Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/156 E. 2022/293 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/156 Esas
KARAR NO : 2022/293

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı …’a ait … plakalı araç, 14.11.2019 tarihinde olay yerini terk eden kusurlu sürücü sevk ve idaresinde iken müvekkili şirkete …no’lu poliçe numarası ile kasko sigortalı bulunan … plakalı park halinde bulunan araca %100 kusurlu bir şekilde çarparak sigortalı araç nezdinde hasar meydana getirdiğini, meydana gelen kaza sonrasında … plakalı aracın davalı … A.Ş.’den nolu poliçe ile Z.M.M. (Trafik) sigortası bulunduğu tespit edildiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkili şirkete kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araç maddi hasara uğradığını, sigortalı araçta kaza sebebiyle oluşan ve ekspertiz incelemesiyle tespit edilen hasar miktarının davalının %100’lük kusuruna tekabül eden kısmının tamamı olan 6.810,00 TL müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, müvekkil şirket tarafından dava konusu maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin hasar dosya örneği ekinde dosyaya sunulduğunu, dava dışı…’ın maliki olduğu araç … plakalı araç, kazanın oluşumunda %100 kusurlu olup; kaza sonucunda oluşan ve sigortalıya ödenen hasar bedelinin … plakalı aracın kaza tarihinde trafik poliçesi bulunan … Sigorta A.Ş.’den rücuen tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyası ile yasal takip başlatılmış ise de, davalı şirketin süresi içerisindeki itirazı ile takip durmuş ve huzurdaki davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek, davalının itirazının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına ayrıca davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava öncesi başvuru şartının yerine getirilmediğini, 14.04.2016 Tarihinde Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik ile birlikte mağdurların dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine başvuru zorunluluğu getirilmiş olup davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunulmdığını, davanın bu düzenleme kapsamında reddi gerekmekte olduğunu, hiçbir kabul anlamına gelmemekle birlikte değer kaybı olup olmadığının, varsa miktarının tespiti ancak uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesinin gerektiğini, araçta meydana geldiği iddia edilen bakiye araç hasarı tespiti açısından, davacıya sigortalı aracın dava konusu kaza öncesinde başka bir kazaya karışıp karışmadığının da tespitinin gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödeme yapan davacının , zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalıya karşı yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava halefiyet ilkesine dayalı olarak açılmış ise de, dava dışı sigortalının tüzel kişi tacir olması nedeni ile mahkememiz somut olay bakımından yetkilidir.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesindeki düzenlemeye göre “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması” dava şartıdır. Davacının iş bu davadaki talebi bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olup, TTK’nın 5/A maddesine göre, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması somut olayda dava şartıdır.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesindeki “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise; Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine göre davacı tarafın dava tarihi itibariyle dava dilekçesine arabulucu tarafından düzenlenen anlaşmazlık son tutanağı eklenmesi zorunludur.
Eldeki dava 20/12/2021 tarihinde açılmış olup, dava tarihi itibariyle dava açılmadan önce arabulucuya başvuru yapılması dava şartı ise de, dava dilekçesi ekine arabulucu son tutanağı eklenmediği anlaşılmış , davacı vekiline verilen kesin sürede arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunması istenmiş, davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 22/03/2022 tarihli dilekçesi ile arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunduğu, arabuluculuk son tutanağının tetkikinde arabuluculuğa 20/01/2022 tarihinde dava tarihinden sonra başvurulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dava görevsiz mahkemede açılıp, görevsizlik kararı ile mahkememize gelmiş ise de, dava şartları dava tarihi itibariyle değerlendirilecek olup, görevsiz mahkeme de dava açılması, davanın ticari dava ve arabuculuğa tabi olma sonucunu ortadan kaldırmayacaktır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre somut olayda uyuşmazlığın icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkin itirazın iptali davası olduğu ve TTK 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan arabulucu başvurusu yapılması gereken davalardan olduğu, dava açılmadan önce arabulucu başvurusu yapılmasının mahiyeti gereği sonradan tamamlanamayan özel dava şartlarından olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 20.06.2019 tarih 2019/1038E-2019/869 K sayılı emsal kararı)
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-DAVANIN 6102 sayılı TTK 5/A, 6326 sayılı Kanun’un 18/A-2 ve HMK’nun 115/2. maddeleri gereğince, DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 134,74-TL’ den mahsubu ile geriye kalan 54,04-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır