Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/94 E. 2022/865 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/94 Esas
KARAR NO :2022/865

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:09/02/2021
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından 20/10/2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, No:40 üzeri adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisi müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıplar müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet verdiğini, davalı tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 4.176,87-TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını ve borçluya Örnek No: 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, davalı itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer’ilerine külliyen itiraz etkiğihi, takibin durdurulmasını talep ettiğini, davalının itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.’lı TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, görüşme sonunda anlaşılamaması üzerine ilgili anlaşamama tutanağı tanzim edilmiş olup işbu dava dilekçesi ekinde mahkemeye sunulduğunu, davalının borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de itirazı haksız ve dayanıksız olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davalının …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyalarına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı yanın söz konusu iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olup davanın reddi gerektiğini, öncelikle olarak usulü karşı itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirket ”… Mahallesi … Caddesi … Apartmanı No:20/2 Bahçelievler/İstanbul adresinde mukim olduğunu, şirketin adres değişikliği 05.01.2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde tescil ve ilan edildiğini, taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan takibe süresi içinde yetki itirazında da bulunulduğunu, bu husus ilgili icra müdürlüğünce şu aşamada değerlendirilmediğini, söz konusu takip yetkisiz icra dairesinde başlatılıldığını, işbu davanın açıldığı İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri de yetkisiz olduğunu, davanın … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülmesinin gerektiğini, müvekkilinin bahse konu zararın oluştuğu bölgede (yolda) herhangi bir çalışma ve/veya inşaat faaliyeti yürütmediğini, müvekkilinin yüklenicisi olduğu inşaatın projesi incelendiğinde söz konusu bölge inşaat sahası dışında kaldığı için orada zarar oluşturabilecek bir işlem yapamayacağı da anlaşılacağını, dolayısıyla müvekkili tarafından zarar verilmiş olma ihtimali dahi söz konusu olmadığını, bahse konu bölgede iddia edilen zararın gerçekleştiği tarihte çalışma yapanlar … personelleri olduğunu, dolayısıyla işbu haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiği aşikar olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle mahkemenin yetkisizliğine aksi kanaatte olması halinde ise … Belediyesi’ne müzekkere yazılarak müvekkilinin yüklenicisi olduğu inşaat projesinin celbine, … ve …’ye müzekkere yazılarak olay tarihlerinde yukarıda bilgileri yazan bölgede çalışma yapıp yapmadıklarının sorulmasına, … Belediyesi’ne müzekkere yazılarak 20.10.2019 tarihinde bahse konu bölgede Müvekkil şirketin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil edecek hareketi dolayısıyla idari cezaya çarptırılıp çarptırılmadığının sorulmasına, müvekkili şirket hakkında açılmış işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükeletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, … ‘ ye yazılan müzekkere cevabı ve ekleri, … ‘ a yazılan müzekkere cevabı, dinlenen tanık beyanları celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 24/05/2022 tarihli celse dört nolu ara karar gereğince, dosyanın celse arasında günsüz olarak Elektrik Mühendisi bilirkişisi …’ na tevdiiği ile rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 05/07/2022 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı şirket tarafından ibraz edilmiş olan “Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tutanağı Formu, Hasar Süreci Bilgilendirme Formu, diğer altyapı sahibi resmi kurumlardan gelen cevabi yazılar, hasar mahalline ilişkin fotoğraflar ve dosya kapsamında yer alan diğer bilgi ve belgeler tümüyle değerlendirildiğinde; davalı şirket çalışanları tarafından davaya konu hasarların meydana geldiği adreslerde yapılan kazı çalışmaları sırasında davacı …Dağıtım A.Ş.” nin elektrik şebeke hattına ait alt yapı tesislerine zarar verildiği, bu sebeple davalı şirketin meydana gelen hasarlarda kusurlu olduğu, dosya münderecatındaki belgelerden, davacının altyapı tesisatında mevzuatlara aykırı somut bir durumun tespit edilemediği bu nedenle davacı tarafa kusur izafe edilemeyeceği, davacının takip dosyası ile davalıdan talep ettiği hasar bedeli içerisinde, malzeme bedeli, montaj bedeli, personel ve araç gideri, dağıtılamayan enerji bedeli, eşik kesinti süresi aşım bedeli, etüt koordinasyon bedeli, manevra bedeli ve şebeke yıpranma bedeli kalemlerinin bulunduğu, dosya içerisindeki belgeler ve ilgili mevzuatlar kapsamında ve emsal yargıtay kararları doğrultusunda davacının bu kalemler içerisinden dağıtılamayan enerji bedeli ve eşik kesinti süresi aşımı bedelini talep edemeyeceği, Emsal Yargıtay kararlarında, özel olarak dışarıdan işçi tutulup bu işçilerin çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça zarar gören tarafından Montaj, Personel (çalışan , mühendis, müdür..) ve araç giderlerinden oluşan zararın tazmininin talep edilemeyeceği sadece zarar gören malzeme bedelini talep edileceği benimsenmiştir.(4.Hukuk Dairesi 2015/10383 Esas 2015/12692 Karar, 4.Hukuk Dairesi 2018/1089 Esas. 2018/5527 Karar) Dosya münderecatı içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden zarar gören davacı tarafından meydana gelen hasarlara ilişkin özel olarak dışarıdan işçi tutulup bu işçilerin çalıştırıldığının ve sadece bu işler için ek ödeme yapıldığına ilişkin herhangi bir somut belge tespit edilememiş olduğundan ve Emsal Yargıtay kararları doğrultusunda, davacı tarafından yalnızca malzeme bedeli ve takip tarihine kadar işlemiş faiz toplamının talep edilebileceği, bu durumda talep edilebilecek olan tutarın 308,37 TL Asıl Alacak, 9,66 TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 318,03 TL alacak talep edebileceği, mahkemenin takdirinde olmak üzere davacının davalıdan hasar bedeli olarak Malzeme, Montaj, Araç ve Eleman Bedeli, Etüt Koordinasyon, Manevra ve Şebeke Yıpranma kalemlerinin toplamı ve bu hasar bedeline takip tarihine kadar işlemiş yasal faiz bedelini talep edebileceği yönünde olması durumunda; 3.769,51 TL Asıl alacak, 118,04 TL İşlemiş Faiz olmak üzere Toplam 3.887,55 TL talep edilebileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava haksız fiil nedeni ile uğranılan zarara ilişkin olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 4.050,04 TL hasar bedeli ve 126,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.176,87 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı ödeme emrinin 13/03/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu tarafından 13/03/2020 tarihli dilekçe ile borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 09/02/2021 tarihinde elde ki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafından İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz edilmiş ise de İİK’nun 50. Maddesi atfı ile 6100 sayılı HMK’nun16. Maddesi gereği İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmış, davalı itirazının reddine karar verilmiştir.
Elde ki uyuşmazlığın temelini davalı tarafından yapılan çalışmalarda davacı alt yapısına zarar verilip verilmediği ile zarar miktarı oluşturmaktadır. Uyuşmazlık teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından sunulan 05/07/2022 tarihli rapor ile davalının davacıdan yalnızca hasar onarımı için kullanılan malzeme bedeli ile bu bedele ilişkin faizin talep edilebileceği tespit edilmiş, mahkememizce bilirkişi raporunun bu tespite ilişkin bölümü emsal yüksek mahkeme kararlarına uygun hüküm kurmaya elverişli denetime açık olmakla hükme esas alınmış ve itirazın kullanılan malzeme bedeli ile bu bedellere işleyen faiz yönünden iptaline fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Y.3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı). Davacının talebinin haksız fiil nedeni ile zarar tazmini istemine ilişkin olduğu alacağın likit olmadığı anlaşıldığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın reddine karar verilen alacak istemi yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 308,37 TL asıl alacak ve 9,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 318,03 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Davacı yanın icra inkar ve davalı yanın kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 59,30 TL ‘ den düşümü ile geriye kalan 21,40 TL ‘ nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydınha,
4-Davacı tarafça yatırılan 59,30TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 67,80-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.424,45-TL olmak üzere toplam 1.492,25-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 113,62-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 318,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.858,84-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 100,51 TL’sinin davalıdan, 1.219,49 TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır