Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/702 E. 2022/627 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/702 Esas
KARAR NO :2022/627

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:27/10/2021
KARAR TARİHİ:27/06/202

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı borçlu … A.Ş. nin 2 katlı şehir içi turist otobüslerine ait tamirlerinden kaynaklanan işlemler neticesinde faturaların düzenlendiğini, ancak buna karşılık ödenmesi gereken fatura bedellerinin ödenmediğini, 02.11.2020 tarihinde de ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen davalı tarafın ödemeden imtina etmesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını davalının borca ve yetkiye itiraz ettiğini, bunun üzerine icra takibini yetkili icra olan İstanbul İcra Dairelerine gönderilmiş yeniden … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasınan hazırlanan ödeme emri borçluya 21/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, yine aynı gün davalı şirket tarafından borca itiraz edildiğini, haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin turizm sektöründe faaliyet gösterdiğini, çift katlı otobüslerle şehir içi şehir içi turistik geziler düzenlendiğini, davacının ihtiyaç halinde otobüslerin bakım ve tamir işlerinin yaptığını ve taraflar arasında herhangi bir cari hesap sözleşmesinin mevcut olmadığını, davacının müvekkili şirkete göndermiş olduğu dava konusu faturaların hangi araçlara ve hangi hizmete ilişkin olduğu hususunda herhangi bir bilgi verilmediğini, davacının takibe dayanak olarak gösterdiği cari hesap ekstresinde yer alan faturalara ilişkin hizmetin müvekkiline sunulduğunun ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, dava konusu faturaların bir kısmının müvekkilinin pandemi nedeniyle faaliyetini durdurduğu dönemlerde düzenlenmiş olduğunu dolayısıyla faal olarak çalışmayan araçlara ait bakım ve onarım hizmetin alınmasının mümkün olmadığını belirterek, haksız ve mesnetsiz olan davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere davacı aleyhine Kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; ihtarname ve tebliğ belgesi, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, davalı adına kesilen faturalar, cari hesap ekstresi, iş teslim tutanağı, tarafların ticari defter ve belgeleri, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, yemin, tanık, isticvap ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi Necmettin Tüysüz’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda: Davacı tarafın dosya ekinde bulunan 2019 ve 2020 yıllarına ait defterin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yaptırıldığı, 6102 sayılı T.T.K 64-65-66 Maddeleri hükümlerine göre gerekse HMK 222/3 Maddesine göre sahibi lehine delil teşkil edebileceği değerlendirilmesinde bulunulmuş olduğunu, davalı taraf defterleri bilirkişi incelemesine ibraz edilmediğinden, açılış ve kapanış tasdikleri yasal süresinde yapılmış, dayanağı belgelerle uyumlu olan davacı tarafın defter kayıtlarına itibar edilmesi gerektiğinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi olmadığından, ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirildiği, takibe konu olan faturanın defter kayıtlarında yer almış olması, iki taraf arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, takibe konu olan fatura muhteviyatı hizmetin davalıya teslim edildiği ve fatura muhteviyatına veya bedeline davalı tarafından herhangi bir itiraz yapılmadığından dolayı, 6102 sayılı T.T.K. 21/2 maddesine göre 8 gün içinde itiraz edilmeyen fatura muhteviyatının kabul edilmiş olduğunu, davacının vermiş olduğu fatura muhteviyatı hizmetinin verilmediğine dair herhangi bir tespitin dosyada mevcut olmadığını, davacı şirketin dosyaya sunmuş olduğu faturalarının, davalı firmanın(BA) formlarında yer alması ile mal ve hizmetin satın alındığı ve ticari defter kayıtlarında da yer aldığını, davacı şirketin 14.12.2020 takip tarihi itibariyle davalı şirketten 232.263,07 TL. tutarında ana para tutarında alacaklı olduğu ve bu tarihten sonra da davalı tarafından davacıya yapılmış bir ödeme kaydının ticari defter kayıtlarında yer almadığını, tarafların tacir oluşu nedeniyle Davacı şirketin,davalı şirketten faturalardan doğan toplam 232.263,07 TL.tutarlı alacağı için ticari işlerde işlemiş faiz için öngörülen temerrüt faiz oranı ile ve 15.09.2021 takip tarihinden itibaren de %15,00 ve değişen oranlarda tedarik temerrüt faizi(TTK m.1530/7) talebinde bulunabileceğine dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak cari hesap alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun yetkiye, borca, faiz oranlarına, işlemiş faize, masraf ve tüm fer’ilerine vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; araç tamirinden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; davacının araç tamiri nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, araç tamir hizmetinin davacı tarafından davalıya verilip verilmediği, bu bağlamda takibe vaki itirazın iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; davacının araç tamir hizmeti karşılığında davalıya tanzim ettiği faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, takibe vaki itirazın iptali istemi ile eldeki itirazın iptali davasının açıldığı, davacının tamir hizmetini veren, davalının hizmet alan olduğu,
tarafların ticari defter ve kayıtları ile ba/bs formalarının incelenmesi suretiyle tanzim edilen SMMM bilirkişi raporunda özetle, davacının dosyaya sunmuş olduğu faturaların davalının(BA) formlarında yer aldığı, davacının ticari defter ve kayıtları ile davalının ba/bs formlarının birbiri ile uyumlu olduğu, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 232.263,07 TL asıl alacaklı olduğunun tespit edildiği,
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/8561 esas, 2017/2915 karar sayılı içtihadında da zikredildiği üzere davaya konu faturaların davalının ba/bs form örneklerinde de bildirilmiş olmasının davacı lehine hizmetin davalıya verildiği hususunda karine olarak kabulünün gerektiği, bu karinenin aksinin davalı tarafından ispat edilmediği, bu bağlamda dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli olacak şekilde hazırlanmış bilirkişi raporuna itibar edilmesi gerektiği,
işlemiş faiz talebi yönünden takibe konu borcun ödenmesi için davacının davalıya tanzim ettiği ihtarnamenin tebliğ tarihinin 04/11/2020 olduğu, ihtarname ile davalıya 7 günlük süre verildiği, bu bağlamda temerrüt tarihinin 12/11/2020 olduğu, temerrüt tarihinden takip tarihine kadarki dönem için işlemiş faiz hesabının mahkememizce yapıldığı, 12/11/2020-11/12/2020 arası 29 gün için % 15 oranında faiz uygulanması suretiyle davacının işlemiş faiz alacağının 2.768,06 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının, 232.263,07 TL asıl alacak ve 2.768,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 235.031,13 TL yönünden iptali ile 232.263,07 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 15 oranında faiz uygulanmak suretiyle takibin işbu alacak kalemleri üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olduğundan toplam 235.031,13 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 47.006,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kötüniyetli olduğu ispatlanmadığından reddedilen miktar üzerinden davalının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının, 232.263,07 TL asıl alacak ve 2.768,06 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 235.031,13 TL yönünden iptali ile 232.263,07 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 15 oranında faiz uygulanmak suretiyle takibin işbu alacak kalemleri üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alacak likit olduğundan, toplam 235.031,13 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 47.006,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Şartları oluşmadığından, reddedilen miktar üzerinden davalının tazminat isteminin reddine,
5-Alınması gerekli 16.054,98-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.847,82-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 13.207,16-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 2.847,82-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 8,50-TL vekalet harcı ve 1.064,00-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.131,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.128,13-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 24.902,18-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 763,61-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
11-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.315,75-TL’sinin davalıdan 4,25TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
12-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.27/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı