Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/216 E. 2022/986 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/216 Esas
KARAR NO : 2022/986
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ : 14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Türkiye genelinde tanınırlığı olduğunu, tekstil sektöründe önde gelen markalara sahiplik ettiğini, davalı firma ile müvekkili şirket arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunu, davalı firmanın müvekkili şirketine belirli periyotlarla ürün temini sağlayan fason üretici firma olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında 09/01/2020 tarihinde satın alma sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşme gereğince, müvekkili ile davalı firma … sezonu için aralarındaki sipariş emirlerinde belirtilen ürünlerin tam, eksiksiz şekilde belirtilen bedel üzerinden müvekkili şirkete teslimi noktasında anlaştıklarını, sözleşme uyarınca müvekkilinin mutabakat sağlanan sipariş formlarına esas olan, siparişi verilen ürünlerin toplam 3023 adet olduğunu, tüm bilgilerin yer aldığı … ( ürün sipariş formları )’ların 23/09/2021 tarihinde davalı şirkete iletildiğini ve taraflar arasında mutabakat sağlandığını, bahse konu ürünlerin hiçbirinin müvekkiline süresinde gönderilmediğini ve konu hakkında bilgi verilmediğini, yaz sezonuna ürün yetiştirmeye çalışan müvekkili için telafisi olmayan zararların doğmasına sebebiyet verdiğini beyanla taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme maddelerine basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek hukuka aykırı olarak riayet etmeyen ve müvekkilini ticari olarak zarara uğratan davalıdan tahsil edilmek üzere, müvekkilinin zararının şimdilik 1.000,00 TL’sinin, davalının sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tahsilini, sözleşme maddelerine basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek hukuka aykırı olarak riayet etmeyen davalı aleyhine cezai şart istemli olarak şimdilik 50.290,75 TL’nin, davalının sözleşmeyi haksız olarak fesih ettiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hem usul bakımından hem de esas bakımından hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin Limited şirket olup TTK’ya göre tacir sayıldığını, mahkemece tensip ara kararı ile davacı tarafa arabuluculuk evraklarının sunulması için bir haftalık kesin süre verildiğini, ancak arabuluculuk dava açılmadan önce yapılmadığı için davacı tarafın bu evrakları sunma ihtimalinin olmadığını, başvurulması kanunen zorunlu olan dava şartlarından olduğunu, davaya konu edilen döneme ilişkin olarak müvekkili şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında … sezonu için hiçbir zaman bir anlaşmaya varılmadığını beyanla davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle zorunlu arabuluculuk şartının yerine getirilmemiş olması sebebi ile dava şartı yokluğundan usulden reddini, açılan davanın esasına girişilecek olması halinde davanın açıkladıkları nedenlerle esastan reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; 09.01.2020 Tarihli Satın Alma Sözleşmesi, Sipariş Formları (…), … Noterliği’nin … Yevmiye Numaralı İhtarnamesi, Davalı ile Davacı arasındaki, mail yazışmaları, Siparişin iptali sebebi ile uğranılan zarara ilişkin evrak ve belgeler, Ticari Defter Kayıtları, Bilirkişi, Keşif, Tanık, İsticvap, Yemin, Karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile sair her türlü delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; … Sezonu Satın Alma Sözleşmesi, Davacı şirket çalışanları ile yapılan mail ve Whats App yazışmaları, İhtarname örnekleri, Ağustos 2021 – Aralık 2022 tarihleri arası Dolar kuru değişim tablosu, Tarafların Ticari Defter ve Belgeleri, Bilirkişi İncelemesi, Tanık, Keşif ve sair her türlü delile dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; sözleşmeden kaynaklanan tazminat ve cezai şart istemine ilişkindir.
Öncelikle arabuluculuk dava şartı yönünden değerlendirme yapılması gerektirmektedir.
Davacı; dava tarihi olan 30/03/2022 tarihinde arabuluculuğa başvurmuştur.
19/12/2018 tarih ve 30630 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 03/01/2011 tarih ve 6102 sayılı T.T.K.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
7155 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile, 07/06/2012 tarih ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasına eklenen cümle uyarınca; “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
Yine 7155 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile, 6325 sayılı Kanun’a aşağıdaki madde eklenmiştir:
“Dava şartı olarak arabuluculuk:
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi taktirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘kesin süre’ başlıklı 94.maddesi;
”(1) Kanunun belirlediği süreler kesindir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/6 md.) Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar
verebilir. Bu takdirde hâkim, tayin ettiği kesin süreye konu olan işlemi hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklar ve süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarını açıkça tutanağa geçirerek ihtar eder. Kesin olduğu belirtilmeyen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir; bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez.
(3) Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
” şeklinde düzenlenmiştir.
… Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2021/675 esas, 2021/… karar sayılı ilamında;
”Arabuluculuk dava şartına yönelik ortaya konulan irade doğrultusunda: Somut olay değerlendirildiğinde arabulucuya başvuru dava şartının sonradan tamamlanabilen dava şartı olmadığı, kesin dava şartı olduğu gözetildiğinde, davacı tarafın davayı 25.02.2019 tarihinde arabulucuya başvurarak süreç tamamlanmadan aynı gün eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, her ne kadar davacı tarafa yukarıda değinilen son tutanağın (anlaşmazlık tutanağı) sunulması için kesin süre verilmeden davanın reddedilmesi doğru olmamışsa da davacı vekilince, gerek yargılama sırasında gerekse istinaf incelemesi aşamasında bu tutanağın varlığını iddia etmediği gibi tutanağı da sunmuş değildir.
Yukarıda açıklanan ilave gerekçe ile, mahkemece verilen karar sonucu itibariyle doğru olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki tespitlere yer verilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ticari dava türlerinden konusu bir miktar paranın ödenmesi olan davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak öngörüldüğü, eldeki davanın sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat ve cezai şart istemine ilişkin olduğu, bu yönüyle eldeki davanın TTK’nin 5/A maddesi gereğince dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu, tensip zaptının 11 nolu ara kararı ile davacı yana arabuluculuk son tutanağı aslı ya da onaylı örneğinin sunulması için 1 haftalık kesin süre verildiği, ancak eksikliğin kesin süre içerisinde giderilmediği, 20/06/2022 tarihli dilekçe ekinde arabuluculuk son tutanağının sunulduğu, tutanak incelendiğinde davacının dava tarihi ile aynı tarihte arabuluculuğa başvurduğu, bu bağlamda dava tarihinde arabuluculuk sürecinin tamamlanmamış olduğu, arabuluculuk dava şartının da tamamlanabilir bir dava şartı niteliği taşımadığı nazara alınarak arabuluculuk süreci tamamlanmadan dava açılmış olması nedeniyle davanın, arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin yatan 875,92 TL ‘ den düşümü ile kalan 795,22 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.14/11/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır