Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/87 E. 2021/783 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/87 Esas
KARAR NO:2021/783

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/02/2021
KARAR TARİHİ:26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından davalı şirket için konsept geliştirme, değerleme danışmanlık hizmetleri verilmiş olup, verilen hizmete ilişkin olarak düzenlenen faturalar davalı tarafından kayıtlarına alındığını ve faturalara itiraz da edilmediğini, müvekkili şirketten alınan danışmanlık hizmetine binaen davalı tarafça bir kısım ödemeler gerçekleştirilmişse de bakiye kısma ilişkin ödeme yapılmaması nedeni ile davalı şirket aleyhine cari hesapta yer alan bakiye borcun tahsili amacıyla taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, ancak davalı tarafından haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak ilgili icra takibine itiraz edildiğini, itiraz neticesinde taraflarınca zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da taraflarca anlaşma sağlanamadığını ve son oturum tutanağı “anlaşmama” tutanağı olarak düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama harç ve giderleri, vekâlet ücreti ile arabuluculuk ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının reddini talep ettiklerini, davacının davası haksız ve hukuka aykırı yapılan icra takibine dayalı itirazın iptali davası olduğunu, davacı takibe dayanak yaptığı mal veya hizmet satışı yaptığını ispat etmesinin gerektiğini, davacı tarafın davalı müvekkiline hizmet sunmadığını ve mal satmadığını, dolayısıyla davacının ispat yükü altında olduğunu, davalı müvekkilinin ticari defter ve kayıtlarında davacı şirket ile ticari bir ilişkisinin olmadığı bilgisi taraflarına verildiğini, davalı ile davacı arasında herhangi bir sözleşmesel ilişki mevcut değil ise borç alacak ilişkisinin de olamayacağını, aleyhe yorumlanmamak kaydı ile kabul edildiği anlamına gelmemek kaydı ile davacının davası haksız ve hukuka aykırı olmakla ve yargılama gerektirmekle, icra inkar tazminatı da doğmayacağını, müvekkili şirketin haksız ve hukuka aykırı takipten dolayı uğradığı fazlaya ilişkin zararları tazmin hakkını saklı tutmakla birlikte, davacının haksız takipten dolayı %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, davacının alacağı olmadığı gibi talebi zaman aşımına uğradığını, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının davasının reddini, davacının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava harç masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 01/06/2021 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 06/07/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, huzurdaki davanın davacı tarafından, davalı aleyhinde, 15.09.2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 7.270,07 TL asıl alacağı için başlatılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali davası olduğu, davacının 2018 yılına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları, davalının 2018 yıllarına ait yukarıda listelenen ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları, davacının 15.09.2020 icra takip tarihinde, davalıdan 7.270,07 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağının varlığının davacının davalıya kestiği 04.10.2018 tarih, … no.lu, “Danışmanlık Hizmet Bedeli/Adozer Değerleme Çalışması” açıklamalı, 41.300,00 TL e-faturalardan (e-arşiv fatura*) kaynaklı 6.300,00 TL bakiye alacaktan kaynaklandığı, davacı tarafından 15.09.2020 takip tarihinde davalıdan 7.270,07 TL asıl alacaklı olduğu iddia edilse de, davacının icra takibine sunduğu davalıyı takip ettiği açık hesapta davacının ve davalının ticari defterlerinde teyit edildi üzere, TL olarak ve 6.300,00 TL davalıdan alacaklı olduğu, aynı cari hesap ekstresinde tarafların aralarındaki borç/alacak ilişkisi TL takip edilmesine/olmasına rağmen, cari hesap ekstresinde muhasebe sistemi tarafından otomatik olarak Dvz cinsinde tutulan bakiyenin 7.270,07 TL olduğu, davacının ise sehven bu tutarı icra takibine konu ettiği, dolayısıyla davacının ve davalının ticari defter kayıtlarında karşılıklı teyit edildiği üzere; 15.09.2020 takip tarihinde davalıdan 6.300,00 TL bakiye alacaklı olduğunun mütalaa edildiği, TCMB verilerinden 15.09.2020 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %10 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 6.300,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren 9610,00 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanabileceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine ….İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile “cari hesap alacağı” açıklaması ile 7.270,07 TL asıl alacak için ilamsız icra takibine başlandığı davalı yana ödeme emrinin 23.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği ,davalı tarafından 30.11.2020 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile yasal süresi içinde icra takibine itiraz edildiği, itirazın davacı vekiline tebliğ edilmediği 05.02.2021 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından sunulan 06.07.2021 tarihli rapora göre taralar arasında cari hesaba bağlanan ticari ilişki bulunduğu, tarafların incelenen ticari defterlerine göre, davacı yanın davalıdan 6300,00 TL cari hesap alacağı olduğu anlaşılmış, bilirkişi raporu gereği davanın kısmen kabulüne karar verilmişitir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı). Davacının talebinin cari hesaba dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, alacağın likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin itirazın iptaline karar verilen miktar yönünden kabulüne karar verilmiştir.
İcra İflas Kanunun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 6.300,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
2-)İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.260 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine
4-)Alınması gerekli 430,35-TL karar ve ilam harcından 87,81-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 342,54-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-) Davacı tarafça yatırılan 87,81 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafça başlangıçta yapılan 67,80-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.053,75-TL olmak üzere toplam 1.121,55-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 971,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.800,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 970,07-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.143,87 TL’sinin davalıdan 176,13 TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
10-)Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır