Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/777 E. 2023/468 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/405 Esas
KARAR NO : 2023/443

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/06/2022
KARAR TARİHİ : 05/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Planlama, Ulaşım, Kentsel Tasarım ve Mimarlık ana faaliyet konularında …, Danışmanlık,
Tasarım ve Proje Geliştirme alanlarında profesyonel hizmet sunan bir mimarlık ofisi olup, davalı taraf ise özel ya da kamu kurumlarının ihale yoluyla mimarlık projelerini üstlenen bir mimarlık ofisi olduğunu. Davalı taraf, almış olduğu ihalelerin bir bölümünü yüklenici sıfatıyla başka mimarlık ofislerine yaptırdığını, davalı tarafın … Belediyesi iştiraklerinden olan … Teknik Hizmetler San. Tic. A.Ş. (…)’ın düzenlemiş olduğu “… Düzenleme Yeraltı Otoparkı ve Pazar Alanı Düzenleme Projelerinin Hazırlanması” ile ilgili açılan ihaleyi üstlendiğini, davalı taraf, almış olduğu ihalenin şehir planlama ve peyzaj mimarlığı hizmetlerinin müvekkili tarafından yapılmasını teklif ettiğini. müvekkili tarafından bu teklif kabul edilerek, 25/03/2016 tarihinde sözleşmenin imzalandığını, müvekkilinin sözleşme ile
üstlendiği işi kusursuz bir şekilde davalı taraf teslim etmiş ve yükümlülüğünü tamamladığını, davalı tarafın, müvekkilinin teslim etmiş olduğu işleri kabul etmiş olup, dolayısıyla müvekkilinin işleri eksiksiz teslim ettiği konusunda tam mutabakat sağlandığını, buna rağmen davalı taraf, sözleşmede kararlaştırılmış olan ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı tarafın, bu defa İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden olan … İnşaat Müşavirlik Teknik Hizmetler San. Tic. A.Ş. (…)’ın düzenlemiş olduğu “…’Lİ İş Kapsamında Üsküdar İlçesi, Ünalan Mahallesi, … Projesi” ile ilgili açılan ihaleyi üstlenmiştir. Davalı taraf, almış olduğu ihalenin şehir planlama ve araştırma raporlama hizmetlerinin müvekkili tarafından yapılmasını teklif ettiğini. Müvekkili tarafından bu teklif kabul edilerek, 04/04/2018 tarihinde sözleşme imzalandığını. Bu tarihe kadar müvekkili …Cami projesinden kaynaklanan alacaklarını henüz alamamış olsa da aradaki güven ilişkisine dayanarak
işbu sözleşmeyi imzaladığını. Müvekkiline, bu sözleşme ile üstlendiği işi de kusursuz bir şekilde davalı tarafa teslim etmiş ve yükümlülüğünü tamamlağını. Davalı taraf, müvekkilininin teslim etmiş olduğu işleri kabul etmiş, dolayısıyla müvekkilimizin işleri eksiksiz teslim ettiği konusunda tam mutabakat sağlandığını, buna rağmen davalı taraf, sözleşmede kararlaştırılmış olan ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, müvekkilinin davalı tarafa güven ilişkisi içerisinde ödemelerini yapması gerektiğini ifade etmiş, ancak davalı ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu gerekçe göstererek ve idareden ücretini alamadığını iddia ederek şimdilik ödeme yapma gücünün bulunmadığını söylediğini. 22/10/2020 tarihinde davalı şirket tarafından müvekkili aranarak,davalı idareden ücretin alındığı sözlü olarak
ifade edilmiş ve fatura düzenlenmesi akabinde alınan hizmetlerin karşılığının ödeneceğinin bildirildiğin, müvekkili tarafından 22/10/2020 tarihinde “… nolu, … Meydan Düzenleme Yeraltı Otoparkı ve Pazar Alanı Düzenleme Projelerinin Hazırlanması açıklamalı, 55.000,00 TL bedelli KDV hariç fatura ve yine 22/10/2020 tarihinde “… nolu, …’Lİ İş Kapsamında Üsküdar İlçesi, Ünalan Mahallesi, … Araştırma ve Raporlama işi açıklamalı, 25.000-TL bedelli, KDV hariç fatura düzenlendiğini, müvekkili tarafından faturaların düzenlendiği bilgisi davalı tarafa verilmesine rağmen davalı bu defa da ekonomik sebepleri bahane ederek ödemeden kaçındığını. Müvekkili aradaki güven ilişkisine dayanarak tüm iyi niyetiyle hareket etmiş, davalının öne sürdüğü bahanelere inanarak hiçbir hukuki
prosedür başlatmadığını. Devamında müvekkili, davalı şirket yetkilisinden ödeme yapılmasını tekrardan istemesinin ardından davalı şirket yetkilisi “ödemenizi yapmayacağım, gidin mahkeme yoluyla alın” şeklinde cevap verdiğini, bunun üzerine taraflarınca İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz şartları oluşmadığından talebinin reddi gerektiğini, muaccel bir borç olmadığı gibi müvekkilinin mallarını gizleme ya da saklama hazırlığı bulunmadığını, dava dilekçesinde müvekkilinin taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla malları gizleme ve saklama hazırlığı içinde olduğu iddia edilerek ihtiyati haciz talep edildiğini, bu hususun gerçeği yansıtmadığı gibi davacının iddiasını ispatlayacak herhangi bir delilinin de mevcut olmadığını, İİK uyarınca ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, taraflar arasında akdedilen 25.03.2016 tarihli sözleşmenin “İşin Konusu” başlıklı 1. Maddesinde;
“…Ltd. Şti.’nin … Belediyesi’nden İhale ile üstlendiği” …Meydan Düzenleme Yeraltı Otoparkı ve Pazar Alanı Düzenleme Projelerinin Hazırlanması” işi kapsamında özel teknik şartnamede belirtilen “Şehir planlama Hizmetleri” hizmetleriyle ilgili 1. C. maddesi, “Peyzaj mimarlığı”hizmetleriyle ilgili 2.B.Maddelerinin teknik şartnamede belirtilen süreler dahilinde, idarenin isteyeceği şartlardaeksiksiz ve zamanında yerine getirilmesidir.” şeklinde düzenlendiğini, sözleşmenin 4.Maddesinde ise; “Ödemeler İdare tarafından yükleniciye ödeme yapılmasınamüteakip alt yükleniciye ödenecektir”hükmü mevcut olduğunu, buna göre her iki sözleşmede açıkça, İdare tarafında ödeme yapılmasına müteakip davacıya ödemeyapılacağı düzenlenmiş olduğundan muaccel bir borçtan söz edilemeyeceğini, müvekkilinin mallarını gizleme ya da saklama hazırlığı da bulunmadığını, müvekkili şirketin faaliyetlerine aktif şekilde devam eden, muayyen yerleşim yerinde faaliyet gösteren bir şirket
Olduğunu, davacının muaccel bir alacağı dahi söz konusu olmadığını. İcra takibi haksız ve hukuka aykırı olup, davacının haksız ve hukuka aykırı talebi sonucunda müvekkilinin malvarlıklarına haciz konulması faaliyetlerini sürdüremez hale geleceğini, bu sebeple ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın sözleşme uygun şekilde edimini yerine getirmediğini, bu sebeple ücrete hak kazanmadığını, dosya kapsamında işin usulüne uygun şekilde edimini yerine getirmediğini, bu sebeple ücrete hak kazanmamış olup, dosya kapsamında işin usulüne uygun şekilde tamamlanarak teslim edildiğini, kesin kabulünün yapıldığında dair bir delil bulunmadığını belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası, barka dekont ve kayıtları, defter ve kayıt incelemesi, her türlü mimari proje, fatura, her türlü anlaşma protokol sözleşme, ihtarname, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; icra dosyası, sözleşmeler, proje, İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, …karar sayılı dosyası, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas, … karar sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, faturalar, iade faturası, ticari defter ve kayıtlar, banka hesap hareketleri, ve sair delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …, mimar… ve hukukçu bilirkişi Doç. Dr. …’a tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında: Davacı ve davalı arasında akdedilen 25.03.2016 ve 04.04.2018 tarihli sözleşmeler, …’ın alt yüklenicisi olan davalının işin bir kısmını davacıya yaptırmak amacı taşıdığından eser sözleşmesi niteliği taşıyan taşeronluk sözleşmeleri akdedildiğini, davalının, davacı ile şehir planlama ve peyzaj mimarlığı hizmetleri ile ilgili olarak yaptıkları 25.03.2016 tarihli sözleşme çerçevesinde işin bedeli 55.000,00 TL+KDV olup, igili sözleşmeye göre, davalının davacıya 55.000,00 TL+KDV borçlu olduğunu, davalının, davacı ile şehir planlama ve peyzaj mimarlığı hizmetleri ile ilgili olarak yaptıkları 04.04.2018 tarihli sözleşme çerçevesinde işin bedeli 25.000,00 TL+KDV olup, ilgili sözleşmeye göre, davalının davacıya 25.000,00 TL+KDV borçlu olduğunu, davacı şirketin davalıdan 94.400,00 TL. tutarlı alacağı için,taraflar tacir olduğundan, talepleri olduğu üzere ,ticari işlerde takip öncesi işlemiş faiz için öngörülen faiz oranı ile ve takip tarihinden itibaren de %17,25 ve değişen oranlarda tedarik temerrüt faizi(TTK 1530 /7 ) talebinde bulunabileceğine dair rapor sunmuşlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan hak ediş alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; Taraflar arasında akdedilen 25/03/2016 ve 04/04/2018 tarihli eser sözleşmeleri kapsamında alt yüklenici olan davacının edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirip getirmediği, ücrete hak kazanıp kazanmadığı ve bu bağlamda takibe yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında sözleşmelerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nin 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, yüklenicinin borcu iş bedelini ödemek ( TBK’nin 479/1.md.), alt yüklenicinin borcu ise, eseri yüklenicinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nin 471/1).
Taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, sundukları deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek üzere bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM …, mimar … ve borçlar hukuku nitelikli hesaplamalar uzmanı …’tan alınan 23/02/2023 tarihli raporda özetle; 25.03.2016 tarihli sözleşme çerçevesinde işin bedeli 55.000,00 TL+KDV olup, ilgili sözleşmeye göre, davalının davacıya 55.000,00 TL+KDV borçlu olduğunu, davalının, davacı ile şehir planlama ve peyzaj mimarlığı hizmetleri ile ilgili olarak yaptıkları 04.04.2018 tarihli sözleşme çerçevesinde işin bedeli 25.000,00 TL+KDV olup, ilgili sözleşmeye göre, davalının davacıya 25.000,00 TL+KDV borçlu olduğunu, neticeten davacı şirketin davalıdan 94.400,00 TL tutarlı alacağı için, taraflar tacir olduğundan, talepleri olduğu üzere ,ticari işlerde takip öncesi işlemiş faiz için öngörülen faiz oranı ile ve takip tarihinden itibaren de %17,25 ve değişen oranlarda tedarik temerrüt faizi(TTK 1530 /7 ) talebinde bulunabileceğine dair rapor sunmuşlardır.
23/02/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporu özü itibariyle gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında akdedilen 25/03/2016 ve 04/04/2018 tarihli eser sözleşmeleri kapsamında alt yüklenici olan davacının yaptığı işin karşılığı ücretin, yüklenici olan davalıdan tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, takibe yönelik itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı,
23/02/2023 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre, sözleşmelerin konusu işlerin davacı tarafından eksiksiz bir şekilde yapılarak teslim edildiği, bu nedenle davacının davalıdan takip itibarı ile 94.000,00 TL asıl alacağı olduğunun tespit edildiği,
Tarafların arasında ilişkinin TTK’nin 1530/7.maddesi kapsamına girmediği, bu nedenle takip öncesi faiz istenebilmesi için davalının temerrüde düşürülmesinin gerektiği, ancak takip öncesi davalının temerrüde düşmemiş olması nedeniyle işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla,
23/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ve yapılan açıklamalar ışığında davanın kısmen kabulü ile;
Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 94.400,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile 94.400,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 17,25 oranında faiz uygulanarak takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Alacak likit olduğundan, iptaline karar verilen toplam 94.400,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 18.880,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının kötü niyetli olduğu ispatlanmadığından, reddedilen miktar üzerinden davalının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasına vaki itirazının 94.400,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile 94.400,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 17,25 oranında faiz uygulanarak takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına,
2-Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Alacak likit olduğundan, iptaline karar verilen toplam 94.400,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 18.880,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Şartları oluşmadığından, reddedilen miktar üzerinden davalının tazminat isteminin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli 6.448,46-TL karar ve ilam harcından peşin alınan1.428,97-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 5.019,49-TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 1.428,97-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL başvuru harcı, 11,50 -TL vekalet harcı ve 6.093,50-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 6.185,70-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 4.935,34-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 15.104,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
11-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabulucu ücretinin 1.244,67-TL’sinin davalıdan 315,33-TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
12-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
05/06/2023

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.