Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/821 E. 2022/1185 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/821 Esas
KARAR NO :2022/1185

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :16/12/2021
KARAR TARİHİ:26/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … mağazalarından yapılan 6 adet hat ve cihaz satışlarına ilişkin; Fraud bedeli adı altında müvekkili şirketçe yapılan kesintilerin haksız yapıldığını, bu bedellerin iadesini talep etmiş olmalarına rağmen kendilerine ödeme yapılmadığını, bayiliklerinde müşterilere hat ve cihazların mobil satışının yapıldığını, müşteri hat ve cihaz almak için başvuruda bulunduğunda gerekli belgeler talep edilip, sunulan belgeler bayi çalışanlarınca kontrol edilerek işlemlerin tamamlandığını, fatura ödemelerinde aksama olunca TT Mobil’in araştırma yaparak, satış işlemlerinde bayiden kaynaklanan bir hata varsa ödenmeyen fatura bedellerini ceza olarak bayiye yansıttığını, söz konusu cihazlara ilişkin IMET numaralarının … olduğunu, dilekçede listesi verilen 6 adet cihaza ilişkin TT Mobil tarafından bayiye yapılan toplamda 20.012,00- TL tutarında kesintinin haksız yapıldığını, müşterinin ibraz ettiği sahte belgelerin sorumluluğunun bayiye yüklendiğini, bu nedenle Fraud bedeli adıyla müvekkili taraftan kesilen 20.012,00-TL’nin kesintinin, kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın süresi içerisinde açılmadığını zaman aşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu kesintileri sözleşme ve eklerine uygun olarak yapıldığından haksız olduğu yönündeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu abonelik işlemlerinde Fraud tespit edildiğinden, davacının kabulünde ve bilgisinde olan aim ceza sistematiği uyarınca davacıya kesinti yapılmış olduğunu, abonelik işlemlerine yönelik davacının yükümlülüklerini … bayilik sözleşmesinde düzlenmiş, bu kapsamda sözleşme hükümlerine aykırı davranan davacıya yönelik kesintilerin usulüne uygun olduğunu, sözleşme hükümleri uyarınca taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, sözleşme döneminde itiraz edilmeyen cezalara 6 yıl sonra itiraz edilmesi ve dava açılmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, uyuşmazlık konusu kesintiler 6 yıl önce yapıldığından, aradan 6 yıl geçtikten sonra haksız olduğunun iddia edilmesinin iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi, cihat/hatlara ilişkin tüm kayıtlar, mail yazışmaları, tanık, cari hesap ekstresi, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü hukuki delilere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi, bayi Fraud Prosedürü, ceza prosedürleri, evrak kontrollerine ilişkin tablo, emsal kararlar, bilirkişi incelemesi, ticari defter ve kayıtlar, keşif, tanık, yemin ve her türlü sair delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, mahkememiz 27/06/2022 tarihli celsede, alınan ara karar uyarınca, … 6 Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yoluyla dosya mali müşavir bilirkişi Yusuf Özer’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda: Verilen yerinde inceleme yetkisi uyarınca, mükellefin ilgili dönem (2015) yasal defter ve belgeleri üzerinde yapılan tespit ve değerlendirmeleri uyarınca; uyuşmazlık konusu fraud hesap kesintilerinin 2015 yılın ilişkin olduğunu, davacı şirketin 2015 hesap dönemi yasal defterlerinin tasdikli olduğunu, yapraklarının müteselsil ve mühürlü olduğu, bu yönüyle kayıt nizamına uygun olduğunu, davacı şirketin yasal kayıtlarına göre, davalı şirketten olan 2015 yılı bakiye alacağının 129.658,79 TL olduğunu, davalı şirketin uyuşmazlık konusu fraud hesap kesintileri için davacı şirkete fatura düzenlemediği, söz konusu kesintilerin sadece mail ekinde bildirildiğini, faturası kesilmeyen söz konusu kesinti tutarlarının VUK madde 227 gereği davacı şirketin yasal defterine kaydedilemeyeceği bu noktada kesintilerin dikkate alınmamasının kanun gereği olduğuna dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; bayilik sözleşmesinden kaynaklı olarak uygulanan fraud kesintilerinin iadesi istemine ilişkindir.
Davalı süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
Talimat mahkemesi aracılığıyla davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak hazırlanan bilirkişi raporundan, davaya konu fraud kesintilerinin 2015 yılına ilişkin oldukları anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ”beş yıllık zamanaşımı” başlıklı 147.maddesi;
”MADDE 147- Aşağıdaki alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır:
1. Kira bedelleri, anapara faizleri ve ücret gibi diğer dönemsel edimler.
2. Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta
ve benzeri yerlerdeki yeme içme bedelleri.
3. Küçük sanat işlerinden ve küçük çapta perakende satışlardan doğan alacaklar.
4. Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri
ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar.
5. Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar.
6. Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda talebin, bayilik sözleşmesine aykırı düzenlendiği iddia olunan fraud kesintilerinin iadesi istemine ilişkin olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre iadesi istenen kesintilerin 2015 yılına ilişkin oldukları(süre başlangıcı 31/12/2015 olarak belirlenmiştir), TBK’nin 147.maddesi uyarınca işbu alacak kalemine 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği, arabuluculuk sürecinde geçen süre(28 gün) ve pandemi nedeniyle sürelerin durduğu zaman dilimi(3 ay 2 gün) de dikkate alınarak yapılan hesaba göre zaman aşımı süresinin 31/04/2021 tarihinde dolduğu, eldeki davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra-16/12/2021 tarihinde-açıldığı ve davalının usulüne uygun bir şekilde zamanaşımı def’inde bulunduğu görülmekle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Zamanaşımı nedeniyle davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 341,76-TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 261,06-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 48,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.26/12/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı