Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/742 E. 2022/189 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/742 Esas
KARAR NO:2022/189

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/11/2021
KARAR TARİHİ:28/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin söz konusu ticari iş ilişkisi sebebi ile 17/06/2021 tarihinde 1.494,47-USD değerinde kur farkı düzenlenmiş ve faturayı davalı şirkete teslim etmiş olduklarını, davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu, ancak davalı şirketin itiraz dilekçesinde belirtmiş olduğu 1.494,47-USD bedelli ödemenin takip tarihinden sonra 22/09/2021 tarihinde yapılmış olduğunu, her ne kadar takip tarihinden sonra asıl alacak borcu ödenmişse de icra dosyasının kapatılabilmesi için takibe konulan alacağın kalan tutarı (işlemiş faiz) ile icra vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin ödenme/miş olması sebebiyle taraflarınca arabuluculuğa başvurulmuşsa da arabuluculuk süreci sonucunda taraflar arasında anlaşma sağlanamamış olduğunu belirterek, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan borca, faize ve borcun tüm ferilerine ilişkin tüm haksız itirazların iptali ile takibin işlemiş faiz (7,57-USD) ve takip giderleri üzerinden devamına, davalı aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe dayanak 1.494,47 USD tutarlı fatura bedelinin müvekkili şirket tarafından 22.09.2021 tarihinde, ödeme emri tebliğinden önce, defaten ödenmiş olduğunu, akabinde ödeme emrinin müvekkili şirket tarafından tebliğ alınması üzerine de anılı icra takibine haklı sebepler ile itiraz edildiğini, itirazın iptali davası; icra takibine konu takip öncesi işlemiş faiz alacağına dayanmakla birlikte, fatura alacağına takip öncesi faiz işletilmesi yasal olmadığından huzurdaki dava da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; , … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, sipariş formu, fatura, dekont, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, keşif, yemin, tanık ve her türlü yasla delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; 22.09.2021 tarihli dekont, defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve sair yasal delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun 29/09/021 tarihli dilekçesi ile 1.494,47 USD’yi şirketin ilgili döviz hesaplarına ödendiğini, bu nedenle borcu olmadığından takibin durdurulmasına dair dilekçe sunmuş olduğu görülmüştür.
Dava; kur farkından kaynaklanan alacağa işleyen faiz yönünden itirazın iptali istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; kur farkından kaynaklanan alacağın faizi yönünden davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, bu bağlamda takibe vaki itirazın işlemiş faiz yönünden iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı görülmüştür.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58.maddesi;
V. TAKİP TALEBİ
Takip talebi ve muhtevası:
Madde 58 – (Değişik: 18/2/1965-538/30 md.)
(Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/9 md.) Takip talebi icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda yapılır.
Talepte şunlar gösterilir:
1.(Değişik: 2/7/2012-6352/9 md.) Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklı veya vekili adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır.);
2. (Değişik: 2/7/2012-6352/9 md.) Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri;
Bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı, soyadı, biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yerleri;
3.(Değişik: 17/7/2003-4949/12 md.) Alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;
4. Senet, senet yoksa borcun sebebi;
5. Takip yollarından hangisinin seçildiği;
Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.
Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve verdiği belgelere, talep ve takip masraflarına dair bedava ve pulsuz bir makbuz verilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2013/7875 esas, 2013/11547 karar sayılı içtihadında;
”Davacı, kur farkı nedeni ile oluşan yabancı para alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlatmıştır. Bu durumda uygulanması gereken İİK.’nun 4949 sayılı Kanun ile değişik 58/3. maddesine göre, alacaklı yabancı para alacağının hangi tarihteki Türk Lirası karşılığını istediğini belirtmelidir. Bu hüküm takip tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 83. maddesine göre, yabancı para alacağının vade veya fiili ödeme günündeki Türk Lirası karşılığını isteyebileceği anlamına gelir. Oysa davacı, takip talebinde yabancı paranın aynen ödenmesini talep etmiştir. Davacının bu talebi İİK’nun 58/3. maddesine aykırı olup, mahkemece kanuna uygun yapılmayan takip nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş olup, bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde tespitlere yer verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, İİK’nin 58/3.maddesi, yukarıda yer alan içtihat ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kur farkından kaynaklanan alacağa işleyen faiz yönünden itirazın iptali istemi ile dava açıldığı, İİK’nin 58/3.maddesi uyarınca takip talebinde yabancı paranın Türk Lirası karşılığının belirtilmesi gerektiği, ancak olayımızda davacının icra takibini Amerikan Doları üzerinden başlattığı ve takip talebinde alacağın Türk Lirası karşılığının belirtilmediği anlaşılmakla, yukarıda ayrıntıları verilen içtihat doğrultusunda usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip bulunmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Usulüne uygun olarak başlatılmış bir takip bulunmadığından, dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 75,79-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
28/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı