Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/92 E. 2021/756 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/92 Esas
KARAR NO:2021/756

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/08/2019
KARAR TARİHİ:20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı … dava dilekçesinde özetle; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yanında çalıştığı …, … ve …’ın yaptıkları baskı, tehdit ve zorbalıkla kendisine zorla senet imzalattığını, davaya konu senedin başka birisi tarafından ve farklı bir kalemle doldurulduğunu, kendisinin bir dönem adı geçen şahısların ticari taksisinde çalıştığını, sahiplerinin de bilgisi dahilinde çalıştığı taksinin çalışma ruhsatının iptal edilerek 16 gün süre ile bağlandığını, bu durumun maddi sorumluluğunun ise haksız olarak kendisine yıkılmak istendiğini, kendisine zorla senet imzalatılması üzerine konuyla ilgili olarak 07/08/2019 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunduğunu, davalı karşı yan …’nu kesinlikle tanımadığını ve bu isimde bir kişiyi de bilmediğini, davalı yana kesinlikle bir borcunun olmadığını, davalı dışında başka bir kimseye de böyle bir borcunun bulunmadığını, tarafına şiddet, baskı ve zorla senet imzalatıldığını ve kendisinden haksız olarak senet bedelinin tahsil edilmeye çalışıldığını, açıkladığı sebeplerle işbu menfi tespit davasını açma zaruretinin hasıl olduğunu belirterek; öncelikle mahkemece dava sonuna kadar …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında başlatılan takibin durdurulmasına, yargılama sonucunda ise davanın kabulü ile davalıya hiçbir borcunun bulunmadığının tespitine, dava konusu senedin iptaline, yargılama giderlerinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız ve mesnetsiz beyanlarıyla dava konusu takip borcunu ödememeye çalıştığını, öncelikle davacının dava konusu senedi ve senetteki imzayı kabul ettiğini, bunun bizzat davacının kendi beyanları ile de sabit olduğunu, dolayısıyla davacının senedi veya imzayı inkar etmediğini, davacı borçlunun senedin kendisine zorla imzalattırıldığı gibi komik ve gerçek dışı bir iddia ortaya attığını, bu durumun ise kesinlikle gerçeği yansıtmadığını, davacının iddia ettiği gibi dava konusu senet kendisine zorbalıkla imzalatılmış ise senedin değerinin yalnızca 2.800,00-TL. olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, anılan senedin davacının taksi şoförü olarak çalışırken sebebiyet verdiği zararlara ve cezalara karşılık olarak kendisinden rızasıyla alındığını, davacının sırf borçlu olduğu bir parayı ödememek adına huzurdaki davayı ikame ettiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacının rızası hilafına, kendisine zor kullanılarak ve tehditle alındığı iddia edilen bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak İİK.’nin 72/3 maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır. Eldeki dava; yargılama sırasında davacı tarafından icra takip dosyasına yapılan ödeme nedeniyle kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası, tanık beyanı, ceza soruşturma dosyası ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası, dava konusu bono, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, trafik cezalarına ilişkin belgeler ve diğer tüm yasal delillerine dayanmıştır.
Dosyanın … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 12/10/2020 tarihli, … Esas ve …/404 Karar sayılı “görevsizlik kararı” üzerine mahkememize gönderildiği ve yukarıdaki esasa kaydedildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davalısı … vekili Av. … tarafından dosyamız davacısı … aleyhine 24/05/2019 tarihinde borcun sebebi olarak 07/01/2019 tanzim, 13/02/2019 vade tarihli 2.800,00-TL. Meblağlı bono gösterilmek suretiyle 2.800,00-TL. asıl alacak, 66,97-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.866,97-TL. Üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davacı asil 26/05/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; dava konusu bononun, davalının da aralarında bulunduğu ve …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında sanık konumundaki şahıslarca …’de bulunan bir kahvenin bodrum katında kendisinden zorla, yakama yapışmak suretiyle ve darp uygulanarak tehditle alındığını, ancak sonrasında evinin icra yoluyla satışı korkusuyla icra dosyasına borcu ödemek zorunda kaldığını, davasına istirdat davası olarak devam etmek istediğini beyan etmiştir.
Davalı vekili ise aynı celsede; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin de aralarında bulunduğu şahıslar hakkında …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında ceza davası açılmış olduğunu, davanın henüz derdest olduğunu, davacının sebebiyet verdiği trafik ceza makbuzlarını sunduklarını, davacının verdiği senedin gerçek bir borç ilişkisine dayandığının anlaşıldığını, sunulan trafik ceza kayıtlarından da davanın haksız olduğunun anlaşıldığını, bütün bunların dışında davacının hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin icra dosyası borcunu kapattığını, davanın ıslah edilmemesinden dolayı istirdat davasına çevrilmesi talebini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce …. Ağır Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı ceza dosyasının UYAP örneği celbedilerek incelenmiştir. …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dosyasının incelenmesinde; aynı zamanda dosyamızın da davacısı olan müşteki …’nın davalının da aralarında olduğu ceza dosyası şüphelilerinin yanında bir dönem şoför olarak çalıştığı, şüphelilerden …’den aldığı 34 TJE 77 plakalı taksiyi kullanmakta iken ticari taksinin 16 gün süre ile bağlandığı, şüphelilerin bu nedenle uğramış oldukları zararların müştekiden kaynaklandığı iddia ederek müştekiden sürekli para istedikleri, sonrasında ise müştekiyi tehdit ederek ona zorla boş bir senet imzalattıkları iddiasıyla kamu davası açıldığı, soruşturma aşamasında Savcılık makamınca yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde şikayete ve davaya konu 2.800,00-TL. meblağlı senet üzerindeki keşideci imzasının dosyamız davacısı müşteki …’nın, anılan senetteki borçlu yazılarının ise şüphelilerden …’ın eli mahsulü olduğunun tespit edildiği, her ne kadar sanıklar …, … ve … hakkında daha önce yanlarında şoför olarak çalıştırdıkları müştekiyi (davacıyı) … ilçesi … semtindeki bir kahvehanenin bodrum katına götürerek burada müştekiden cebir uygulayarak zorla 2.800,00-TL. bedelli dava konusu senedin alındığı iddiasıyla kamu davası açılmış ise de; ceza mahkemesinin (…. Ağır Ceza Mahkemesi’nin) 10/06/2021 tarihli, … E. ve … K. sayılı kararıyla dosya kapsamına göre sanıkların katılandan (müştekiden) zorla temin ettikleri iddia edilen senetteki imzaların müştekinin eli ürünü olması, olay anını bizzat gören tanık …’ın katılanın (müştekinin) senedi rızası ile verdiğini bizzat gördüğünü beyan etmesi karşısında, senedin düzenlenmesi aşamasında sanıkların katılana yönelik zor ve cebir uyguladıklarına dair katılanın iddiası haricinde sanıkların cezalandırılmasına yeterli şüpheden uzak, somut olgularla desteklenen, yeterli ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle davalı … …’nun da aralarında bulunduğu bütün sanıkların beraatine karar verildiği, anılan kararının dosyamız davacısı katılan (müşteki) … tarafından istinaf dahi edilmediği, böylece beraat kararının 06/09/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Huzurdaki dava; dosya davalısı … tarafından dosya davacısı … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe konu yapılan 13/02/2019 vade tarihli, 2.800,00-TL. meblağlı bononun davalı borçludan zorla ve baskı ile imzalatılmak suretiyle alındığı iddiasına dayalı olarak açılmış ve davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası olarak açılmış, ancak yargılama sırasında sonradan istirdata dönüşmüştür.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran / iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. (TMK.m:6) İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Bir başka ifade ile menfi tespit davalarında da tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Şöyle ki; menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden tarafa yani davacıya düşer. Kambiyo senetleri de sebepten mücerret olduğundan, borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir.
Eldeki dava; kambiyo senedinin cebir, tehdit ve zorla alındığı iddiasına dayalı olarak ikame edilmiştir. Davacı, davaya konu bononun 6098 sayılı TBK.’nun 37. ve 38. maddelerinde düzenlenen “korkutma” neticesinde verdiğini ileri sürmekte ve irade bozukluğu iddiasında bulunmakta ve dava konusu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir. Bir başka ifade ile davacı …, “korkutma” halinin varlığına ve borcun hiç var olmadığı iddiasına dayanmaktadır.
Somut olayda; dava (menfi tespit davası (ki sonradan yargılama sırasında kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür) bonodan kaynaklanmaktadır. İmzası ikrar edilmiş senet (bono), alacağın varlığını ispatlayan kesin delil niteliğinde olup, bu halde davacı borçlunun borcunun bulunmadığını, usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir.
Yukarıda detaylı olarak açıklandığı üzere; …. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve 06/09/2021 tarihinde kesinleşen 10/06/2021 tarihli, … E. ve … K. sayılı beraat kararında dava konusu senedin davalı tarafından davacı …’dan zorla alındığına dair iddiaların sabit olmaması, gerek ceza dosyasında dinlenen tanık anlatımlarına, gerekse dosyada toplanan tüm delillere göre dava konusu senedin tehdit ile kazanıldığının davacı tarafından kanıtlanamamış olması, ayrıca ispat yükü kendisinde olan davacının eldeki davada davaya konu senedin kendisinden zorla alındığını da ispat edememiş olması karşısında; mahkememizce davacının davaya konu bononun kendisinden zorla, tehditle ve korkutma yoluyla alındığına yönelik iddialarını ispatlayamadığı kanaatine varılarak aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL. karar ve ilam harcından 48,97-TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 10,33-TL. harcın davacıdan alınarak Maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.866,97-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra ilgilisine iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır