Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/859 E. 2022/345 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/859 Esas
KARAR NO :2022/345

DAVA:İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/12/2021
KARAR TARİHİ:05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket … … A.Ş ile davalı arasında 14/02/2019 tarihli “İşbirliği Sözleşmesi” nin akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden davalı tarafından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kişiler müvekkili … veya …’nın bağlarının bulunduğu şirketler tarafından geliştirilen projelerden gayrimenkul satışı yapılmasının hedeflendiğini, bu kapsamda …’nın grup şirketlerinden … Turizm Tic. A.Ş. (“Yeni Unvan: … Araç Muayene İstasyonları İşletmeciliği A.Ş.”) ile dava dışı … ile …projesi 2342 Ada, 14 Parsel, A Blok 24. Kat 244 numaralı bağımsız bölüm için Düzenleme Şeklinde Ön Ödemeli Satışlar İçin Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu Satış Vaadi Sözleşmesi neticesinde müvekkilinin … tarafından davalıya …’e yapılan satışın komisyon bedeli olarak 25.02.2019 tarihinde 92.040,00 TL ödeme yapıldığını, ancak dava dışı … ile akdedilmiş olan Satış Vaadi Sözleşmesi’ne göre ödemelerin vaktinde yapılmamış olması sebebi ile … 18. Noterliği’nin 13.11.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile temerrüde düşürüldüğünü,, işbu temerrüt ile kendisine 581.250,00 TL vadesi geçmiş anapara borcu ile temerrüt faizlerinin ödenmesi için 30 günlük süre verildiğini, işbu ihtarname ile aynı zamanda ödemeleri süresinde gerçekleştirmemesi halinde Satış Vaadi Sözleşmesi’nin müvekkili şirket … tarafından haklı nedenle fesih edileceği de bildirildiğini, dava dışı …’e gönderilmiş olan ihtarname ile tanınan sürenin dolmuş olması sebebi ile bu kez … 18. Noterliği’nin 08.02.2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek Satış Vaadi Sözleşmesi’nin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle fesih edildiği bildirildiğini, ancak sözleşmenin açık hükmüne rağmen davalı tarafından bu bedel müvekkil şirkete süresi içerisinde iade edilmediğini, davalıy ödenen acente komisyon bedellerinin ihtarname ile talep edilen süre içerisinde iade edilmemesine istinaden müvekkili şirketler tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile acente komisyon bedelinin iadesi, ihtarname masrafı ve temerrüt faizi talepli olarak ilamsız icra takibi ikame edildiğini, davalı tarafından takibe 30.03.2021 tarihinde haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı itirazına istinaden müvekkili şirketler tarafından ticari dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak arabuluculuk faaliyetinde de anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın kabulüne, alacağın varlığı ve miktarı yaklaşık ispat kuralına ispat edildiğinden teminatsız olarak ihtiyati haciz talebimizin kabulüne, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, davalı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki dava acentelik sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olarak ikame edildiğini, davacı ile müvekkili arasında acentelik ilişkisi bulunmamakta olduğunu, müvekkili ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin 3 maddesinde ” işbu sözleşme taraflar arasında herhangi bir ortaklık, müvekkili, temsil,acentelik veya çalışan/işveren ilişkisi olduğu şeklinde yorumlanamaz.” hükmünün mevcut olduğunu, dolayısıyla davanın öncelikle usulden reddi gerekmekte olduğunu, huzurdaki davaya konu olayda davacı şirket ile dava dışı 3. Kişi … ile yapılan Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi adi yazılı şekil ile yapılmış olup şekil şartına aykırı olduğunu, müşteri ile davacı arasında akdedilen sözleşmede, Tüketici Kanunu Hükümleri’ in uygulanmasının gerektiğini, dolayısıyla akdedilen sözleşmede belirtilen cezai şartlar, faiz ve faiz oranları Tüketici kanununa aykırılık teşkil etmekte olup hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından müşteriden fazlaca para alındığını, davacı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme her ne kadar iş birliği sözleşmesi olarak zikredilse de aradaki sözleşme esas itibariyle simsarlık sözleşmesi olduğunu, iş bu sözleşme ile müvekkilinin tarafları bir araya getirdiğiğni, dolayısıyla ücrete hak kazandığını, TBK’ da açıkça düzenlendiği üzere, simsarın ücrete hak kazanması için sözleşmenin kurulması yeterlidir ayrıca kurulmasına aracılık edilen sözleşmenin icrasına gereğinin olmadığını, kurulmasına aracılık edilen sözleşmenin icra edilmemiş olması simsarın ücreti hak etmemesini gerektirmeyeceğini, davacı ile 3. Kişi müşteri arasında olmasına rağmen aleyhlerine haksız ve hukuka aykırı bir şekilde icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin, davacı şirket gibi bir çok Gayrimenkul şirketine müşteri getiren, getirilen müşterilere, hemen hemen tüm projeleri gösteren, taşınmaz alımından sonra dahi müşterilerin sorunlarıyla ilgilenen, müşterilerle birebir ilgilenen, bu alanda ciddi reklam ve tanıtım faaliyetinde bulunan ve çok ciddi harcamalar yapan bir şirkettir. Sadece sosyal medya üzerinden yapılan reklamlar için bile aylık 100.000,00 TL gibi ücret ödemekte olduğunu, müşterilerin hava limanından alınması, projelerin gezdirilmesi vb. Harcamaları da dikkate alındığında çok ciddi emek ve paraya tekabül etmekte olduğunu, dolayısıyla işbu haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin aşikar olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı/ alacaklı hakkında, takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin, davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası ile ödediği komisyon bedelinin iadesi için başlattığı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile 26.05.2021 tarihinde “… 18. NOTERLİĞİ 07.04.2021 TARİH VE … YEVMİYE NOLU İHTARNAMESİ 329,95 TL, ACENTE KOMİSYONU BEDELİ İADESİ 92.040,00 TL” açıklaması ile 92.040,00 TL iade komisyon bedeli alacağı, 329,95 TL ihtarname masrafı ile 1.794,78 TL 16.04.2021-25.05.2021 tarihleri arasında işlemiş faiz olmak üzere toplam 94.164,73 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 ödeme emrinin 02.06.2021 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 08.06.2021 tarihinde 7 günlük yasal sürede takibe itiraz edildiği, itirazın davacı yana tebliğ edilmeksizin 29.12.2021 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın temelini davacılardan … … Aş. ile davalı arasında imzalanan, davacının veya bağlı şirketleri tarafından yapılacak gayrimenkul projelerinin yabancı uyruklu kişilere satışının yapılmasına aracılık edilmesine dair 14.02.2019 tarihinde imzalanan sözleşme ile, bu sözleşme kapsamında davalının aracılığıyla dava dışı … ile davacılardan … Araç Muayene İstasyonları İşletmeciliği A.ş arasında imzalanan ön ödemeli satışlar için gayrimenkul satış vadi sözleşmesinin, dava dışı …’in ödemede temerrüdü nedeni ile davacı şirket tarafından feshi sonucu davalıya 25.02.2019 tarihinde ödenen 92.040,00 TL ‘nin iadesinin gerekip gerekmediği oluşturmaktadır.
Taraflar arasında, davacının aracılığı ile, dava dışı kişi ile ön ödemeli satışlar için gayrimenkul satış vadi sözleşmesi imzalandığı, davalıya 92.040,00 TL komisyon bedeli ödendiği ve asıl sözleşmenin alıcının temerrüdü nedeni ile davacılardan … Araç Muayene İstasyonları İşletmeciliği A.ş tarafından feshedildiği ihtilafsızdır.
Sözleşme tarafı davacı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme niteliği gereği 6098 sayılı TBK’nun 520.vd. maddelerinde düzenlenen simsarlık sözleşmesidir.
TBK’nın 520/1. maddesinde simsarlık sözleşmesinin tanımı “…simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir” şeklinde yapılmıştır.
Simsarın ücrete hak kazanma zamanı ve giderlere ilişkin alacağını düzenleyen TBK’nın 521. maddesine göre “simsar, ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır” .
Böylece simsar, sözleşme konusu hizmetin bir akdin kurulmasıyla sonuçlanması durumunda ücrete hak kazanmaktadır. Simsar söz konusu hizmeti yerine getirmezse ücret alacağı elde edemeyecektir.
Davacı yan davalıya ödenen bedeli aralarında imzalanan sözleşmenin 6. Maddesinde yer alan “… Hiç bir şüpheye mahal vermemek üzere, MÜŞTERİ’nin cayma ve/veya dönme hakkını kullanması durumunda TEMSİLCİ ilgili satış dolayısıyla kendine ödenen bedeli ŞİRKET’in ilk talebi ile nakden veya defaten iade etmeyi gayri kabili rücu beyan, kabul ve taahhüt eder. Ancak ŞİRKET’ten kaynaklanan nedenlerle MÜŞTERİ’nin sözleşmeyi haklı nedenle feshetmesi bu madde kapsamı dışındadır…” hükmüne dayandırmaktadır.
Davacı ile dava dışı alıcı arasında imzalanan ön ödemeli satışlarda gayrimenkul satış vadi sözleşmesinin davacı şirket tarafından, alıcının temerrüdü nedeni ile feshedildiği sabit olup, davacı tarafından sunulan delillerden dava dışı alıcının sözleşme bedelini ülkesinde yaşanan karışılık nedeni ile temin edemediği, sözleşmeyi devam ettirme iradesi taşıdığı anlaşılmakta olup, bu halde davacının alıcının cayma veya dönme hakkını kullanması halinde ücret iadesini düzenleyen sözleşme hükmüne göre davalıdan komisyon ücretin iadesini talep etmesi mümkün değildir.
Yargılama sırasında taraflar arasında, davacı ile dava dışı 3. kişi arasında imzalanan sözleşmenin kanunda aranan şekil şartını taşımaması nedeni ile geçerli olmadığı bu sebeple davalının ücrete hak kazanmadığı gündeme gelmiş ise de; davalının üzerine düşen edimi yerine getirerek taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulmasını sağladığı, asıl sözleşmenin geçerli şekilde yapılmadığı iddiasının davalıya karşı ileri sürülmesinin TMK’nun 2. maddesi ile düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacağı, davacı tarafından dava dilekçesi ile dayanılan nedenin ücretin iadesi için geçerli bin neden olmadığı, taraflar arasında ki sözleşme ile asıl sözleşmenin satıcı tarafından haklı nedenle feshi halinde ücretin iade edileceğine dair bir düzenleme içermediği, davalının kanunen ücrete hak kazandığı anlaşılmış olmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, takip haksız olmakla birlikte, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-)Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 1.137,28 TL’den düşümü ile kalan 1.056,58 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
4-)Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 12.895,65-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine
6-)Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-)6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır