Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/715 E. 2022/1087 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/715 Esas
KARAR NO:2022/1087

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/11/2021
KARAR TARİHİ:06/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Kullanım Hakkı Ve Hizmet Sözleşmeleri ile mülkiyeti kendisinde kalmak üzere bir kısım makinelerin kullanım hakkını davalıya verdiğini, müvekkil bu sözleşme ile davalıya makineler için servis hizmeti vermeyi de üstlendiğini, sözleşmeler uyarınca müşteriye sabit hizmet bedeli ve buna ek olarak kopya/çıktı üzerinden belirlenen miktarlara göre faturalar düzenlendiğini, faturalar E fatura sistemi üzerinden davalıya iletildiğini, davalının borcu 01.11.2019 tarihi itibariyle 42.119,76-TL. ye ulaştığını, davalının fatura bedellerini ödememesi sebebiyle … 31. Noterliğinin 06 Eylül 2019 tarih, … yevmiye numaralı ve 22 Kasım 2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri ile borcu ödemesi hususu kendisine ihtar olunduğunu, müvekkil ile davalı arasında cari hesap şeklinde devam eden ticari ilişkide bakiye borç ödememiştir. Davalı aleyhinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibi borçlunun itirazı sebebiyle durduğunu, davalı sözleşmeyi ihlal ettiği gibi itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, bunun üzerine arabuculuk sürecine geçildiğini, … başvuru ve… Arabuluculuk numarası ile yürütülen görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 44.127,00-TL için iptali ile kaldırılmasına karar verilerek asıl alacağa (42-119,00-TL.) işletilecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, davalının % 20 inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama gideri ve kanuni vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki işbu dava haksız ve hukuka aykırı olduğu gibi açılan dava yetkisiz mahkemede açıldığını, zira müvekkili şirketin adresi davacı yanın dilekçesinde de belirtiği üzere “… Mah. … Cad. … İş Merkezi Kapı No:8 D:306 …” adresi olduğundan İstanbul Mahkemeleri yetkisiz olup işbu uyuşmazlıkta … Mahkemeleri ve İcra müdürlükleri yetkili olduğunu, izah edilen nedenlerden dolayı yetki itirazında bulunduklarını, öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin davacı yana hiçbir nam ve hesap adı altında bir borcu asla bulunmamakta olduğunu, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında bir ticari ilişki olmadığı gibi davacı tarafça müvekkili şirkete hizmet verilmediğini, ürünlerin tesliminin de söz konusu olmadığını, izah edilen nedenlerden dolayı davacı yanın haksız ve hukuka aykırı tüm iddialarının mahkemece reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından icra takibinde cezai şart alacağı şeklinde haksız iddialar mevcut ise de işbu iddialar da haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı taraf müvekkiline hiçbir hizmet vermediğinden davacı tarafın hiçbir nam ve hesap adı altında müvekkili şirketten alacağının bulunmadığını, açıklanan tüm bu nedenlerle müvekkil şirketin adresi “… Mah. … Cad. … İş Merkezi Kapı No:8 D:306 …” adresi olduğundan İstanbul Mahkemeleri yetkisiz olup … Mahkemeleri ve İcra müdürlükleri yetkili olduğunu, bu bakımdan yetki itirazında bulunduklarını, mahkemece yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini ve usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, neticeden haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kötüniyetli davanın mahkemece reddine karar verilmesini, haksız ve kötüniyetli davacı aleyhinde takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere İ.İ.K 67 gereğince tazminata mahkumiyetine karar verilmesini ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptal istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile ” Faturaya dayalı cari hesap alacağı ve kullanım hakkı sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkindir.” açıklaması ile 15.658,60 Euro cezai şart alacağı, 151,87 Euro işlemiş faiz ile 42.119,76 TL cari hesap alacağı ve 2.007,32 TL işlemiş faiz için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 20/01/2021 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 15/01/2021 tarihinde takibe itiraz edildiği, takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 03/11/2021 tarihinde 42.119,76 TL cari hesap alacağı ile 2.007,32 TL işlemiş faize yapılan itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davacıya ait bir kısım makinelerin davalı tarafından kullanılması ve bu makinelere davacı tarafından servis hizmeti verilmesine dair “Kullanım Hakkı ve Hizmet Sözleşmesi’nin” bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce iddia edilen alacağın varlığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafından ticari defterleri bilirkişi incelemesi için ibraz edilmiş, ancak davalı tarafından ticari defter ve kayıtları mahkememizce yapılan ve 01/05/2022 tarihinde davalı vekiline tebliğ edilen ihtarlı tebligata rağmen ibraz edilmemiştir.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı yan tüzel kişi tacir olarak ticari defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Davacı yanın ticari defter ve kayıtları ile tüm dosya kapsamı incelenerek düzenlenen 14/09/2022 UYAP tarihli bilirkişi heyeti raporu ile davacının davalıdan 42.119,76 TL asıl alacak ve 2.092,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.212,57 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması, HMK’nun ticari defterlerin ibrazına dair 222/3 maddesi ile 14/09/2022 tarihli bilirkişi heyet raporu dikkate alınarak davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan 44.212,57 TL alacaklı olduğu anlaşılmış bu nedenle davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın taleple bağlı kalınarak 42.119,76 TL cari hesap alacağı ile 2007,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.127,00 TL yönünden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin cari hesaba dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 42.119,76 TL cari hesap alacağı ve 2.007,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.127,00 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 8.825,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 3.014,32 TL karar ve ilam harcından 543,58-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.470,74-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 611,38-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 3.863,00-TL olmak üzere toplam 4.474,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı dava tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır