Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/102 E. 2022/622 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/102 Esas
KARAR NO :2022/622

DAVA:İstirdat (İİK 72.md)
DAVA TARİHİ:12/04/2021
KARAR TARİHİ:23/06/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait işyerlerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden hacze gelindiğini ancak, takip dosyasındaki borçlu şirketin … Dış Tic. Ltd. Şti. olduğunu, müvekkilinin borçlu olmamasına rağmen haciz baskısı altında 24/02/2021 tarihli protokolle 450.000 TL bedelli senet verildiğini, akabinde icra tehditinden kaçınmak amacıyla 540.000 TL ödeme yapıldığını, asıl borçlu şirketin müvekkili şirketle hiçbir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 540.000 TL’nin davalıdan istirdatına, davalının tazminata mahkumiyetin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün … E (eski esas …) sayılı dosyası borçlusu … Dış Tic. Ltd. Şti.aleyhine haciz işlemi uygulanmak üzere gidilen adreslerde, davacı şirket ve dava dışı … tarafından dosya borcunun üstlenilerek borca istinaden protokol düzenlendiğini ve 25/02/2021 tediye tarihli 450.000 TL bedelli senet verildiğini, işbu bononun vadesi geldiğinde tam bedelin ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla …. İcra Müdürlüğünün … E dosyası ile 400.000 TL üzerinden takibe geçildiğini; eldeki istirdat davasında davacının aktif dava ehliyeti ve taraf sıfatının bulunmadığını, takibin dava dışı şirket aleyhine başlatıldığını ve haciz işlemine girişildiğini, davacının haciz baskısı altında olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının tazminata mahkumiyetini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 11/11/2021 tarihli ve 2021/266 E- 2021/863 K.sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş; verilen karar davacı tarafça istinaf edilmiştir.
İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 02/02/2022 tarih ve 2022/123 E – 119 K sayılı kararıyla; “İstirdat talepli davada, ilk derece mahkemesince, menfi tespit ve istirdat davasının önceki icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerektiği, davacılık sıfatının takip borçlusuna ait olduğu, borcu ödeyen 3.kişi davacının, takip alacaklısına karşı istirdat davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, davalı vekili de katılma yoluyla istinaf başvurusu dilekçesi ibraz etmiştir.
Üçüncü kişi davacı vekilinin dava dilekçesinde, borçlusu olmadığı icra dosyasından iki ayrı adresine hacze gelinerek, haciz ve muhafaza tehdidi altında protokol ve senet imzaladıklarını, 450.000 TL bedelli senedin takibe konulduğunu, 540.000 TL ödeme yaptıklarını beyanla, ödedikleri paranın istirdadını talep ettiği anlaşılmakla, dava İİK’nun 72.maddesine dayalı olarak açılmış istirdat davası niteliğinde olmayıp, üçüncü şahıs tarafından açılan istirdat davası olup, mahkemece davanın davacı sıfatı bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi yerinde değildir. ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararı alınarak davacının iki ayrı adresine aynı gün hacze gidildiği, protokolün de aynı tarihte yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece davası tarafça sunulan deliller incelenerek protokol ve bononun haciz ve muhafaza tehdidi altında düzenlenip düzenlenmesinin ve davacı tarafın fazla ödeme yapıldığına dair iddiasının değerlendirilerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, davanın davacının yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, …” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince kaldırılmıştır.
Yukarıda değinilen BAM kararı sonrasında dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı taraf isteminde; borçlu olmadığı ….İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasından dolayı 3.kişinin borcu nedeniyle kendilerine ait adreslerde yapılan haciz sırasında haciz tehdidinden kurtulmak amacıyla dava ve takip konusu protokol ve bonoyu düzenlemek suretiyle davalı tarafa verdiğini, söz konusu bonodan dolayı borçlu olmadığı halde bono bedelini ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek ödediği paranın istirdadını talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafça dava dışı takip borçlusu … Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında takip dayanağı kambiyo senetlerinden kaynaklı olarak icra takibine girişildiği, aynı takip dosyasında alınan talimatla sözkonusu takibin borçlusu ile herhangi bir ilgisi olmamasına rağmen eldeki davanın davacısının adreslerinde hacze gidildiği, burada davacı tarafça haciz ve muhafaza tehdidinden kurtulmak amacıyla dava ve takip konusu 450.000 TL’lik bononun düzenlenerek davalıya verildiği, daha sonra davacı tarafça sözkonusu bono nedeniyle 540.000 TL ödendiği anlaşılmaktadır. Anlatıldığı şekliyle davacı tarafça davalıya yapılan ödeme, ….İcra Müdürlüğü’nün yukarıda numarası bildirilen dosyasındaki takip borçlusunun borcunu ödemek amacıyla değil, davacının haciz tehdidinden korunmak amacıyla yapıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Davalı taraf dava dışı 3.kişi borçlu ile ilgisi olmamasına, davacının adresine herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmemesine rağmen davacının adresine hacze gitmek, dava konusu bonoyu almak, daha sonra da sözkonusu bono nedeniyle 540.000 TL tahsil etmek suretiyle sebepsiz olarak zenginleşmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10/02/2022 tarih ve 2022/3-80, 2022/107 K sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Davalı taraf yukarıda açıklandığı şekliyle davacıdan tahsil edilen 540.000 TL’lik ödeme nedeniyle sebepsiz zenginleşmiş olup, davacı tarafın istemi yerinde görülmekle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan İİK’nın 72.maddesinde, istirdat davalarına ilişkin herhangi bir tazminat öngörülmediğinden davacı tarafın yasal dayanağı olmayan bu yöndeki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜ ile,
1-540.000,00 TL’nin 02/03/2021 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davacı tarafın tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 36.887,40-TL karar ve ilam harcından 9.221,85-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 27.665,55-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 44.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 9.221,85 TL peşin harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 244,25 TL tebligat giderlerinin toplamı 9.533,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/06/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.