Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/197 E. 2022/613 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/197 Esas
KARAR NO :2022/613

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/01/2021
KARAR TARİHİ:21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında eser sözleşmesinden kaynaklı alacak söz konusu olup bu doğrultuda …. İcra Müdürlüğü’nün …E. (… E.) sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yapılan icra takibine itiraz üzerine …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar Sayılı dosyası ile itirazın iptali konulu dava ikame edildiğini ve karar verildiğini ayrıca kararın kesinleştiğini, taraflarınca bu doğrultuda alacağı tahsil edebilmek amacıyla 11.12.2020 tarihinde İstanbul Arabuluculuk Bürosuna başvurulmuş olup … Arabuluculuk sayılı dosyanın son tutanağında da görüleceği üzere davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, iş bu sebeple söz konusu alacağın tahsili amacıyla mahkemeye başvurmak zarureti hasıl olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı dosyasında verilen karar her ne kadar Yargıtay ilamı doğrultusunda verildiği belirtilmiş olsa da Yargıtay ilamına göre alacak kaleminin eksik yazıldığını, davalı taraf söz konusu yargılama sonucu Yargıtay kararı neticesinde …. İcra müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ödeme yapııldığını, en son …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı dosyası ile verilen kararında 25.000,00TL lik alacak kalemi unutulduğu için icra dosyasına da önce yatırılan 35.102,33 TL paranın atıl kaldığını, davalı inşaat firması borca batık durumda olduğunu, söz konusu paranın iadesi durumundan tahsil kabiliyetinin olmayacağını, mahkemenin öngöreceği herhangi bir bedelin teminat olarak yatırmaya hazır olduğunu, telafisi güç ve daha sonradan doğacak zararları önlemek adına icra dosyasında bulunan ve atıl kalan 35.102,33 TL ödemenin geri iadesinin engellenmesi amacıyla tedbir konulmasını istemek zarureti hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle sehven yapılan bir hata ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı dosyasının gerekçeli kararında unutulması sebebi ile yazılmayan, ancak yapılan yargılama aşamasında ve Yargıtay tarafından asıl davaya ilişkin olarak tespit olunan 25.000,0 TL asıl alacağın sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tespit ve tahsiline, davalı borçlu tarafından …. İcra müdürlüğü’nün … E. Sy dosyasında bulunan 35.102,33 TL ye tedbir konulmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; derdest davada mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, zira tarafların adresleri İstanbul Anadolu Adliyesi’nin yetki çevresinde yer aldığı gibi davacının iddia ettiği akdi ilişki de İstanbul/Üsküdar sınırları dahilinde yer alan Sağlık Ocağı’nın yapımına ilişkin olduğunu, bu cihetle gerek taraf sıfatından kaynaklana gerekse akdin ifasına ilişkin genel ve özel yetki kuralları dikkate alındığında mahkemenizin yetkisiz olduğu, İstanbul Anadolu Asliye ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu açıkça ortada olduğunu, davacı taraf, …. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K. Sayılı dava ve …. İcra Müdürlüğü …E. (… E.) sayılı icra takibi dosyalarına konu hak ve alacaklarını tamamen tahsil ettiğini, davacının ne söz konusu dosyalar kapsamında ne de iddia ettiği sözleşmesel ilişkiden dolayı müvekkili şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmamakta olduğunu, davalı tarafın derdest davayı ikame etmekte hukuki yararı bulunmadığı gibi aynı konuda daha önce verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme hükmü bulunduğundan (…. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K. Sayılı dosyasında verilen hüküm) dava şartlarının yokluğu sebebiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.114/f.1 h,ı ve i bentleri gereği işbu davanın esastan reddine karar verilmesinin gerektiğini, davalı müvekkilinin davacı tarafa gerek esas dava (…. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. … K. Sayılı dosyasında verilen hüküm) gerekse işbu davaya konu edilen alacak sebebiyle herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı taraf en baştan beri yapmadığı işlerin bedelini ve hak etmediği ücretleri talep ettiğini, davacı tarafın mahkeme kararlarıyla hüküm altına alına alacaklarını fazlasıyla tahsil etmesine rağmen lüzumsuz ve yersiz taleplerle yargı makamlarını kötüniyetli bir şekilde meşgul etmeye devam etmekte olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulü ile mahkemenizin yetkisiz olduğuna, yargılamada İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğuna, mahkemenin yetki itirazları bakımından aksi kanaatte olması halinde davacının mesnetten mahrum davasının esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile hüküm altına alınmadığı iddia edilen 25.000 TL’nin tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Elde ki uyuşmazlık yönünden mahkememizce 09/11/2021 tarih 2021/21 Esas 2021/849 Karar sayılı ilam ile ” ….Davanın 6100 sayılı HMK ‘ nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereği kesin hüküm dava şartı nedeniyle usulden REDDİNE… ” karar verilmiş, mahkememiz kararının İstanbul BAM 15. HD’nin 22/02/2022 tarih 2022/108 Esas 2022/359 Karar sayılı ilamı ile; ”…… ATM 17/02/2017 tarih … E., 2017/124 K. sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne davalının …. İcra müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 25.000 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, işlemiş faiz talebinin ve sözleşme dışı yapılan işler bedeline yönelik talebin reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş, anılan kararın temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 15. HD 2018/4796 E., 2019/1267 K. sayılı ilamı ile asıl dava yönünden diğer temyiz itirazlarının reddine ancak sözleşme dışı yapılan işler nedeniyle 12.000 TL alacağın da tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilerek birleşen dava ile birlikte asıl dava da bozulmuş, mahkemece … E. ile bozma sonrasında yargılamaya devamla Yargıtay bozma ilamına uyulmuş ve 22/10/2019 tarih … E., 938 K. sayılı karar ile gerekçede “asıl davaya ilişkin olarak …. İcra müdürlüğünün … takip nolu dosyasına yönelik itirazın iptali davasının Yargıtay bozma ilamı kapsamında kesinleştiği”nden bahsedilerek hüküm kısmında asıl dava yönünden 12.000 TL sözleşme dışı işler bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar tarafların temyiz etmemesi üzerine 17/02/2020 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili 08/09/2020 tarihli tavzih dilekçesi ile mahkemece verilen hüküm kısmında itirazın iptaline karar verilen 25.000 TL alacak yönünden kararın eksik olduğunu, kararın asıl davaya ilişkin olarak 25.000 TL asıl alacak ve 12.000 TL sözleşme dışı iş bedelinin davalıdan tahsiline şeklinde düzeltilmesini talep etmiş mahkemece 13/11/2020 tarihli ek kararla tavzih talebi reddedilmiştir.
İncelenmesi gereken husus …. ATM’nin … E., 938 K. sayılı davasında verilen kararın bu davadaki talep bakımından kesin hüküm teşkil edip etmediği noktasında çıkmaktadır.
HMK’nın 303. maddesinde kesin hüküm düzenlenmiş olup maddeye göre bir davaya ait şekil anlamında kesinleşmiş olan hükmün diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerektiği belirtilmiştir. Yasaya göre kesin hükümden söz edilebilmesi için davaların taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrasının ikince davadaki talep sonucu ile aynı olmaması gerekmektedir.
Buna göre istinafa konu dava dilekçesi ile …. ATM’nin … E., 938 K. sayılı kararının incelenmesinde taraflarının aynı olduğu görülmekte ise de istinafa konu davada talep taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında kararlaştırılan ve ödenmeyen 25.000 TL alacağın tahsili istemine ilişkin olup, …. ATM’nin … E. sayılı dosyasında Yargıtay bozması öncesi verilen … E., 2017/124. sayılı kararında verilen ve kesinleştiği belirtilen karar davalının söz konusu 25.000 TL alacak için yaptığı takibe itirazının iptaline ilişkindir.
Buna göre her iki davanın hukuki sebepleri ve talep sonuçları farklı olup, …. ATM’de görülüp sonuçlandırılan davadaki talep ve hüküm itirazın iptaline ilişkin olup, bu davada ise talep alacağın tahsiline ilişkindir. Bu nedenle …. ATM’nin … E. sayılı dosyasında verilen ve kesinleşen karar istinaf konu davada talep sonuçları farklı olduğundan kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Bu nedenle mahkemece kesin hüküm bulunmama dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Ancak her iki davanın konusu değerlendirilerek davacının istinafa konu davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığının ilk derece mahkemesince yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınması gerekmektedir…” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine 08.08.2012 tarihinde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile …. İcra müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile bakiye işler için sarf edilen 35.000 TL’nin tahsili için alacak talebini içerir dava açıldığı, mahkemece verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edildiği, mahkeme tarafından 17.02.2017 tarihli … E-2017/24 K sayılı karar ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasında yapılan itirazın 25.000 TL asıl alacak yönünden iptali, takibin bu miktar üzerinden devamı ile davacının alacak isteminin reddine karar verildiği, temyiz başvurusu üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/4796 E-2019/1267 K sayılı ilamı ile , davacının davası hakkında “…Asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı taşeron, asıl dava davalısı ve birleşen dava davacısı yüklenici olup, asıl davada taşeron görevsiz asliye hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde 02.09.2009 tarihinde yükleniciyle yaptığı taşeron sözleşmesi gereği hakettiği iş bedelinden ödenmeyen 25.000,00 TL’lik kısmının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı ile sözleşme dışı işler bedeli için 35.000,00 TL alacağın tahsilini istemiş ve toplam 60.000,00 TL değer üzerinden peşin nispi harcını yatırmıştır. Dosya kapsamındaki mevcut delillere göre gerekçeli ve yerinde olduğu anlaşılan teknik bilirkişi Mühendis Prof. Dr. …’ın 29.07.2016 tarihli raporuna göre sözleşme dışı olarak yapılıp mahallinde bulunan iş ve imalâtların yapıldığı tarih itibariyle bedelinin 15.103,39 TL olduğu anlaşılmaktadır. Asıl davada davacı olan taşeron, sözleşme dışı olarak yaptığı, mahallinde bulunduğu keşfen saptanan ve yüklenici yararına olan sözleşme dışı imalât bedeli 15.103,39 TL’yi vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca ve dava dilekçesinde itirazın iptâli talebi yanında sözleşme dışı iş bedeli ile ilgili harcını da ödeyerek talepte bulunduğundan tahsilini isteyebilir ise de temyiz dilekçesinde bundan daha az miktarda 12.000,00 TL sözleşme dışı iş bedeline hükmedilmesini kabul ettiğinden mahkemece asıl davada itirazın iptâline karar verilen 25.000,00 TL dışında sözleşme dışı ilave iş nedeniyle 12.000,00 TL alacağın da asıl dava davalısı yükleniciden tahsiline karar verilmesi yerine asıl davada ilave işlerle ilgili talep olmadığı gerekçesiyle ve yanlış değerlendirme sonucu ilave işlerle ilgili talebin reddi doğru olmamıştır. ” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde 22.10.2019 tarih … E-… K sayılı ilam ile asıl davaya ilişkin olarak 12.000 TL sözleşme dışı iş bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karara verildiği, mahkeme gerekçesinde …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yönelik itirazın iptali davasının Yargıtay bozma ilamı kapsamında kesinleşmesi nedeni ile hüküm kurulmadığının belirtildiği, kararın bu hali ile 17.02.2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Uyuşmazlığın temelini yukarıda detayları açıklanan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında verilen kararla hüküm altına alınan ancak bozma sonrası … esas sayılı dosyada verilen kararda kesinleştiği gerekçesi ile hüküm altına alınmayan …. İcra müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına konu 25.000 TL’lik alacak oluşturmaktadır.
6100 sayılı HMK’nun 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 114/1-h bendinde ise “davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması” bir davanın görülebilmesi için gereken şartlar arasında sayılmıştır.
Yargıtay HGK’nun 19/10/2021 tarihli 2021/9-642 esas ve 2021/1269 karar sayılı ilamında değinildiği üzere; medeni usul hukukunda hukukî yarar, mahkemede bir davanın açılabilmesi için, davacının bu davayı açmakta ve mahkemeden hukuksal korunma istemekte bir çıkarının bulunması gerektiğine işaret eder. Davacının davayı açtığı tarih itibariyle dava açmakta hukuk kuralları tarafından haklı bulunan (korunan) bir yararı olmalı, hakkını elde edebilmesi için mahkeme kararına ihtiyacı bulunmalıdır.
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davacının eldeki davayı açmakta, hüküm altına alınmasını istediği tutarın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında verilen itirazın iptali hükmünün Yargıtay tarafından bozma kapsamı dışında bırakılmış olması nedeni ile hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle elde ki davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin yatan 426,94 TL ‘ den düşümü ile kalan 346,24 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır