Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/822 E. 2023/417 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/822 Esas
KARAR NO :2023/417

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:16/12/2021
KARAR TARİHİ:29/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 15.11.2013 günü, saat 16.30 sıralarında, … ili, … İlçesi … Mahallesi’nde sürücü …, sevk ve idaresindeki …plaka numaralı ticari minibüs ile … Caddesi üzerinden … istikametine doğru seyir halindeyken, karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkil …’a çarptığını, olay sonrası tutulan kaza tespit tutanağında aracın hızının 20 km/s olduğu belirtilmişse de aracın durmayıp müvekkile hızla çarpmış olması, müvekkili metrelerce ileriye savurması ve sürücünün freni çarptıktan sonra yapması ve üstelik aracın 20 km/s hızla gittiği belirtilmiş olmasına rağmen olay yerindeki fren izinin 5 metre oluşu da düşünüldüğünde aracın kaza tespit tutanağında belirtilenin aksine şehir içinde ve yaya kalabalığının yoğun bulunduğu bir noktada olması gerekenden çok daha yüksek hızda seyir yaptığının göstermekte olduğunu, bu çarpmanın etkisiyle yerde 10 metre ileriye fırlayan …, o sırada olay yerinde bulunan … isimli kişi (ceza davasında tanıklık etmiştir) tarafından nefes alabilmesi için doğru pozisyona getirilmiş ve ambulans ulaşıncaya kadar müvekkilin yaşamını kurtaran ilk müdahale yapılmış olduğunu, davaya konu kaza nedeniyle davalı … hakkında taksirle yaralamaya sebep olmaktan … 53. Asliye Ceza Mahkemesinde … E. Sayılı kamu davası açıldığını, … 53. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı davasında 13.10.2016 tarihli karar ile davalı …’nın müvekkil davacının taksirle yaralanmasına sebep olmak suçundan TCK 89/1, TCK 89/3-b maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkil şiddetli çarpmanın etkisi ile olay yerine gelen ambulansla … … Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldüğünü ve burada vücudunda çok sayıda kırığın ve sağ gözünün üzerinde 5 cm açıklık ve buna bağlı olarak bu gözde ışık refleksinin olmadığının tespit edilmesinin ardından yoğun bakıma alındığını, Adli Tıp Kurumu Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 09.01.2014 tarihli raporunda kaza nedeniyle yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye soktuğu, basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, kırıkların müştereken yaşam fonksiyonlarına etkisinin ağır (4) derecede olduğu belirtildiğini, Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 25.03.2015 tarihli raporunda ise duyularından birinin (sağ göz) işlevinin sürekli kaybetmesine yol açacak şekilde yaralanmış olduğu ifade edildiğini, 31.01.2014 tarihli … Eğitim Araştırma Hastanesi’nden alınan Engelli Sağlık Kurulu Raporunda, müvekkil …’ın engel oranı %40 olarak belirlendiğini, müvekkil davaya konu kaza nedeniyle yapılan tüm (ilaç, hastane, ulaşım, hasta nakil vs. masrafları) tedavi giderleri, ambulans ve diğer vasıtalarla yapılan hasta nakil masrafları başta olmak üzere büyük bir maddi zarara uğradığını, ayrıca kaza tarihinde henüz 39 yaşında olan ve olay tarihinde eğitim çağında olan üç çocuğunun bakımından ve geçiminden eşiyle birlikte sorumlu olan müvekkilin bir gözünü kaybetmesi nedeniyle çalışma gücünde azalma meydana geldiğini, kaza sonrasında genç yaşta görme kaybı yaşaması, işitme kaybının gün geçtikçe ağırlaşması ve işitme cihazı kullanma zaruretinin doğmaya başlaması, kulaktaki ve gözdeki kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar ile kazanın meydana geldiği tarihte müvekkilin genç bir anne olmasına bağlı olarak kazanın yarattığı üzüntü sebebiyle müvekkilde psikolojik sorunlar ortaya çıktığını, bu sorunlara bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülen travma sonrası stres bozukluğu da maluliyet oranının artışına sebep olmakta olduğunu, belirtilen sebeplerle müvekkilin psikolojik durumunun fiziksel maluliyeti ile birlikte dikkate alınarak maluliyet oranının yeniden belirlenmesi ve buna göre tazminat ödenmesi gerekmekte olduğunu, huzurdaki davanın açılması öncesinde zorunlu arabuluculuğa başvurulmuşsa da arabuluculukta manevi tazminat konusunda davalılardan aracın kasko sigortacısı … ile anlaşma sağlanırken maddi tazminat konusunda her iki davalı ile de anlaşma sağlanamadığını ve 26.09.2021 tarihinde başlayan arabuluculuk süreci 16.11.2021 tarihinde sona erdiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davalılardan … Sigorta tarafından 20.07.2017 tarihinde yapılan maddi tazminat ödemesinin müvekkilin gerçek maluliyet durumuna uygun olmaması ve gerçek zararını karşılamaya yeterli olmadığı göz önüne alınarak müvekkilin ağır yaralanması sonucunda sakat kalması, tıbbi bakım ve tedavi giderlerine ihtiyaç duyması, çalışma gücünü yitirmesi ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından dolayı 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca yapılacak bilirkişi incelemeleri ve toplanacak delillere göre belirlenecek olan her türlü maddi tazminatın şimdilik 1.000,00-TL olmak üzere olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya karışan …plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; davaya konu trafik kazasına karışan …plakalı araç müvekkil şirket nezdinde 12.01.2013 – 12.01.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı … Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihinde poliçe kapsamında müvekkil şirketin sorumlu olabileceği İhtiyari Mali Sorumluluk Maddi-Bedeni teminat limiti 50.000.-TL olduğunu, müvekkil şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlara ilişkin sorumluluğu, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, arabulucu başvurusu aşamasında manevi tazminata ilişkin taleplerin karşılandığını, davacının maddi tazminat talepleri bakımından müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilebilmesi için öncelikle ZMMS poliçe teminat limitlerinin tüketilmesinin gerektiğini, dosyanın kusur incelemesi için ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı ve maluliyet oranının tespiti için dosyanın ATK 3. İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, tazminata hükmedilmesi halinde faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınmasının gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle kusur durumu tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine, davacının maluliyetinin bulunup bulunmadığının ve varsa oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilerek Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınmasına, davacının faiz türüne ve faiz başlangıç tarihine ilişkin taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dilekçede açıklanan tüm sebeplerle davanın usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının talebi net olmadığından açıklanmasının gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise kabul anlamına gelmemek üzere yapılan ödeme nedeniyle haksız davanın reddini talep ettiklerini, kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacıların Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Bölümü’ne sevkini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin reddini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet bir tazminat sorumluluğumuz doğacak ise hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını, müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tarafımıza tebliğini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yargılamaya devam edildiği sırada davacı vekili 11/04/2023 tarihli beyanında davalılardan … A.Ş ‘ ye yönelik davadan feragat ettiklerini, davalı … A.Ş ‘ ya yönelik davalarına devam ettiklerini, tedavi gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir, 26/05/2023 UYAP tarihli dilekçesinde, derdest olan davada daha önce davalı … Şirketi yönünden feragat ettiklerini, bu kezde diğer davalı … Anonim Şirketi yönünden davadan feragat ettiklerini, davalıdan bir alacak ve tazminat talepleri ile yargılama masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili mahkememize sunmuş olduğu 30/05/2023 UYAP tarihli dilekçesinde, davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaşmakla, huzurdaki davada, vekalet ücreti ve yargılama gideri hususunda hiçbir taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragata yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK.’nun 307. maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca feragat, davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup; karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtilmiştir. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine, talep edilmediğinden taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir ve tayinine yer olmadığına ilişkin karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Talep edilmediği bildirildiğinden taraflar yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti taktir ve tayinine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin yatan 59,30 TL ‘ den düşümü ile eksik kalan 120,60 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ ye ödenmesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 29/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır