 ürününün hiç açılmadığının tespit ve rapor edildiği, bu hali ile hiç açılmayan ürünlerin ayıplı olduğundan bahsedilemeyeceği, davacı müşterileri tarafından ayıplı olduğu iddia edilen cihazlara ilişkin iade faturalarının ilkinin 05/08/2022 tarihli olduğu davacı tarafından ise davalı yana ayıp ihbarının dava dilekçesinde de değinildiği üzere … 4. Noterliği’nin 05/11/2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yaklaşık 3 ay sonra yapıldığı, bu husus göz önüne alındığında dava konusu mikrop öldürücü cihazda gizli ayıp bulunsa bile ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı ve davacının, davalıdan TBK’nun 223/2 maddesi uyarınca zarar talebinde bulunamayacağı anlaşılmış olmakla davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 59,30 TL ile ıslah harcı olarak yatan 860,70TL ‘ den düşümü ile kalan 740,10 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde e ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır