Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/800 E. 2022/1110 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/800 Esas
KARAR NO :2022/1110

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:07/12/2021
KARAR TARİHİ:08/12/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin %19 oranında paya sahip ortağı olduğunu, davalı şirketin 29/11/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında şirket sermayesinin arttırılmasına yönelik alınan kararın dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, alınan karara muhalefet şerhi koyduğunu, şirketin nakit fazlası olduğunu, sermaye artışı için gerekli kaynağın tamamının iç kaynaklarda mevcut olduğunu, nakit olarak sermaye artışına gidilmesinin TTK’ya uygun olmadığını, şirketin birikmiş karının dağıtılması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin 29/11/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan sermaye artışı kararının iptaline, şirketin birikmiş karlarının dağıtılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iptali istenen karara yönelik muhalefet şerhi bulunmadığını, genel kurul toplantısında davacının yaptığı açıklamaların sermaye artışına yönelik olmadığını, birikmiş karların dağıtılması önerisi olduğunu, bu nedenle alınan karara muhalif olduğu anlamını taşımadığını, sermaye artırım kararı oylandıktan sonra da muhalefetini bildirmediğini, bu nedenle iptal davası açma hakkının bulunmadığını; mahkemenin genel kurul yerine geçerek karın dağıtımına karar vermesinin mümkün olmadığını; sermaye artımının kanuna uygun olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı şirketin 29/11/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında gündemin 3.maddesiyle alınan sermaye artımına yönelik kararın iptali ve şirketin karının dağıtılması istemine ilişkindir.
Davacı tarafın alınan kararların iptalini istediği genel kurul toplantısına katıldığı hususu her iki tarafın da kabulünde olup, bu husus uyuşmazlık konusu değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık genel kurul toplantısında sermaye artırımına ilişkin alınan kararın iptal şartlarının oluşup oluşmadığı ve şirket karının dağıtılıp dağıtılamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu genel kurul kararının iptali talebine ilişkin olarak;
Olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nın 445.maddesi; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü;
Aynı yasanın 446.maddesi; “Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten, toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun yada olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri, Yönetim Kurulu, Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri iptal davası açabilir” hükmünü içermektedir. Anılan madde hükmü gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin alınan karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini usulüne uygun tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden dava konusu yapılan genel kurul kararının iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM … ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. …’e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 22/07/2022 tarihli raporun ve davalı tarafın itirazları üzerine aynı heyetten alınan 25/10/2022 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacının davalı şirketin ortağı olduğu, davacının, davalı şirketin 29/11/2021 tarihli genel kurul toplantısına iştirak ettiği ve iptali istenilen gündem maddesine olumsuz oy kullandığı ve karara ilişkin muhalefet şerhini usulüne uygun biçimde zapta yazdırdığı, davacının bu gündem maddesiyle bağlı alınan kararın iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu;
Sermaye artımına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın, TTK 462.maddesine uygun olarak alınmadığı, davalı şirketin 14.543.060,50 TL’lik iç kaynağın tamamının sermaye artımında kullanılmadığı, 10.000.000 TL’lik kısmının kullanıldığı, ayrıca iç kaynağın yanı sıra sermayenin taahhüt yoluyla da artırılmasının istenmesi halinde (aynı zamanda ve) aynı oranda olmasının gerektiği yönündeki TTK hükmüne de uygun davranılmayarak taahhüt yoluyla artırılacak kısmın, 1.250.000 TL olarak öngörüldüğü, sermaye artımının 2020 yılı sonu bilançosunun üzerinden 11 ay geçtikten sonra yeni bir bilanço çıkarılmadan yapılmış olmasının da kanuna aykırılık teşkil ettiği, davalı şirketin genel kurulda alınan sermaye artımına ilişkin kararın, TTK 462.maddesine aykırılık nedeniyle iptali koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; iptali istenen gündemin 3.maddesi ile sermaye artırımına ilişkin teklifin görüşülmeye başlanması sırasında davacı tarafın gündeme madde eklenmesi teklifinde bulunduğu ancak, bu teklif oy çokluğu ile reddedildiği; akabinde davacının, eklenmesini talep ettiği kar dağıtımına ilişkin ve sermaye artımına ilişkin gündemin 3.maddesine yönelik muhalefet şerhini tutanağa yazdırdığı, gündemin 3.maddesinin görüşülmesine başlandığı ve davacının olumsuz oyuna karşılık oyçokluğu ile sermaye artırım kararının alındığı; bu durumun Yargıtay kararları doğrultusunda muhalefet olamayacağı yönünde olduğu, aksi durumu peşin muhalefet olarak kabul edildiği, butlana tabi bir husus olmadığı sürece karardan önce muhalefeti dava şartı yokluğu nedeniyle red olarak değerlendirildiği; somut olay bakımından kanaatleri doğrultusunda iptali istenen gündemin 3.maddesine muhalif kalındığı, muhalefetin karın dağıtılması talebinin reddine ilişkin karar bakımından değil sermaye artışına ilişkin karar bakımından da geçerli olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilindiği üzere; kararların görüşülmesi sırasında sonradan alınacak muhtemel bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi, alınan karara muhalif olunduğu anlamını taşımaz. 6102 sayılı TTK’nın 446.md gereğince muhalefetin görüşülen öneriye değil, alınan karara karşı oylama sonrası yapılması gerekmektedir. Başka bir anlatımla, genel kurula katılıp alınan kararlara sadece karşı oy kullanan ancak, oylama sonrası karar alındıktan sonra Yasanın gerektirdiği usulüne uygun muhalefet şerhini tutanağa yazdırmayan şirket ortağı genel kurulda alınan kararların iptalini isteyemez. Yargıtay uygulamaları da bu yöndedir.
Somut olay bakımından; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 29/11/2021 tarihli Genel Kurul Kararı, alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davacı tarafça, hissedarı olduğu davalı şirketin 29/11/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında sermaye artırımına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın dilekçede ileri sürülen nedenlerle iptali istenmiş ise de; davacının, iptali istenen gündem maddesinin toplantıda görüşülmesi sırasında, gündeme kar payı dağıtımına ilişkin madde eklenmesini talep ettiği, bu talebinin genel kurul oylamasına sunularak reddedildiği, akabinde davacının, sermaye artımına ilişkin gündemin 3. maddesi henüz oylanmadan, reddedilen kar payı dağıtımına ilişkin talebine ve görüşülen ancak oylamaya sunulmayan sermaye artırımına ilişkin gündemin 3.maddesine muhalefetine yönelik muhalefet şerhini tutanağa yazdırdığı; akabinde oylamanın yapılarak davacının red oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiği, oy çokluğu ile alınan bu karar sonrasında tutanağa geçirilmiş bir muhalefetin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının muhalefeti, bu konudaki Yargıtay İlamlarında da belirtildiği üzere, henüz karar alınmadan peşin muhalefet niteliğinde olup; bu haliyle, davacının dava konusu yaptığı genel kurul toplantısında alınan kararın iptalini dava etme hakkı bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla usulüne uygun muhalefet şerhini yazdırmayan şirket ortağı olan davacı genel kurulda alınan kararın iptalini isteyemez.
Açıklanan nedenlerle, alınan karara yönelik usulüne muhalefetlerini tutanağa geçirmeyen davacının, TTK’nın 446.maddesi gereği dava açma haklarının bulunmadığı, başka bir anlatımla bu konudaki özel dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, sermaye artırımına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan karara yönelik iptal isteminin reddine karar karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu yapılan şirket kar payının tespiti ve dağıtımı talebine ilişkin olarak;
Davacı taraf her ne kadar şirket kar payının tespiti ile paydaşlara dağıtılmasına karar verilmesini istemiş de ise de; kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu şirket genel kurulunun takdir ve yetkisinde olup, genel kurul toplantısında bu yönde herhangi bir gündemin ve alınan kararın bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın bu yöndeki taleplerinin eldeki davada dinlenemeyeceği anlaşıldığından bu yöndeki istemin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan 1.115,10 TL ilan ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, tarafların yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
08/12/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.