Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/734 E. 2022/207 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/734 Esas
KARAR NO :2022/207

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:11/11/2021
KARAR TARİHİ:02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin servis taşımacılığı işi yapmakta olduğunu, müvekkilinin 28/04/2021 tarihinde … plakalı servis aracıyla seyir halindeyken sürücülüğünü davalılardan …’un yaptığı … plakalı aracın, müvekkilinin aracına arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, diğer davalı …’un ise … plakalı aracın sahibi olduğunu, kazaya ilişkin olarak yetkililerce tutulan kaza tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde davalılardan …’un asli kusurlu olduğunu, müvekkili davacının ise kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, 28/04/2021 tarihinde gerçekleşen kaza sonrasında müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın onarılması amacıyla servise başvurduğunu, aracın onarımının 26/06/2021 tarihinde tamamlandığını, müvekkiline ait aracın 58 gün boyunca serviste kaldığını ve müvekkilinin aracın serviste kaldığı bu süre içerisinde kazanç kaybına uğradığını, ayrıca müvekkilinin aracın serviste kaldığı süre boyunca aracını çalıştıramaması sebebiyle ticari ilişki içerisinde bulunduğu 3. kişilere karşı sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getiremediğini ve ticari ilişkilerinde problemler yaşadığını, bu nedenle müvekkilinin itibar kaybına uğradığını, bu sebeple davalılardan ayrıca manevi tazminat talebinde bulunma haklarının bulunduğunu, müvekkilinin kazanç kaybı sebebiyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararlarının tazminine yönelik olarak davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalılar tarafından haksız bir şekilde itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın kabulü ile davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptıkları itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı borçlular aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili ise cevap dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmadığını, davanın haksız fiil nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların tazminine yönelik olduğunu, ayrıca müvekkillerinin tacir sıfatının da bulunmadığını, bu nedenle davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin olarak ise; 28/04/2021 günü saat:19:45 sıralarında müvekkillerinden … adına kayıtlı … plakalı aracın diğer müvekkili …’in sevk ve idaresinde iken D020.06 karayolunun 39. km’sinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışmaları sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada müvekkillerinden sürücü …’un asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ancak söz konusu kaza tespit tutanağının tek taraflı beyan üzerine düzenlenmiş olduğunu, olay mahallinde gerekli araştırmaların yapılmamış olduğunu, meydana gelen kazada müvekkillerinin kusurlu bulunması halinde öncelikle aracın onarımda bulunduğu süreçte kasko şirketi tarafından davacıya ikame araç sağlanıp sağlanmadığının tespit edilmesinin gerektiğini, kasko firması tarafından ikame araç sağlanmış olması halinde kazanç kaybı oluşmadığı için açılmış olan işbu davanın reddinin gerektiğini, manevi tazminatın ise kişinin uğramış olduğu haksız fiil nedeniyle üzüntü, elem duyması, kişilik haklarının zedelenmesi sonucu belli bir meblağ ödenmesi talebi olduğunu, somut olayda ise kazanın sadece maddi hasarlı trafik kazası olduğunu, tarafların oluşan kaza nedeniyle bedeni bir zararlarının bulunmadığını, bu nedenle davacının manevi tazminat talebinin reddinin gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 28/04/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle, davacının hasar gören … plakalı aracının onarım için serviste kaldığı süre boyunca işletilememesinden kaynaklı olarak uğradığını ileri sürdüğü kazanç ve ticari itibar kaybından dolayı 27.376,00-TL. kazanç kaybı ile 5.000,00-TL. manevi tazminat olmak üzere toplam 32.376,00-TL. zararın tazminine yönelik olarak davacı şirket tarafından davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibine davalılarca ayrı ayrı yapılan itirazların İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, … plakalı araca ait ruhsat fotokopisi, 28/04/2021 tarihli tutanak, 29/04/2021 tarihli kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, servis onarım sürecine ilişkin 26/06/2021 tarihli tutanak, 3. kişiyle yapılan hizmet sözleşmesi ve fatura örnekleri, gerektiğinde emsal kazanç araştırması, arabuluculuk anlaşamama tutanağı, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, yemin ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası, kaza tespit tutanağı, eksper raporu, 26/06/2021 tarihli servis onarım raporu, kaza anına ilişkin görüntüler, davacıya ait aracın onarımda bulunduğu süreçte kasko şirketi tarafından davacıya ikame araç sağlanıp sağlanmadığının tespiti, … A.Ş. tarafından oluşturulan ”…” numaralı hasar dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, keşif, yemin ve sair her türlü delile dayanmıştır.
Mahkememizce tensiple birlikte dosya taraflarına ait … ve … plakalı araçlara ait trafik tescil kayıtlarının ve araçların özelliklerini gösterir belgelerin gönderilmesi için Türkiye Noterler Birliği’ne müzekkere yazılmıştır. Sonrasında 26/01/2021 günü yapılan duruşmada; davalılar vekiline; müvekkillerinden …’a ait … plakalı aracın marka, model ve araç sınıfı (hususi mi yoksa ticari mi olduğu) konusunda bilgi vermesi, var ise aracın ruhsat fotokopisini sunması için süre verilmiştir.
Türkiye Noterler Birliği Sicil ve Tescil Hizmetleri Müdürlüğü tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı ekinde davaya konu kazaya karışan … ve … plakalı araçlara araçlara ait tescil bilgileri gönderilmiştir.
Davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan 27/01/2022 tarihli dilekçe ekinde … plakalı araca ait ruhsat fotokopisi sunulmuştur.
Davalılar vekili, 02/03/2022 tarihli duruşmada; müvekkillerinden …’un … plakalı aracın maliki olduğunu ve anılan aracın “hususi” kullanım amaçlı bir araç olduğunu belirterek göreve yönelik itirazını tekrar etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’unun 1. maddesine göre, “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” Göreve ilişkin düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemelerce re’sen incelenir.
6100 sayılı HMK.’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
HMK.’nun 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Buna göre; baktığı davada görevli olup olmadığı hususunun mahkemelerce her aşamada re’sen gözetilmesi gerekir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat çıkarıp onları dinlemeden dahi dosya üzerinden yapacağı inceleme sonucunda görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile mahkeme ilk önce re’sen görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
6102 sayılı TTK.’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Eğer taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda; davalılardan …’un maliki olduğu … plakalı aracın 2014 model beyaz renkte Fiat Linea marka/model bir araç olduğu, aracın kullanım amacının ruhsatında ve sicil kaydında “hususi” olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Özetle; davalılardan …’a ait aracın hususi otomobil niteliğinde olduğu, davalı gerçek kişilerin ise tacir olduklarına ilişkin olarak dosyada herhangi bir iddia ve belge bulunmadığı, bu sebeple eldeki davanın TTK.’nun 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava kapsamında da bulunmadığı, uyuşmazlığın çözüm ve görüm yerinin yani görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonucuna varılmıştır.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-c bendi gereğince mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK 20. maddesi gereğince süresinde talep halinde dosyanın Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,

3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK.’nun 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde ve talep halinde harç ve yargılama giderleri ile gider avansının harcanmayan kısmı ile ilgili hususların mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin e-duruşma sistemi üzerinden yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır