Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/723 E. 2022/107 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/723 Esas
KARAR NO:2022/107

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/11/2021
KARAR TARİHİ:07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından 16.01.2018 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, …. Sokak No:1 adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiği tespit edilmiş olduğunu, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olup işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zararına sebebiyet vermiş olduğunu, davalı … Genel Müdürlüğü tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 710,93-TL’nin tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın hizmet kusuru iddiasına dayalı tam yargı davası niteliğinde olup, bu tür davalarda görevli mahkemenin idare mahkemeleri olduğunu, iş bu davanın idare mahkemesinde açılması gerektiğini, ayrıca davanın süresinde açılmadığını süre yönünden reddi gerektiğini, dava konusu olay müvekkil İdare bilgisi dışında oluşmuş olmakla, yapılan çalışma kuvvetle muhtemel müvekkili İdare’nin … ilçesindeki yüklenici firması tarafından yapılmış, yüklenici firma ile müvekkili İdare arasında yapılan ihale sözleşmesinin Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 22.1 maddesinde; yüklenici ve alt yüklenicinin sorumluluğuna ilişkin hususlarda Yapım İşleri Genel Şartnamesinde yer alan hükümler uygulanır” denilmekte olduğunu, yapım İşleri Genel Şartnamesinin Madde 9 başlığı altında 6. fıkrasında; Yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği sorumluluk ve yükümlülükler söz konusu sigortalarla sınırlandırılmamış olduğundan, inşaat sigorta poliçelerinin genel şartlarının “Teminat dışında kalan haller” maddesinde belirtilen, yüklenicinin kusurlu olduğu hallerde, kusur nedeniyle sigortanın ödemediği bedeller için yüklenici idareden hiçbir talepte bulunamayacağı gibi, işin devamı süresince verilecek her türlü zararlardan yüklenici doğrudan sorumlu olacaktır. Yüklenici veya alt yüklenicilerin sigorta kapsamı içinde veya dışında kalan hareket fiillerinden dolayı meydana gelecek bütün talep ve iddiaların karşılanması yükümlülüğü de yükleniciye aittir” hükmünün havi olduğunu, dava konusu hasar olayında, müvekkili idare adına çalışmayı yürüten yüklenici firma sorumluluğu açık olmakla birlikte müvekkili idare’nin hukuki sorumluluğu bulunmamakta olduğunu cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini, sorumluluklarını yerine getirmeyerek kendi kusurunun sonuçlarının başkasına yüklenmeye çalışıldığı bu davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine ve diğer usule yönelik itirazlarımızın kabulüyle usulden reddini, aksi takdirde davanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası, hasar tespit tutanağı, … Alt Yapı Koordinasyon müdürlüğünden alt kazı ruhsatı, tanık, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü yasal delillere dayanmşıtır.
Davalı taraf delil olarak;… Avrupa 2. Bölge Abone İşleri Dairesi Başkanlığı’nın … sayılı yazısı, … kayıtları, Tapu ve Belediye kayıtları ve her türlü resmi ve özel kurum kayıtları, poliçe ve hasar dosyası içeriği, bilirkişi, keşif, tanık, yemin ve her türlü sair delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi 06/11/2021’dir.
İcra İflas Kanunu’nun 67.maddesi gereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat sureti ile itirazın iptalini dava edebilir.
Dava konusu ….İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelemesinde, davacı tarafından haksız fiilden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe 16/10/2018 tarihli dilekçe ile davalı tarafından itiraz edildiği, itiraz neticesi takibin durmasına karar verildiği, tebliğ tarihi itibari ile itirazın süresinde olduğu, davacı tarafından İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/487 esas, 2021/13 karar sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığı, dava tarihinin 23/01/2019 olduğu, arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği, bu bağlamda İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/487 esas, 2021/13 karar sayılı dosyasının dava tarihi olan 23/01/2019 tarihinin icra takibine yapılan itirazın davacı tarafından öğrenildiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, dava tarihi olan 06/11/2021 tarihi itibariyle İİK’nin 67.maddesinde yer alan 1 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşıldığından, davanın süre yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.(Yargıtay 3. Hukuk Dairesi
2019/4064 esas, 2020/285 karar sayılı içtihadı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-HMK 114-2. Maddesi del. 2004 sayılı İİK 67/1. Maddesi uyarınca davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından, HMK 115/2. Maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL ‘nin davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesap olunan 710,93-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile birlikte anlatıldı.07/02/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı