Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/867 E. 2022/985 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/867 Esas
KARAR NO:2022/985

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :30/12/2021
KARAR TARİHİ :14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …, … ve … Garajlarında bulunan otobüslerin istifleme, revizyon ve revizyon destek hizmeti alımı işinin davalı idare ile müvekkili şirket arasında akdedilen … İKN sözleşme kapsamında 01/01/2011-31/12/2011 tarihleri arasında müvekkili şirket tarafından yapıldığını, hizmet sözleşmesi kapsamında müvekkili şirket tarafından 133 personel istihdam edildiğini, bu sayı ihale dönemi içerisinde davalı idarenin isteğine göre zaman zaman değişiklik göstermiş olsa da her aya göre çalıştırılan personel sayısı davalı idareden istenilecek idarî işlem ve ihale dosyası, aylık hakediş dosyalarından tespit edilebileceğini, davalı idare tarafından düzenlenen teknik ve idari şartnameler uyarınca, Manevra Şoförü Hizmeti 115 personel için asgari ücretin %100 fazlasının ödeneceğini, … Personel Hizmetleri 18 personel için asgari ücretin %150 fazlasının ödeneğinin hükme bağlandığını, Müvekkil şirketinin teklif fiyatını oluştururken ihaleye girdiği tarihte geçerli olan asgarî ücret üzerinden hesaplama yaparak teklif fiyatı oluşturduğunu, bununla birlikte akdedilen hizmet sözleşmesi uyarınca asgarî ücrette meydana gelen artıştan kaynaklı olarak fiyat farkı ödeneceğinin de hükme bağlandığını, davalı idare tarafından bahsi geçen düzenlemeler hilafına bir hesaplama yapılarak her ayın sonunda müvekkili şirketin hakedişi eksik ödendiğini, müvekkili şirketin ihaleye teklif verdiği tarihteki asgarî ücret üzerinden % bazlı hesaplamalar yapılarak personel bazında teklif fiyat oluşturduğunu, davalı idarenin personel bazında oluşturulan bu hesaplamalara, yalnızca asgarî ücrete yapılan artışı dâhil ederek hakediş ödemesi yaptığını, oysa, hizmet işinin başladığı tarihte taban asgarî ücrette değişiklik yapıldığını, davalı idare tarafından ödeme yapılırken benimsenmesi gereken hesaplama yöntemi, yeni asgarî ücret üzerinden % fazla hesabı yapması gerektiğini, eski asgarî ücret üzerinden yapılan % fazla hesabı miktarına, asgarî ücrete gelen farkı eklemek hatalı bir hesaplama yöntemi olduğunu ve hakedişlerin de eksik ödenmesine sebebiyet verdiğini, bu şekilde yapılan hesaplama ile asgarî ücrete gelen zammın % fazlası hesaplanmamakta ve eksik ödeme yapılmakta olduğunu beyanla, muhakeme neticesinde tespit edilecek miktara göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi dava olarak şimdilik 65.178,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare tarafından “… İHALE kayıt numaralı 01.01.2011- 31.12.2011tarihleri arasındaki “İdaremize ait …, …, ve … Garajlarında bulunan otobüslerin istifleme, revizyon ve revizyon destek hizmeti alımı” işinin 27.12.2010 tarihli sözleşme ile davacı … Org. Sos. Hiz. San.Tic. Ltd.Şti. ihale edildiğini, dava konusu otobüslerin istifleme, revizyon ve revizyon destek hizmeti alımı işi ihalesi, ihalenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan düzenlemeye göre personele dayalı hizmet alım ihalesi olduğunu, ihale sonrası imzalanan sözleşmenin bedelinin personele verilecek ücret ve yüklenici kârından ibaret olduğunu, süre tamamlandığında sözleşmeye yazılan sözleşme bedelinin tamamen harcanmaması durumunda yüklenicinin bu bedel üzerinde bir hak iddia edemeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, dava konusu sözleşmenin götürü bedelli bir eser sözleşmesi veya mal alımı olmayıp hükümleri kamu ihale mevzuatına göre belirlenmiş özel bir alım şekli olan personele dayalı hizmet alım sözleşmesi olduğunu, ihalelerin yaklaşık maliyetlerinin Kamu İhale Kurumunun sisteminden hesaplandığını, personele dayalı hizmet alımlarının maliyetlerinin personel ücreti, sigorta gideri ve yüklenici karından oluştuğunu, sözleşmenin konusu çalıştırılan işçilerin maaşları ve yüklenici karından ibaret olduğunu, yüklenicilerin teklif ettikleri kardan başka bir gelir ve kazançları ve özellikle bir gider ve masrafları olmadığını, müvekkilinin idare sözleşmesine sadık kalarak edimlerini aksatmadan yerine getirdirdiğini davacının zarar iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla, davanın öncelikle zamanaşımı, husumet ve usul yönünden, aksi halde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; hizmet alım sözleşmesi, idari şartname, teknik şartname, idari işlem, ihale, hakediş ve ödeme dosyaları, emsal mahkeme kararları, dava dosyaları, fatura, maaş bordrosu, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; ihale dosyası, ihale sözleşmesi, ihale şartnamesi, müvekkil kurum kayıtları, hakediş ödeme belgeleri, tanık, yemin, yargıtay içtihatları, yargı kararları ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
BİLİRKİŞİ RAPORU:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi … ve Hukuk bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları heyet raporunda: tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davacının genel şartnameye uygun itirazda bulunmaksızın, ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin hakediş alacaklarını tahsil etmiş olması nedeniyle hesaplanabilir bir alacağı bulunmadığını, mahkemenin aksi görüşte olması durumunda genel zamanaşımı süresi uygulandığı takdirde davacının alacaklarından Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık hakedişleri için hesaplama yapılabileceğini, Ocak-Ağustos arası hakedişlerin zamanaşımına uğramış olduğunu, bakiye alacağın dosyada hakediş dosyasının bulunmaması nedeniyle hesaplanamadığı sonucuna varıldığına dair rapor sundukları görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak eksik ödenen hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesinin 2018/2347 esas, 2019/998 karar sayılı ilamında;
”Taraflar arasındaki sözleşmenin 8.2.1. maddesinde sözleşmenin eki olarak sayılan Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. maddesinde, geçici hakedişlere ve eksik ödemelere itirazın ne şekilde yapılacağı, belirtilen usule uygun itiraz edilmediği takdirde geçici hakedişlerin kabul edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir. HMK’nın 193/1. maddesi uyarınca, söz konusu düzenleme, taraflar arasındaki delil sözleşmesi niteliğindedir.
Somut olayda, hak ediş faturalarının davacı adi ortaklık tarafından düzenlendiği, davalının ilgili Başmüdürlüğü tarafından kontrolü yapıldıktan sonra ödendiği hususları uyuşmazlık dışıdır. Davacı vekilince 11.02.2015 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, bu husus kabul edilmiş, ancak müvekkilince faturaların eksik ve yanlış hazırlandığının yeni anlaşıldığı belirtilmiştir.
Buna göre ilk derece mahkemesince, davalının, davacı tarafça düzenlenen faturalara uygun olarak ödeme yaptığı, davacının dava konusu edilen hak edişlere ve ödemelere Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 42. maddesinde gösterilen usul ve şekilde itirazının bulunmadığı, davacının hatalı olarak hesaplandığını iddia ettiği hak edişleri ve ödemeleri olduğu gibi kabul etmiş sayılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 17.10.2018 tarih ve 962 E., 4760 K., aynı tarih ve 2016/8017 E., 2018/4753 K., 04.07.2018 tarih ve 2016/8637 E., 2018/3943 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.)” şeklindeki tespitlere yer verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, hizmet alım sözleşmesi ve ekleri, genel şartname, yukarıda yer verilen emsal ilam, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi kapsamında eksik ödendiği iddia olunan hak ediş bedellerinin tahsili istemi ile eldeki davanın açıldığı, sözleşme, ekleri ve hak ediş dosyaları incelendiğinde, davacının genel şartnameye uygun itirazda bulunmaksızın-ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin-hakediş alacaklarını tahsil etmiş olduğu, bu nedenle alacağının bulunmadığı kanaatine varılmakla dosyamız kapsamı ile uyumlu ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilmesi suretiyle davacının eksik ödenen hizmet bedelinin bulunmadığından bahisle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 1.113,08 TL ‘den düşümü ile geriye kalan 1.032,38 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafınca yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.428,48-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.14/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır