Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/226 E. 2022/522 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/226 Esas
KARAR NO:2022/522

DAVA:Kayyımlık (Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ:04/04/2022
KARAR TARİHİ:30/05/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce dosya üzerinde yapılan incelemesi sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin murisi ve davalı şirketin tek hissedarı, tek yöneticisi …’nun 08/12/2021 tarihinde vefat etmesi nedeniyle şirketin organsız kaldığını, şirket işlerinin şirket çalışanı sıfatıyla vekalet ilişkisine dayalı olarak davalı … tarafından yürütüldüğünü, şirketten bilgi alınamadığını, mirasçılık sıfatından kaynaklanan hakların kullanılmasına mani olunulduğunu, şirketin içinin boşaltılması ihtimali olduğunu ileri sürerek Terekeye dahil davalı şirkete ait … Mah. … Cad., İstanbul adresindeki …’deki kasanın açılarak kasada mevcut murise ait ziynet eşyaları, nakit para vs menkullerin miktar ve değerinin tespitine, organ eksikliği ve genel kurulun toplanamaması nedeniyle şirkete kayyum tayinine, davalı şirketin Finansal tabloları, yıllık faaliyet raporu ve ticari defterleri üzerinde bilgi edinme ve inceleme yetkisi verilmesine, gelir tablosuyla envanter ve bilançonun bir suretini müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin tek hissedarı ve yöneticisi muris …’nun vefat ettiğini, mirasçısı olarak 4 çocuğu kaldığını, mirasçılar arasında husumet bulunduğunu, bu sebeple atanacak kayyumun mahkemece resen seçilmesini talep ettiklerini; müvekkiline karşı dava yöneltilemeyeceğini, husumetten davanın reddi gerektiğini; davalı şirketin genel kurul toplantısı yapılması amacıyla müvekkili ile diğer ortakları tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasından dava açıldığını, bu nedenle derdestlik itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde özetlediği nedenlerle davacının diğer istemlerinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ortağı Muris …’nun vefatı sonrasında murisin payları mirasçıları …, …, …, …’na intikal ettiğini, davacı ile diğer mirasçılar arasında husumet olduğundan dolayı kayyumun Mahkemenizce resen seçilmesini talep ettiklerini; şirketin iş ve işlemlerinin müdür ve diğer çalışanlar tarafından yürütüldüğünü, genel kurulu toplantıya çağırmak üzere paydaşlar tarafından … ATM’nin … E sayılı dosyasından dava açıldığını, derdestlik itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava; organsız kaldığı ileri sürülen davalı şirkete yönetim kayyımı atanması ile şirket menkul ve gayrimenkullerinin değerinin tespiti, bilgi alma ve inceleme yetkisi verilmesi istemine ilişkindir.
Davalı … yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Eldeki dava, organ yokluğu nedeniyle davalı şirkete kayyım atanması ile özetlenen dilekçedeki diğer istemlere ilişkin olup; anılan davalının davalı şirketin yönetim kurulu üyesi veya yöneticisi olmadığı, bu nedenle eldeki davada bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği anlaşıldığından bu davalıya yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı şirket yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Davalı Şirkete Kayyım atanması istemi yönünden;
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, yapılan incelemesinde; davalı şirketin Ticaret Sicil adresinin mahkememiz yargı alanı içinde (Fatih) bulunduğu, şirketin tek yönetim kurulu üyesinin … olduğu; incelenen nüfus kayıtlarına göre, şirket tek yönetim kurulu üyesi …’nun 08/12/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda yönetim kurulu seçilmek üzere ortaklar kurulu (genel kurul) kararı zorunludur.
TTK’nda yönetim kayyımı atanmasına ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, talebin TTK 1.maddesi yollamasıyla TMK’nın 403/2. maddesinde kayyımın, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanacağı, 426. maddesinde vesayet makamının, maddede yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atayacağı, 427. maddesinde ise hangi hallerde yönetim kayyımı atanacağına ilişkin düzenlemeler mevcuttur.
TMK 427/4. maddesinde bir tüzel kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa, yönetim kayyımı atanabileceği öngörülmüştür. Anılan düzenlemeye göre yönetim kayyımı atanabilmesi için şirketin yönetim kurulunun bir şekilde oluşturulmasının mümkün olmaması ve bu boşluğun başkaca hukuki yollarla giderilmemiş olması şarttır.
Somut olayda; ibraz edilen belgelere ve incelenen sicil ve nüfus kayıtlarına göre; davacının, davalı şirketin ortağı olduğu ve eldeki davayı açmaya hakkının bulunduğu; davalı şirketin tek yönetim kurulu üyesinin vefatı nedeniyle şirketin yönetimsiz ve temsilsiz kaldığı; bu nedenle yönetim ve temsil işleri için yönetim kurulunu seçmek üzere genel kurulun toplantıya çağrılmasının imkansız hale geldiği, tek yönetim kurulu üyesi vefat ettiğinden yeni yönetim kurulunun genel kurul tarafından atanmasının gerektiği, bu durumda genel kurul toplantısı yapılmasının gerekli ve zorunlu olduğu, bu hususta …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2022 tarih ve … E, 2022/378 sayılı kararıyla yönetim kurulu üye/üyelerinin seçimi amacıyla davalı şirketin genel kurul toplantısına çağırmak için izin verildiği ve henüz genel kurulun toplanmadığı; eldeki davada ise, şirketin acilen yapılması gereken yönetim iş ve işlemlerini yapmak üzere, genel kurul toplantısı yapılıp yeni yönetim kurulu seçilene kadar davalı şirkete kayyım atanmasının gerekli olduğu dosyadaki delillerden anlaşıldığından yerinde ve yasal bulunan davacı tarafın bu yöndeki isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın diğer talepleri yönünden; eldeki dava, davalı şirketin tek yönetim kurulu üyesinin vefatı nedeniyle yönetimsiz ve temsilsiz kalan davalı şirkete kayyım atanması istemine ilişkin olup, bunun yanında davacı taraf şirket kasasında mevcut ise ziynet eşyaları, nakit para vs menkullerin miktarının ve değerinin tespitini, davacıya bilgi alma ve inceleme yetkisi verilmesini, envanter ve bilançonun bir suretinin kendisine verilmesini istemiş ise de, davacının bu yöndeki istemleri konusunda TTK’nın 437.vd maddelerinde düzenlenmiş hakların kullanılmasına ilişkin yolun izlenmesinin gerektiği; diğer bir anlatımla doğrudan bu yönde dava açılmasına yasal olanak bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istemler yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı …’na yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı şirkete yönelik açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
a-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …-0 sicil numarasına kayıtlı davalı …’ne yönetim kurulu seçilene kadar şirketin acilen yapılması gereken yönetim iş ve işlemlerini yapmak üzere SMMM … (T.C.No:…)’nin kayyım olarak atanmasına, adı geçenin kayyımlık görevinin davalı şirket yönetim kurulu seçilene kadar devamına,
b-Davacı tarafın diğer istemlerinin reddine,
c-Kayyıma aylık 4.000 TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafça aylık olarak dosyaya yatırılmasına, ilk aylık ücret yatırıldığında kayyıma görevinin tevdiine,
d-Kayyımın göreve başlamasından sonra kararın Ticaret Sicilde tescil ve ilanına, bu işlemlerin masraflarının davacı tarafça karşılanmak suretiyle kayyım tarafından yapılmasına,
3-Peşin harç karar harcını karşıladığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı şirket dava açılmasına sebebiyet vermediğinden davacı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonrasında oy birliğiyle karar verildi. 30/05/2022

Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.