Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/566 Esas
KARAR NO :2022/403
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/06/2018
KARAR TARİHİ:19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Hüseyin Toraman,16.10.2015 tarihinde, … sevk ve idaresinde, …’e ait … poliçe numarası ile sigortalanmış … plaka nolu araç ile trafik kazasına karıştığını, dava dilekçesi ekinde kaza tespit tutanağını dosyaya sunduklarını, kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve vücudunda kalıcı hasarlar meydana geldiğini, sigortacı, poliçe limitini aşmamak üzere, kusur oranlarına bakılmaksızın, hesaplanan tazminatı ödemekle zorunlu olduğunu, davalılardan, … kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın sürücüsü olup haksız eylem sebebiyle uğranılan tüm zararlardan sorumlu olduğunu, olay sonrası müvekkilinin şikayeti üzerine savcılık tarafında soruşturma başlatıldığını ve … Asliye Caza Mahkemesinde … Esas sayılı ceza davasının açıldığını, yargılama sonucunda sürücü …’in taksirle yaralama suçunu işlediği sabit olmuş olup, mahkeme …’in 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verdiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre Ceza Mahkemesinde verilen karar tazminat davasında göz önünde bulundurulmasının gerektiğini, maddi olayların ve yasak eylemlerin tespitine ilişkin olan Ceza Mahkemesi kararı tazminat davasında kesin delil niteliği taşımakta olduğunu, davalı sigorta şirketi ise kazaya sebebiyet veren … plakalı motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortacısı olup genel ve özel şartlar gereği sigortalı işletenin, sürücüsünün veya çalışanlarının yol açtığı zararlardan belirlenmiş teminat limitleri dahilinde 3. Kişilere karşı onlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, ayrıca davalı sigorta şirketi kazadan sonra 26.04.2018 tarihinde kendilerine tebliğ edilen iadeli taahhütlü bildirimle haberdar edilerek, kendileri hakkında temerrüt gerçekleşmiş olduğundan, iş bu davalıya karşı takdir olunacak maddi tazminat tutarına bu temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesinin gerektiğini, taraflarınca 26.04.2018 tarihinde davalı şirkete başvuru yapıldığını, ancak sigorta şirketi kısmi ödeme olarak 25.259,00 TL ödemeyi 12.06.2018 tarihinde taraflarına yaptığını, ancak iş bu ödeme ciddi manada düşük olup müvekkilinin gerçek maluliyet oranı üzerinden hesaplama yapılmasının gerektiğini, müvekkilinin geliri asgari ücret üzerinden baz alınmasının gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 500.-TL maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. için başvuru tarihi olan 26.04.2018 tarihinden en yüksek mevduat faiziyle, diğer davalıdan olay tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı …’den Manevi tazminat olarak 90.000,00 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, ön ödeme talebimizin kabulü ile şimdilik 50.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tarafımıza ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin yine davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde; … adına kayıtlı adına … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde … poliçe no ile 31.03.2015-31.03.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu bedeni zararlarda 290.000,00-TL azami poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limiti bildirmeleri davayı kabul anlamında olmadığını, manevi tazminat talepleri Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacı yana kaza nedeni ile müvekkili şirket tarafından “ödeme yapılmış olması nedeniyle” haksız, maddi ve hukuki gerekçeleri mesnetsiz bulunan davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının celbine karar verilmesini talep ettiklerini, kazanın meydana gelmesine neden olan sürücülerin kusur durumunun, yol ya da araç (teknik arıza) kusurunun belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, davacının dava konusu kaza nedeni ile ilgili maluliyetinin tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle dava konusu kaza nedeniyle davacıya ödenen rücuya tabi bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin bulunup bulunmadığı ve var ise tenzile tabi tutarının sorulmasını talep ettiklerini, tazminat hesabına ilişkin inceleme yapılmasına karar verilmesi durumunda, dosyanın Hazine Müsteşarlığı’na kayıtlı aktüer bilirkişiye gönderilmesine ve hesaplamada TRH 2010 tablosunun esas alınmasına karar verilmesini talep ettiklerini, tazminata hükmedilmesi halinde cevap dilekçemizde belirtilen hususlarda –şartları var ise- tazminattan birlikte kusur indiriminin yapılmasını, davaya yönelik tüm beyanlarımız dikkate alınmak suretiyle, şartların varlığı halinde sigortalı araç sürücüsü ve işletenine rücu hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı asilin cevap dilekçesinde; iş bu davayı kabul etmediğini, tüm içerikleri ile birlikte davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, yaşanan trafik kazası neticesinde %70 oranında haksızlığına ilişkin raporu kesinlikle kabul etmediğini, yaşanan trafik kazası olayının ardından araçta meydana gelen hasardan dolayı şahsına ait olan sigorta şirketinden gerekli meblağlar tahsil edildiğini, aracına ait olan sigorta şirketinden 25.250,00 TL tahsil edildiğini, talep edilen iş bu meblağın hak edilmemiş olduğu kanaatinde olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın tüm içerikleri itibariyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu olarak davacının tedavi gördüğü hastanelerden celp olunan tüm kayıt ve belgeler, … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, davalı kurumdan celp olunan hasar dosyası ve ekleri, tarafların Sosyal Ekonomik Durum Araştırması için kolluklara yazılan müzekkere cevapları ve tüm ekleri celp edilip incelenmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 09/01/2019 tarihli dilekçesinin tetkikinde, sadece davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminata ilişkin tüm taleplerinden müvekkilinin talebi üzerine vazgeçtiklerini ve bu davalı yönünden feragat ettiklerini, bu davalı yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de olmadığını mahkememize bildirmiştir.
Davalı sigorta vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 04/10/2018 tarihli dilekçesinin tetkikinde, taraflar arasında akdedilen 06/09/2018 tarihli Sulh Protokolü- İbraname- Feragatname- Makbuz kapsamında davacı yanın davadan feragati ile birlikte kendilerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını mahkememize bildirmiştir.
Mahkememizce kusur oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 22/11/2019 tarihli raporunun tetkikinde; dava konusu olayda davalı sürücü … ‘ in %60 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü … ‘ ın %40 oranında kusurlu olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
Mahkememizce maluliyet oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Dairesine gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulunun 02/09/2021 tarihli raporu ile ; … oğlu, 1964 doğumlu …’ın 16/10/2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının:
A-) 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,
B-) 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre değerlendirildiğinde;
Üst ekstremite Şekil 2.10 ve Şekil 2.11’e göre %1+%2 olup Tablo2.3’e göre:
Kişinin tüm vücut engellilik oranının %2 (yüzdeiki) olduğu,
C-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, rapor edilmiştir.
Kusur ve maluliyet tespitleri yapılmasından sonra, mahkememizin 06/12/2021 tarihli ara kararı gereğin dosyada aktüarya uzmanı bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 07/01/2022 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde,16/10/2015 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazasında davacı …’ a ilişkin tazminat tutarının hesaplanması sonucunda, Hak Edilmiş Geçici İş Göremezlik Tutarının 1.931,14 TL, Hak Edilmiş İşlenmiş Dönem Tutarının 1.676,48 TL, Hak Edilmiş Aktif Dönem Tutarının 1.224,98 TL ve Hak Edilmiş Pasif Dönem Tutarının 10.412,32 TL olmak üzere toplam 15.244,93 TL olarak hesaplandığı, 12/06/2018 tarihinde davacıya ödenen 25.259,86 TL yasal faizle ( %9 ) rapor tarihine güncellendiğinde, 8.115,68 TL faiz tutarı olmak üzere toplamda 33.375,54 TL olmasının gerektiği, ödenen tutarın güncel hali hesaplanan tazminattan yüksek olması sebebiyle davacının davalılardan maddi tazminata ilişkin bakiye alacağının 0,00 TL olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacının 16.05.2015 tarihinde sevk ve idaresinde bulunan pat pat isimli araç ile seyir halinde iken davalı Mustafa Tor’un sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile karıştığı çift taraflı trafik kazası nedeni ile yaralandığı, davalı … Sigorta’nın … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu anlaşılmıştır.
Trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören zararını 6098 sayılı TBK’nun 49. ve 53. maddeleri uyarınca sürücüden isteyebilir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden de zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. Maddesi ile, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Davalıların sorumluluğunun yasal dayanağını bu hükümler oluşturmaktadır.
Dava konusu kaza da davacı sürücü %40 oranında, davalı sürücü ise %60 oranında kusurludur. Davalıların sorumluluğu %60 orana isabet eden kadardır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2022 tarihli 2021/12373 esas, 2022/ 4868 karar sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere; maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Elde ki dava da davacının yaralanmasına neden olan kaza 216.10.2015 tarihli olup, davacının maluliyeti Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ine uygun olarak belirlenmesi gerekir. Anılan yönetmelik hükümlerine uygun olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen 02.09.2021/1407 karar numaralı rapor ile davacının sürekli olarak %2 oranında maluliyetinin olduğu, 3 ay süre ile geçici olarak iş göremezlik halinin olduğu tespit edilmiştir.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için bilirkişi …’dan rapor alınmış bilirkişi tarafından sunulan 27.01.2022 tarihli rapor ile davacı yana davalı Sigorta tarafından 12.06.2018 tarihinde ödeme yapıldığı yapılan ödemenin rapor tarihine güncellenmesi ile 33.375,54 TL olduğu , davacının maluliyeti nedeni ile talep edebileceği toplam tazminat miktarının 15.244, 93 TL olduğu davalı tarafından yapılan ödeme ile davacının tazminat miktarının karşılandığı rapor edilmiştir. Bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 09.01.2019 tarihli dilekçesi ile davalı … Sigorta’ya yönelik maddi tazminat davasından feragat ettiklerini bildirmiştir, bu davalı yönünden davanın feragat nedeni ile reddi gerekmekle birlikte, sigorta şirketinin diğer davalının da sorumluluk tutarını poliçe limiti ile teminat altına aldığı, davalıların müteselsil olarak sorumlu oldukları ve davacı yanın poliçe limitini aşan bir zararının bulunmadığı, davacının feragat hakkını müteselsil sorumlulardan diğerinin durumunu ağırlaştıracak şekelde kullanamayacağı da dikkate alındığında davalı Mustafa yönünden de davanın feragat nedeni ile reddi gerekir. Zaten dosya kapsamı itibariyle de davacının karşılanmayan maddi bir zararı bulunmamaktadır. Yukarı da açıklanan nedenlerle maddi tazminat isteminin feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir
Manevi tazminat istemi yönünden; bedensel zarar durumunda ödenecek manevi tazminatı düzenleyen 6098 sayılı TBK’nun 56 maddesine göre hakim olayın özelliklerini göz önüne alarak zarar görene uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verir. Manevi tazminat tutarının belirlenmesini etkileyecek hususlar her olaya göre farklılık gösterebilir. Manevi tazminat kişide tatmin duygusunu uyandıracak seviye de ancak bir tarafın zenginleşmesine ve diğer tarafın fakirleşmesine neden olmayacak miktarda olmalıdır.
6098 Sayılı TBK’nun 51/1. maddesiyle hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; davacı yanın maluliyet oranı, davalı araç sürücüsünün kusur oranı kaza tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Maddi tazminat talebinin REDDİNE,
2-)Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE, 3.500,00 TL manavi tazminatın olay tarihi olan 16/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Mustafa Tor ‘ dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE,
3-)Maddi tazminat istemi yönünden alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından ödenen toplam 308,9 TL harçtan mahsubu ile bakiye 228,2 TL harcın manevi tazminat yönünden alınması gereken 239,08 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,88 TL harcın davalı Mustafa Tor’dan alınarak Hazine’ye irat kaydına.
4-)Davacı tarafından peşin ödenen 228,2 TL harcın davalı Mustafa Tor’dan alınarak davacıya ödenmesine
5-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 3.500,00 TL vekalet ücretinin davalı Mustafa Tor’dan alınarak davacıya ödenmesine
6-)Davalı … Sigorta tarafından vekalet ücreti talep edilmediği bildirildiğinden maddi tazminat talebi yönünden yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
7-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 35.90 TL başvuru harcı ile 1.665,5 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti ile 687,00 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 2.352,5 TL yargılama giderinden davacının kabul oranına göre hesaplanan 90,98 TL’nin davalı Mustafa Tor’dan alınarak davacı yana ödenmesine bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır