Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/242 E. 2023/477 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/242 Esas
KARAR NO :2023/477

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:08/04/2022
KARAR TARİHİ :12/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinde ödeme emri kendisine tebliğ edildikten hemen sonra, senetteki imzanın ve senedin kendisine ait olmadığını görür görmez, … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile borca ve imzaya itiraz ettiklerini, müvekkiline, davalı lehine hiçbir zaman bono düzenlenmemiş olduğunu, müvekkilinin davalıdan İstanbul İli, … ilçesi, … Mevkii, 11288 parselde kayıtlı 1 nolu bağımsız meskeni 27.04.2018 tarihinde satın almış ve bu dairenin bedelini davalıya elden nakit olarak ödemiş olduğunu, müvekkili adına sahte senet düzenleyerek takibe konulmuş ve yetmemiş davalının eşi tarafından müvekkili aleyhine … 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile tapu iptal tescil davası açılmış olduğunu, bono incelendiğinde senette çift imza bulunduğu ve bu imzaların birbirinden farklı olduğu çıplak gözle dahi görülecek durumda olduğunu belirterek, öncelikle belgedeki imza ve yazının müvekkiline ait olmadığından, takip dayanağı belgenin müvekkili aleyhine sahte olarak oluşturulduğundan, kambiyo senedi vasfı olmadığından ve diğer sebepler de dikkate alınarak teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise belirlenecek uygun bir teminat karşılığında tedbiren takibin durdurulmasına, müvekkilinin … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, haksız takip nedeniyle davalı aleyhine müvekkili lehine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında borçlu Seda hakkında girişilen senede dayalı olan icra takibine başlanmış ve sonrasında borçlu tarafından imzaya ve borca itiraz edilmiş, …. İcra Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda, imzanın davacıya ait olduğu tespiti yapılıp davanın reddine karar verilmiş olduğunu, davacının davası, tamamen kötüniyetli olan ve borcunu ödememek için işin esasında haksız da olsa bütün hukuki mekanizmaları kullanmayı amaçlayan davacının ikame etmiş olduğu haksız bir dava olduğunu, tarafların arasındaki borçlanma işleminin kökü borçlu davacı ve müvekkili arasında ev satışından meydana gelen borç ilişkisinden kaynaklanmakta olduğunu, her ne kadar davacı yan bonodaki imzaların birbirinden farklı olduğunu belirtmiş ise de bilirkişi raporlarınca imzaların her ikisininde davacının el ürünü olduğu tespit edilmiş, bahse konu bono satıştan 2 gün önce düzenlenmiş olup, taraflarca satın alınan evin adresinin yazılması uygun görülmüş, Seda’nın evlilik tarihinin ödeme tarihinden önce olması sebebi ile soy isim olarak Dolu yazılmış ve tamamı ile müvekkile vermiş oldukları güven sebebi ve iyi niyetinden ötürü evin satışı gerçekleşmiş, davacıhıh senedi satıştan 2 gün önce müvekkile teslim etmiş, ilgili bononun müvekkili yanında imzalanmamış, davacı yan tarafından düzenlenip kendisine teslim edilmiş olduğunu, davacının toplamda 260.000 TL satış bedeli ile anlaşmış oldukları ve bu bedeli elden teslim ettiklerine dair beyanda bulunmuş, davacı tarafın satışın gerçekleştiği günün ekonomik şartlarında ki değeri göz önüne alındığında, bu denli yüklü miktarda parayı hangi banka ve ya nereden temin ettiklerini ve ödemeyi elden nerede ve ne zaman yaptıklarına dair beyanları da bulunmamakta ve ödemeyi elden yaptılar ise neden senet düzenlediklerini de açıklamaları gerekmekte olduğunu, davacı yanın haklı çıkmak amacı ile kurguladığı olay örgüsü hayatın olağan akışına aykırı olup, kötü niyetli olduklarını açıkça göstermekte olduğunu, ayrıca iddia edildiğinin aksine senet üzerinde imzalar birbirine benzer ve davacı tarafça dosyaya sunulan vekalet üzerinde ki imza ile benzerlik taşımakta ve aynı el ürünü olduğu bilirkişi raporları ile de ortaya çıktığını, ayrıca iddia edildiği gibi bedel müvekkilce peşin alınmamış ve davacı yanın iddiasını destekleyen soyut beyan harici yazılı evrakta dosya da bulunmamakta olduğunu belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddine davanın açılmasında ve borcun ödenmesinin engellenmesinde tamamen kötüniyetli olan davacının alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası, … İcra Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, müvekkiline ait imza örnekleri, bilirkişi incelemesi, soruşturma dosyası, senet aslı, tapu kaydı, nüfus kayıtları, yemin, tanık ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmiş ve heyet tarafından sunulan raporda: İnceleme konusu senette … adına atılı borçlu imzaları ile …’nun mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’nun eli ürünü olduğunu, inceleme konusu senedin matbu basım özellikleri gösterdiğini, ekli … cihazından elde ettikleri görüntüden de anlaşıldığı üzere; inceleme konusu senette yer alan borçlu imzalarının sol bölümünde, alt bölümünde, tanzim tarihi bölümünde ve sağ kenar alt köşede imzaları çevreler şekilde doğrusal yapıştırıcı bakiyelerinin bulunduğu saptandığından söz konusu imzaların senet metnini onaylar mahiyette atılmamış olduğu, senedin imzalardan faydalanılarak oluşturulmuş olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; bono dayanak yapılarak başlatılan ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Takibe ve davaya konu bonoda davacı keşideci, davalı ise lehtardır.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davaya konu 260.000,00 TL bedelli bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olup olmadığı, bu bağlamda bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktalarında toplanmaktadır.
İmza incelemesinin teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle ATK Fizik İhtisas Dairesinden alınan 22/02/2023 tarihli raporda özetle; dava konusu bonodaki keşideci imzasının …’nun eli ürünü olduğu, ancak inceleme konusu senedin matbu basım özellikleri gösterdiği, ekli … cihazından elde edilen görüntüden de anlaşıldığı üzere; inceleme konusu senette yer alan borçlu imzalarının sol bölümünde, alt bölümünde, tanzim tarihi bölümünde ve sağ kenar alt köşede imzaları çevreler şekilde doğrusal yapıştırıcı bakiyelerinin bulunduğu saptandığından, söz konusu imzaların senet metnini onaylar mahiyette atılmamış olduğu, senedin imzalardan faydalanılarak oluşturulmuş olduğuna dair rapor sunulmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, bono aslı, imza örnekleri, ATK Fizik İhtisas Dairesinden alınan 22/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ile dosyamızda yer alan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davaya konu 260.000,00 TL bedelli bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı iddiası ile bono dayanak yapılarak başlatılan ilamsız icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemi ile eldeki menfi tespit davasının açıldığı,
İmza incelemesine yönelik ATK Fizik İhtisas Dairesinden alınan 22/02/2023 tarihli raporda özetle, bono üzerindeki borçlu imzalarının senet metnini onaylar nitelikte atılmadığı, senedin imzalardan faydalanarak oluşturulduğunun tespit edildiği, anılan raporun alanında uzman heyet tarafından, imza örneklerinden faydalanarak ve denetime elverişli bir şekilde hazırlanmış olması nedeniyle rapora itibar edilerek,
Davaya konu bono üzerindeki borçlu imzalarının ”pencere” yöntemi ile hazırlamış olmaları ve senet metnini onaylar nitelikte atılmamış olduğundan bahisle davanın kabulü ile 260.000,00 TL’lik bono dayanak yapılarak başlatılan ….İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Davacının keşideci, davalının lehtar olması nedeniyle yüzyüzelik ilkesi gereğince davalının kötü niyetli olduğu ve takibin haksız olduğu kanaatine varılmakla 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesinin 5.fıkrası uyarınca toplam 268.858,39 TL üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanan 53.771,67 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-….İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72.maddesinin 5.fıkrası uyarınca 268.858,39 TL üzerinden takdiren % 20 oranında hesaplanan 53.771,67 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 18.365,72-TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 4.591,43-TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 13.774,29-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 4.591,43-TL peşin harç, 80,70-TL başvuru harcı, 11,50-TL vekalet harcı, 2.628,00-TL İstanbul Adli Tıp Kurumu faturası ve 131,75-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 7.443,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 40.640,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde ihtiyati tedbir ara kararı da dahil olmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.12/06/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı