Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/686 E. 2022/827 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/686 Esas
KARAR NO:2022/827

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/10/2021
KARAR TARİHİ:11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafın davalıdan muhtelif tarih ve numaralı faturalara dayanan cari hesaptan kaynaklı alacağından dolayı taraflarınca …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı, haksız ve kötüniyetli olarak takibe, takip konusu borca itiraz ettiğini, itiraz sonucunda taraflar arasında arabuluculuk görüşmeleri gerçekleşmiş olup, ancak anlaşmaya varılamadığını, davacı ile davalı ticari ilişkisi içerisinde bir süre ticaret yaptığını ancak davalı borçlu borcunu ödemediğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin 112.826,86 TL asıl alacak üzerinden devamına, icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalının, alacağın (takibin Başlatıldığı Miktar Olan 129.526,46-TL Üzerinden Olmak Üzere) %20’sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Takibin başlatıldığı miktar olan 129.526,46 TL üzerinden tespit edilecek olan yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taraf icra takibine dayanak olarak gösterdiği faturaları detaylı şekilde belirtmediğini, icra takibi dosyasına sunmadığını ve taraflarına tebliğ etmediğini, ilgili faturaların icra dosyasına sunulmadan davaya konu edilmesine ve delil olarak dayanılmasına muvafakatlarının olmadığını, davacı taraf ile müvekkili arasında herhangi bir ticari sözleşme, cari hesap sözleşmesi ve/veya mutabakat mektubu bulunmamakta olduğunu, bu sebeple karşı tarafın icra takibinde belirtmiş olduğu ve devamında mahkemede belirtmiş olduğu tutarlara ilişkin itirazlarının bulunduğunu, bilirkişi incelemesi sonucunda haklılıklarının ortaya çıkacağını, davacı tarafça talep edilen icra inkar tazminatına da itirazlarının bulunduğunu, davacı taraf icra takibinde %16,75 avans faizi talep etmişse de bu tutar da hatalı olduğunu, hiçbir kabul anlamına gelmemekle beraber, taraflarca, aralarında faiz uygulanacağı kararlaştırılmasına rağmen faizin oranı göz ardı edilmişse bu durumda ancak ticari örf ve adete göre faiz belirlenecek eğer ticari örf ve adette mevcut değilse bu durumda kanuni faiz oranı geçerli olabileceğini, hal böyle iken müvekkili ile arasında sözleşme dahi bulunmayan davacının faiz olarak yüksek olanı seçmesi ve avans faizi talep etmesinin hatalı olduğunu, açıklanan tüm bu edenlerle itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatının reddi ile beraber davanın tümden reddine, müvekkili aleyhine kötü niyetli şekilde başlatılan icra takibi sebebiyle , davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı hükmedilmesine, yargılama masraf ve harçlarıyla ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasının UYAP sureti celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 18/01/2022 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 30/03/2022 tarihli raporu ve 12/09/2022 tarihli ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun ve ek raporunun tetkikinde, tarafların 2021 yılına e – defterlerine ait beratları görülmüş; TTK’nın amir hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde yapıldığı, bu nedenle tarafların 2021 yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma vasfına haiz olduğu, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacı tarafından davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile 16.08.2021 tarihli takip itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 129.525,46.-TL alacaklı olduğu, bu alacağın davalı tarafin ticari defterlerinde de teyit edildiği, 16.08.2021 tarihli takipten sonra davalı şirketin 16.09.2021 tarih ve 22.826,10.-TL satış faturası tanzim ettiği, davacı şirket ise 24.09.2021 tarihli 6.127,50.-TL’lik iade fatura kestiği, dava tarihi olan 20.10.2021 itibariyle davacı şirket davalı şirketten 112.826,86.TL alacaklı olduğu, davacının alacağına faiz talebi ise TCMB Avans İşlemlerinde Uygulanan Faiz Oranı 16.08.2021 – 30.12.2021 dönemi için % 16,75 ve 31.12.2021 tarihinden itibaren % 15,75 oranında uygulanıp uygulanmama husususun mahkemenin taktirinde olduğu kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde yer alan …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile davacı tarafından davalı aleyhine 129.526,46 TL alacak için ” FAZLAYA DAİR TALEP VE DAVA HAKLARIMIZ SAKLI KALMAK KAYDI İLE MUHTELİF TARİH VE NUMARALI FATURALARDAN KAYNAKLI CARİ HESAP ALACAĞI ” açıklaması ile ilamsız icra takibine başlandığı ödeme emrinin 22/08/2021 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu vekili tarafından sunulan 23/08/2022 tarihli dilekçe ile takibi itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin davalının takipten sonra bir kısım ödeme yaptığı beyan edilerek 20/10/2021 tarihinde 112.826,86 TL alacağa yönelik itirazın iptali için elde ki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında davacının dava konusu faturalar nedeni ile alacaklı olup olmadığı ihtilaf konusudur.
Dava konusu alacağın varlığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi … tarafından sunulan 28/03/2022 UYAP tarihli rapor ile, davacı ve davalı yan ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra davalının davacı şirkete 22.826,10 TL satış faturası tanzim ettiği, davacı şirketin 6.127,50 TL iade faturası kestiği dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 112.826,86 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davacı yanın itirazın iptaline konu yaptığı alacak her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olup davacının alacağı sabittir. Her ne kadar mahkememizce davacı yanın dava dilekçesi ile takipten sonra ödeme yapıldığı beyanı nedeni ile ödemenin TBK’nun 100. maddesi kapsamında değerlendirilmesi için ek rapor alınmış ise de, takipten sonra ki ödemenini davalının düzenlediği satış faturasından kaynaklandığı ve davacı yanın bedeli doğrudan asıl alacaktan mahsup ederek elde ki davayı açtığı anlaşıldığından TBK’nun 100. maddesi kapsamında değerlendirme yapılmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar bilirkişi raporu dikkate alınarak davalı tarafından yapılan itirazın 112.826, 86 TL yönünden iptaline takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 112.826,86 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 22.565,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 7.707,20-TL karar ve ilam harcından 1.279,18-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 6.428,02-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.346,98-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.104,50-TL olmak üzere toplam 2.451,48-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 17.924,03-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır