Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/828 E. 2023/217 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/828 Esas
KARAR NO :2023/217

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/12/2021
KARAR TARİHİ:21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve borçlu borca itiraz etmekle takibin durduğunu, müvekkili şirket 22.09.2021 tarihinde dava şartı olan arabuluculuk müessesine başvurduğunu, … Arabuluculuk Bürosunun Dosya No: … ve Başvuru Dosya No: … numarası ile görülen arabuluculuk süreci sonucu taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, söz konusu arabuluculuk anlaşamama tutanağı ekte sunulduğunu, itiraz haksız olduğundan takibin devamı için iş bu dava açıldığını, davalının borca itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı şirkete takip konusu alacağın sebebi müvekkili otel ile davalı turizm acentesi arasında imzalan acente sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen rezervasyon ve konaklama faturaları olduğunu, yapılan sözleşme gereği davalının yaptığı rezervasyonlar karşılığı gerçekleşen ve ödenmesi gereken konaklama ücretlerinden dolayı 09.08.2021 tarihli cari hesap ekstresiyle 159.738,81 TL borcu bulunmakta olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşme, hesap ekstreleri ve davalı tarafça nadiren yapılan ödemelere ilişkin dekontlar borcun varlığını şüphesiz bir şekilde ispatlamakta olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalının itirazının159.738,81 TL. üzerinden iptaline, takibin 159.738,81 TL asıl alacak olarak devamına, itiraz haksız olduğundan davalının % 20 icra ve inkar tazminatı ile mahkumiyetine ,tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüş, 18/04/2022 tarihli beyan dilekçesinde davacının ikame ettiği iş bu haksız dava yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin müvekkilinin adresi itibariyle Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı yan müvekkilinden verdiğini iddia ettiği hizmetin bedeli olan faturalara istinaden alacaklı olduğunu iddia etmiş ise de müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine ve takibin iptaline, davacı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibi sebebi ile %20 ‘ den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyası ile ” CARİ HESİP ALACAĞI 159.738,81 TL” açıklaması ile 159.738,81 TL asıl alacak ve 2.345,75 TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 162.084,56 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 19/09/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 20/09/2021 tarihinde sunulan dilekçe ile yasal süre içerisinde takibe itiraz edildiği, takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmeksizin 20/12/2021 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı alacağını cari hesaba dayandırmaktadır.
Mahkememizce iddia edilen alacağın varlığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafından ticari defterleri bilirkişi incelemesi için ibraz edilmiş, ancak davalı tarafından ticari defter ve kayıtları mahkememizce 13/09/2022 tarihli duruşmada yapılan ihtara rağmen ibraz edilmemiştir.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı yan tüzel kişi tacir olarak ticari defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelenerek düzenlenen 11/06/2022 UYAP tarihli bilirkişi raporu ile davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 170.756,75 TL asıl alacağı olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, tüm dosya kapasımıc, davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması, HMK’nun ticari defterlerin ibrazına dair 222/3 maddesi ile 11/06/2022 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı yanın davalıdan 170.756,75 TL alacaklı olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin cari hesaba dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 159.738,81 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 31.947,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 10.911,76 TL karar ve ilam harcının 1.917,52-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 8.994,24 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından ödenen 1.917,52 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
5-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile ödenen 59,30 TL başvuru harcı ile 1.422,50 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.481,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 24.960,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır