Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/737 E. 2022/919 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/737 Esas
KARAR NO:2022/919

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/11/2021
KARAR TARİHİ:01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin müşterilerine internet sitelerine veya mobil uygulamalarına kampanya veya promosyon uygulamalarında kullanabileceği bulut tabanlı teknolojileri entegre ederek müşterilerine entegre ettiği ürünlere ilişkin panel kullanım hizmeti sağlamakta olup, davalı … Şirketi’ne de bu hizmeti verdiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket … Uygulamaları Abonelik Sözleşmesini 1 (bir) yıl geçerli olacak şekilde imzaladığını, sözleşmede 1 yıl süreyle müvekkili şirketin, … Uygulamaları hizmetini sağlayacağını, davalı Şirketin de bu süre boyunca kullanım bedelini ödeyeceği hüküm altına alındığını ve bu hususu taraflar kabul, beyan ve taahhüt ettiklerini, müvekkili şirket yukarıda bahsi geçen hizmetler kapsamındaki yükümlülüklerini tam ve zamanında yerine getirdiğini, bu hususta müvekkili şirket ile davalı şirket arasında bir uyuşmazlık bulunmamakta olduğunu, sağlanan hizmetler karşılığında davalının aylık ödemesi gereken toplam tutar 14.160,00 TL olduğunu, sözleşme süresi 1 yıl olup davalı 1 yıl boyunca aylık olarak bu hizmet bedelini müvekkili şirkete ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkili şirket davalı şirket adına Sözleşmenin devam etmesi dolayısıyla ve sağlanan hizmetler karşılığında Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ait faturaları düzenlediğini, bu faturalardan 27-03-2020 tarihli 14.160,00 TL bedelli faturanın 9.256,00 TL’si müvekkili şirkete ödenmiş olup, bu tarihli faturadan kalan 4.904,00 TL ve diğer üç faturanın bedelinin tamamı davalı şirket tarafından hala ödenmediğini, davaya konu alacak, müvekkili şirket tarafından sunulan pazarlama teknolojilerinden kaynaklanmakta olup davalı şirket, hizmet bedeli olan 47.384,00 TL’yi ödemediğini, bu sebeple müvekkili şirket davalı şirket aleyhine 03.09.2020 tarihinde ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olup davalı, 21.09.2020 tarihinde ödeme emrine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan ilamsız takipte ödeme emrine karşı yapılan haksız ve mesnetsiz itirazının iptal edilmesine ve takibin devamına, davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının kötü niyetli olup reddi gerektiğini, usule karşı itirazlarının bulunduğu, davacı yan iş bu davayı İstanbul Mahkemelerinde açtığını ancak yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, davalı taraf şirketin yerleşim yeri Bahçelievler olduğundan yetkili mahkemelerin de Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, esas yönden de itirazlarının bulunduğunu, öncelikle davacı tarafın ekte sunmuş olduğu ödenmeyen faturalar adı altındaki faturalar gerçeği yansıtmamakta olup kayda alınmamasının gerektiğini, müvekkilinin davacıya belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, davacı taraf e-posta yolu ile davalı şirket müvekkiline ihtarda bulunduğu söylemekte olduğunu ancak ekte sunmuş olduğu bütün e-postalarda hiç bir şekilde ihtarnamenin şartlarına uyan bir mail olmadığını, işbu nedenle davacı tarafın davalı müvekkili şirkete “ihtar yapıldı” beyanlarının doğru olmadığını, davalı müvekkili şirket hiç bir şekilde borç olmadığını beyanda bulunmamıştır ancak takibe konu olan borç miktarı gerçeği yansıtmadığından borç miktarına itiraz ettiğini, iş bu nedenle itirazın iptali davasının reddedilmesinin gerektiğini, icra dosyasına yapmış oldukları itirazlarını tekrarla faize ve faiz oranına da itiraz etmekte olduklarını, ticari defterler incelendiğinde bu husus ortaya çıkacağını, açıklanan tüm bu nedenlerle öncelikle haksız açılan davanın reddine, davacının % 20 icra inkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasının UYAP sureti celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 22/02/2022 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 12/08/2022 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı şirketin 2019-2020 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirket mahkemenin 22.02.2022 tarihli duruşma tutanağında verilen ticari defterler üzerinde inceleme yapılması kararına istinaden 26.02.2022 tarihinde yerinde inceleme talep ettiği, ancak şirket vekili, ortağı ve muhasebecisiyle yapılan görüşmeler neticesinde çelişkili beyanlarla talep edilen ticari defter, bilgi ve evraklar (Mart-Mayıs-Haziran 2020 BA Formları, Fatura iade belgeleri) incelememe ibraz edilmediği, davacı şirketin sahibi lehine delil niteliğine haiz ticari defterlerine göre davalı şirketten 61.544,00 TL alacaklı olduğu, taktiri mahkemeye ait olmak üzere davacı şirket ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler, dosya kapsamında sunulmuş, davalı şirket ortağı ile yapılan e-posta yazışmaları ve alacağa dayanak temel fatura senaryosunda düzenlenen faturaların iadesine ilişkin evrak belge sunulmaması nedeni ile davacı Sosyo Plus Bilgi Bilişim Teknolojileri Danışmanlık Hizmetleri Tic. A.Ş.’nin davalı Anı Yüzük San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden talebe bağlı kalmak kaydıyla 03.09.2020 tarih …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında 47.384,00 TL alacaklı olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile “cari hesap alacağı 47.384,00 TL ” açıklaması ile 47.384,00 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı ödeme emrinin 17/09/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 19/09/2022 tarihli dilekçe ile Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilerek icra dairesinin yetkisine ve borca 7 günlük yasal sürede itiraz ettiği itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 12/11/2021 tarihinde elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı icra takibine itiraz dilekçesi ile her ne kadar icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.1 maddesi ile İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, davacı alacaklı tarafından yetkili icra dairesinde geçerli bir takip baylattığı anlaşılmış, icra dairesinin yetkisine dair yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi ile Bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek yetki ilk itirazında bulunulmuş ise de, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.1 maddesi ile İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı, davacı alacaklı tarafından yetkili mahkemede davalı açıldığı anlaşıldığından davacının yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce iddia edilen alacağın varlığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafından ticari defterleri bilirkişi incelemesi için ibraz edilmiş, ancak davalı tarafın ticari defterlerinin yerinde incelenmesini talep etmesine rağmen verilen kesin sürede defterlerin bulunduğu yerin bildirilmediği, inceleme sırasında bilirkişiye de ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı yan tüzel kişi tacir olarak ticari defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Davacı yanın ticari defterleri üzerende yapılan inceleme neticesinde düzenlenen 12/08/2022 UYAP tarihli rapor ile davacı yanın delil niteliğine sahip defterlerinin içeriğine göre davalı yandan takip tarihi itibariyle 47.384,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması, HMK’nun ticari defterlerin ibrazına dair 222/3 maddesi ile 12/08/2022 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan 47.384,00 TL alacaklı olduğu anlaşılmış bu nedenle davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 9.476,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.236,80-TL karar ve ilam harcından 572,29 -TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.664,51 -TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 640,09-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.077,00-TL olmak üzere toplam 1.717,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır