Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/871 E. 2022/1054 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
.
ESAS NO :2021/871 Esas
KARAR NO:2022/1054

DAVA:İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/10/2021
KARAR TARİHİ:29/11/2022

… 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı dosyası yetkisizlik kararı ile mahkememize gelmiş olmakla, mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında kurulmuş vekâlet sözleşmesi uyarınca davalının, davacı tarafın gümrük işlemlerini takip ettiğini, davalının edimini ifa ederken gerekli dikkat ve özeni göstermeden hareket ettiğini ve davacının zarar görmesine sebep olduğunu, … sayılı Bakanlar Kurulu kararı ekinde yer alan tabloda sayılı listede yer alan eşyalar için % 10 ilave gümrük vergisi alınacağı belirtilmesine rağmen davalının beyanname verirken AT muafiyetini seçtiğini, bu sebeple % 10 ilave gümrük vergisinin ödenmediğini, söz konusu beyanname nedeni ile davacı aleyhinde Gümrük Müdürlüğü tarafından ceza kararı verildiğini, davacının beyannamelere konu ithalat ile ilgili tüm belgeleri davalıya teslim ettiğini, buna rağmen davalının vekâlet ilişkisi çerçevesinde düzenlenen beyannamelerde Bakanlar Kurulu kararı ve 20.05.2020 tarihli kararda belirtilen hususların dikkate alınmaksızın hareket ettiğini, davacının tahakkuk ettirilen ilk cezadan sonra cezaya konu türde 14 adet daha beyannamenin olduğunun bilinci ile yaptığı teknik araştırmalar sonucu geriye dönük tahakkuklar yapılmadan önce düzeltme beyanında bulunulması gerektiğini, bu yapılırsa geriye dönük ceza tahakkuk ettirilemeyeceğini öğrendiğini ve davalı müşavir firma yetkilisi … ile birlikte Gümrük Müdürünü ziyaret ederek düzeltme taleplerini ilettiğini, kendilerine dilekçe ile başvurulabileceğinin belirtildiğini, bu toplantı üzerine davalı müşavir firma yetkili müşaviri …’e ilgili başvuruyu yapması talimatının verildiğini ancak …’in talimat almasına rağmen gerekli başvuruyu yapmadığını, böylelikle davacının yasal hakkı olan düzeltme hakkından faydalanamadığını, sonrasında ise Gümrük Müdürlüğü tarafından geriye dönük tarama yapılarak aynı gerekçeler ile ek tahakkuk ve ceza kararları düzenlendiğini, davalı tarafından düzenlenen hatalı belgeler ve yapılan hatalı işlemler sonucu toplam 1.563.671,70.TL’lik ceza tutarını gecikme faizi dâhil 417.503,91 TL olarak uzlaşılarak davacı tarafından ödemenin gerçekleştirildiğini, bu uzlaşma görüşmesine davalı şirket pay sahibi olun …’in de katıldığını, davalının gümrük mevzuatı ve gümrükleme konularında özel uzmanlık gerektiren bir işle uğraştığını ve buna uygun hareket etmesi gerektiğini, bünyesinde buna uygun personel istihdamının zorunlu olduğunu belirterek zararın tahsili için başlatılan … Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında borca vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili yer mahkemesinde açılmadığından yetki yönünden itirazları olduğunu, davalı şirket … … Lojistik A. Ş.’nin adresinin “… Mahallesi … Sk. No: 1 -3/1 …/…” olduğunu, HMK’nun 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralı göz önünde bulundurulduğunda, davanın yetkili yer mahkemesinde açılmadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı şirketin davacı tarafa gümrük müşavirliği hizmeti verdiğini, bu hizmet kapsamında davacı tarafın verdiği bilgi ve verilerle dilekçe ekinde yer alan serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin eksiksiz hazırlandığını, gümrükçe onaylandığını, gümrük idaresi tarafından herhangi bir hata veya eksikliğin davalı şirkete bildirilmeden işlemlerin tamamlanmadığını, daha sonra, davacı tarafından keşide edilmiş olan … 17. Noterliği’nin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile… sayılı Bakanlar Kurulu Karar ekinde yer alan … GTİP II sayılı listede yer alan eşyalar için %10 ilave gümrük vergisi alınacağının belirtildiğini, ancak beyannamede %10 ilave gümrük vergisi ödenmesi gereken eşyalar ile ilgili AT muafiyeti ile beyannamenin hazırlandığından bahisle davacı taraf aleyhine toplam 417.503,91-TL ceza tahakkuk edildiğini ve bu cezanın davacı yan tarafından ödenmiş olduğunu, davalı şirketin hatalı işlemi iddiası ile iş bu zararın davalıdan tahsili talep edildiğini, davacı tarafın, davaya konu ceza kararlarını davalı şirkete bildirmediğini, davalı tarafından 417.503,91 TL para cezası ödendiğini, davalı şirketin söz konusu para cezasında sorumluluğunun olmadığını, davalının gümrük müşavirliği yaptığını ve görev tanımının kendisine verilen bilgi ve beyanlar doğrultusunda gümrük beyannamesi hazırlamak ve bu cihette gümrük işlemlerinin tamamlamak olduğunu, davacı tarafın idarenin yanlış işlem sebebiyle kesmiş olduğu para cezasını yargı yolunu tüketmeden doğrudan ödemiş olduğunu ve haksız şekilde davalı şirketten rücu talebinde bulunduğunu, gümrük vergi ve cezalarına karşı doğrudan yargı yoluna başvurulması mümkün olmadığını, yargı yoluna başvurulabilmesi için öncelikli olarak idare nezdindeki itiraz yolunun tüketilmesi gerektiğini, davacı şirket tarafından Gümrük Bakanlığı’nın vermiş olduğu idari para cezasının hukuka uygun olup olmadığı yasal yollarla denetlemeden ödendiğini ve işbu dava ile davalı şirkete başvurulduğunu, davacının bu özensiz davranışı ile kusurlu (ihmalkar) olduğunu, kendi kusurlu davranışı ile sebebiyet vermiş olduğu davaya konu cezalardan sorumlu olduğunu, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini ve yargılama masrafları ile vekâlet ücretlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki gümrük müşavirliği hizmeti kapsamında davalının hizmeti gereği gibi ifa etmemesi nedeniyle davacıya uygulanan ve ödenen para cezasının tahsili için … Genel İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Elde ki, dava da davacı tarafından davalı aleyhine … Genel İcra Dairesinin … takip sayılı dosyası ile ” ZARAR TAZMİNİ 417.503,91 TL ” açıklaması ile 412.503,91 TL asıl alacak ve 4.798,86 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 422.293,77 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 04/08/2021 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından sunulan 02/08/2021 tarihli dilekçe ile yasal süre içerisinde yetkili icra dairesi belirtilmeksizin icra dairesinin yetkisine ve takibe itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 08/10/2021 tarihinde … 1. Asliye Ticaret mahkemesi’nde elde ki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanın yetki ilk itirazı üzerine … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2021 tarihli … sayılı kararı ile İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesi ile verilen yetkisizlik kararı üzerine, davacı vekilinin süresinde yaptığı talep üzerene elde ki dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Taraflar arasında ki uyuşmazlık, davacının yapmış olduğu dış ticaret nedeni ile davalıdan almış olduğu gümrük müşavirliği hizmetinini gereği gibi ifa edilmediği iddiası ile ödenen para cezasından kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasındaki ilişki gereği davalının, davacının gümrük işlerini yürüttüğü ve bu işlerin yapılması için Gümrük Mevzuatı kapsamında onaylanmış kişi olduğu sabittir.
Davacı, davalının ilave gelir vergisine tabi davacı tarafından ithal edilen ürünler hakkında AT muafiyeti seçilerek beyanname verildiği, ancak ithalat konusu ürünlerin AT muafiyeti kapsamında olmadığı, bu nedenle gümrük Müdürlüğü tarafından aleyhlerine ceza kararı verilmesine neden olunduğu, düzenlenen 1.563.671,70 TL cezanın idare ile uzlaşı neticesinde 417.503,91 TL olarak ödendiği iddia edilerek ödenen ceza tutarının cezaya neden olduğu iddia edilen davalıdan tahsili talep edilmektedir.
Davacı tarafından dosya içeresine ibraz edilen tutanaklardan. … Gümrük Müdürlüğü tarafından, Serbest Giriş Beyannamesinde AT muafiyeti kapsamında olduğu gösterilen ürünlerin muafiyet kapsamında olmayıp %10 ilave gelir vergisine tabi olduğu gerekçesi ile vergi tahakkuku ile ceza tutanağı düzenlendiği anlaşılmıştır.
Gümrük Kanunu’nun 229/2 maddesi “… Gümrük müşavirliğinin bir tüzel kişilik olması halinde, gümrük beyannamesi veya beyanname kabul edilen diğer belgeler üzerine imzasını atmış olanların vergi kaybına neden olan durumu bildiği veya bilmesi gerektiği hallerde, bunlar gümrük idaresine karşı bağlı bulundukları tüzel kişilikle birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. Bu hallerde, ilgili gümrük müşavirinin kişisel cezai sorumluluğu saklı kalmak kaydıyla, işlemi yapan kişi ile birlikte tüzel kişilik de gümrük idaresince alınan vergiler ve verilen para cezaları yönünden müteselsilen sorumludur…” düzenlemesine,
Gümrük Yönetmeliği’nin “Gümrük Müşavirinin Yükümlülükleri” başlıklı,563/1 maddesinde, “Gümrük müşavirleri imzaladıkları beyanname ile ilgili cezai hükümlerin uygulanması açısından beyannamede belirtilen bilgiler ile beyannameye ekli belgelerin doğruluğundan ve ilgili rejimin gerektirdiği bütün yükümlülüklere uyulmasından, Kanunun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası saklı kalmak kaydıyla sorumludur…” düzenlemesine , 575/1 maddesi ” Yetkilendirilmiş gümrük müşavirleri, yapmış oldukları tespit işlemleri ve bunlara ilişkin düzenlenen raporların ve onayladıkları EUR.1/EUR.MED ve A.TR dolaşım belgelerinin doğruluğundan sorumludur. Yaptıkları tespit işlemleri ve bunlara ilişkin raporların doğru olmaması halinde, tespit işleminin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan yükümlü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar.” düzenlemesine havidir.
Ceza tahakkukuna sebep olan beyannamelerin davalı tarafından doldurulduğu dosya kapsamı ile sabit olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 15/11/2022 tarihli ek raporda da değinildiği üzere, gümrük müşavirliği özel hukuki hükümlere tabi ihtisas gerektiren bir meslek grubu olup, ihtisas alanları gereği vergi kaybına neden olacak hususları bilmeleri gerektiği, yukarıda anılan yasal düzenlemeler gereği Gümrük Müdürlüğü’nün düzenlediği cezalardan sorumlu olduğu açıktır.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda yapılan açıklamalar ve bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kabulüne, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin gümrük işlemleri nedeni ile ödenen ceza tutarından kaynaklandığı alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin itirazın iptaline karar verilen alacak miktarı yönünden kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından … Genel İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 417.503,91 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 83.500,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 28.519,69-TL karar ve ilam harcından, 5.018,46 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 23.501,23-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 5.086,26-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.647,60-TL olmak üzere toplam 6.733,86-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 61.450,55-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır