Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/714 E. 2022/435 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/714 Esas
KARAR NO:2022/435

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/04/2021
KARAR TARİHİ:25/04/2022

….Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/09/2021 tarih, … esas, … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında takibe konu borcun dayanağı olan 18/01/2017 düzenleme 01/04/2017 ödeme tarihli 140.000,00 TL tutarlı emre muharrer senetten kaynaklı alacağın mevcut olduğunu, müvekkilinin söz konusu senede dayalı alacağı hakkında davalı borçluya ödemesi yönünde defaten taleplerde bulunduğunu, ancak davalının ödeyeceği yönünde vaatlerde bulunmuşsa da, müvekkilinin yalnızca oyalamaya çalıştığını müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili tarafından …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından davalı borçlu aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak takibin iptalini talep ettiğini, söz konusu takibin durdurulması talebinin reddinin gerektiğini bu nedenle, davanın kabulü ile, borçlunun yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli borca itirazının iptaline ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden devamına, icra takibine haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, dava konusu 140.000,00-TL bedelli senet, watsapp ve mesajlaşma yazışmaları çıktısı, tanık, yemin, Yargıtay kararları ve her türlü yasal delillere dayanmıştır
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak bonodan kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun yetkiye, borca, faiz oranlarına, işlemiş faize, masraf ve tüm fer’ilerine vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; zamanaşımına uğramış bonodan kaynaklanan alacağa ilişkin olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 749.maddesi;
”(1) Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” şeklinde düzenlenmiştir.
İcra takibine ve davaya dayanak bonoda davacı lehtar, davalı ise keşidecidir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/12374 esas, 2017/6660 karar sayılı içtihadında; ”Davaya konu çekte davacı lehtar, davalı ise keşideci konumundadır. Davacı bu durumda ancak temel ilişkiye dayanarak alacak isteminde bulunabilir. Somut olayda TTK’nın (644) 732. maddesinde öngörülen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılamaz. Davacı dava dilekçesinde de, açıkca sebepsiz zenginleşmeye dayanıp, temel ilişkiye dayanmadığından mahkemece davanın reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.” şeklindeki tespitlere yer verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/2429 esas, 2016/9707 karar sayılı içtihadında; ”Dava, süresinde ibraz edilmemiş çeke dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Süresinde ibraz edilmemiş çek yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Davacı dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak dava açtığını bildirmiş ise de, dava konusu çekte davacı lehdar konumunda olup davalı ise keşidecidir, dolayısıyla davacı ancak temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunabilir. Hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı, temel ilişkiye dayalı alacağını her türlü delille ispatlayabilir. Mahkemece, davacının yasal sürede bildirmiş olduğu delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindeki tespitlere yer verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası ile yukarıda bahsedilen içtihatlar dosyamız kapsamında bir bütün olarak değerlendirildiğinde; TTK’nin 749.maddesinde yer alan 3 yıllık sürede ibraz edilmemiş olması nedeniyle zamanaşımına uğramış olan takibe konu bonoya dayalı olarak, bononun lehtarı olan davacı tarafından, bononun keşidecisi olan davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe vaki itirazın iptali istemiyle işbu davanın ikame edildiği, yukarıda ayrıntılarına yer verilen içtihatlardan da anlaşıldığı üzere süresinde ibraz edilmemiş bonodan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla lehtar olan davacının, keşideci olan davalıya karşı yalnızca temel ilişkiye dayanarak alacak isteminde bulunabileceği, ancak davacının dava dilekçesinde temel ilişkiye dayanmadığı görülmekle, davacının temel ilişkiye dayanmadığından bahisle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 3.937,86-TL toplam peşin harçdan mahsubu ile bakiye 3.857,16- TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

3-Daval kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.250,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.25/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı