Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/685 E. 2023/562 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/685 Esas
KARAR NO :2023/562

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:20/10/2021
KARAR TARİHİ:10/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin bir kısım sigorta şirketlerinin acenteliği faaliyetini yürüttüğünü, davacının, davalı …’ın doktor olduğu için yaptırması zorunlu poliçe olan “Tıbbi Kötü Uygulamaya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” poliçesi yaptığını, … A.Ş.’ne ait … poliçe numaralı, 315,00-TL prim tutarlı olduğunu, davacının, sigorta sözleşmesi nedeniyle davalı tarafın ödemesi gereken sigorta primlerini aracılığını yaptığı sigorta şirketine kendisi ödediğini, ancak davalı …’ın söz konusu sigorta prim borcu tutarını davacıya ödememdiğini, Poliçe primi 315,00-TL olmasına rağmen, davalı tarafın daha sonra poliçeyi iptal ettirmesi nedeniyle poliçenin yapıldığı tarih ve iptal edildiği tarih arası dönemi kapsayan ödenmesi gereken prim tutarının 156,21-TL olduğunu, davalının sigorta poliçesinden doğan 156,21-TL borcunun temerrüt faizi ile birlikte toplam 247,33-TL olarak tahsili için, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, fakat davalı borçlunun takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, İtiraz sebebiyle takibin durdurulduğunu, davalının, icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde davacı şirket personeli olan … ile telefonda görüştüğünü ve kendisine teklif sunulduğunu belirtmiş, fakat sözlü ya da yazılı onayının alınmadığını, poliçenin kendisine gönderilmediğini iddia ettiğini, doktorlar için düzenlenen mesleki sorumluluk poliçelerinde teklif düzenlenmesinin mümkün olmadığını, doğrudan doğruya poliçenin kendisinin düzenlendiğini, bu poliçelerin zorunlu poliçe olmaları nedeniyle prim fiyatlarının, poliçe içeriğinin, poliçe teminat tutarının sabit olduğunu, sigortacı tarafından poliçe üzerinde hiçbir değişiklik yapılamayacağını, Bu nedenle, davalı tarafın poliçenin kendisine gönderilmediği yönündeki beyanın gerçek dışı olduğunu, Davalıya kargo ile gönderilen şeyin, teklif değil, poliçenin kendisi olduğunu, Müvekkil şirket personeli, davalı ile yaptığı telefon görüşmesinde yapılması zaten zorunlu olan hekim sorumluluk poliçesinin yapılması konusunda sözlü olarak onay almış, ödemenin poliçeyi teslim aldıktan sonra havale ya da kredi kartı ile yapılacağı konusunda teyitleşildiğini ve sonrasında poliçeyi düzenleyerek, poliçenin davalıya İstanbul’dan Ankara’ya kargo ile gönderildiğini, Yasal mevzuat uyarınca, faaliyet halinde olan doktorların hekim sorumluluk poliçesini yaptırmama gibi seçimlik bir hakları bulunmadığını, bu poliçelerin yaptırılması zorunlu poliçeler olduğunu, özellikle de kamu hastanelerinde çalışan doktorların bu poliçeleri yaptırmamaları halinde Sağlık Bakanlığı tarafından 5.000,00 TL’ye varan idari para cezaları tesis edildiğini, Bakanlık tarafından bu konunun sıkı bir şekilde denetlendiğini, davalı tarafın yasal olarak yaptırmak zorunda olduğu, mesleki sorumluluğunu teminat altına alan bir poliçe için davacı şirkete yapılması talimatı verdikten ve poliçe de kendisine kargo ile ulaştıktan sonra “Ben bunun bir teklif olduğunu zannediyordum, yazılı veya sözlü onayım yoktu.” yönündeki açıklamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Hekim sorumluluk poliçelerini yaptıran doktorların kamu hastanelerinde çalışması halinde poliçe prim tutarının yarısını çalıştığı hastaneden geri almakta olması nedeniyle, davalının o dönem çalışmakta olduğu … 1 Nolu Aile Sağlığı … İl Sağlık Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak hekim sorumluluk poliçesi prim iadesi alıp almadığı hususunun sorulmasını talep ettiklerini, davalının, sigorta poliçesi prim borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünü, yapılacak olan inceleme sonucunda da davalının borçlu olduğunun ortaya çıkacağını beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli olarak borca itiraz eden borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, poliçe, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Bilirkişi raporu:
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya sigorta uzmanı …’na tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda: Davalı poliçe için davalının personelinden teklif aldığını kabul etmiş poliçe düzenlenmesini istemediği ve bu teklifi reddettiğine dair bir bilgi sunmamış, aynı dönem için davacının başka bir sigorta şirketinden mükerrer poliçe üzenlenmesi gibi bir husus da bulunmamakta olduğunu, davacının davalının mesleki olarak yaptırması zorunlu olan “Tıbbi Kötü Uygulamaya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” poliçesini düzenlemesi ve primini sigorta şirketine ödemesinin yasal mevzuat ve yerleşik içtihatlar ışığında vekaletsiz iş görme olarak kabul edildiğini, davacının davalı adına ödediği primi de yine sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği bedelin Asıl Alacak bedeli için 156,21-TL ve işlemiş faiz bedeli için 11,52-TL olabileceğine dair rapor sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan prim alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklı olarak davalının davacıya prim borcunun bulunup bulunmadığı tespiti noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, … A.Ş tarafından gönderilen evraklar, bilirkişi raporu ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinden kaynaklanan prim alacağının tahsili amacıyla davacının davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, takibe vaki itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı,
Sigorta uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; davalının dava konusu poliçe için davacının personelinden teklif aldığını kabul etmiş olduğu, poliçe düzenlenmesini istemediği ve bu teklifi reddettiğine dair bir bilgi sunmadığı, aynı dönem için davalı yönünden başka bir sigorta şirketinden mükerrer poliçe düzenlenmesi gibi bir hususun da söz konusu olmadığı, davacının mesleki olarak yaptırılması zorunlu olan “Tıbbi Kötü Uygulamaya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” poliçesini düzenlemesi ve primini sigorta şirketine ödemesinin yasal mevzuat ve yerleşik içtihatlar ışığında vekaletsiz iş görme olarak kabul edildiği, bu nedenle davacının davalı adına ödediği primi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği, bu bedelin 156,21 TL asıl alacak ve 11,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167,73 TL olduğunun tespit edildiği,
Anılan bilirkişi raporunun alanında uzman bilirkişi tarafından, dosyamız kapsamı ile uyumlu ve denetime elverişli bir şekilde hazırlanmış olması nedeniyle rapora da itibar edilerek, davacının mesleki olarak yaptırılması zorunlu olan “Tıbbi Kötü Uygulamaya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası” poliçesini düzenlemesi ve primini sigorta şirketine ödemesinin yasal mevzuat ve yerleşik içtihatlar ışığında vekaletsiz iş görme olarak kabul edildiği, bu nedenle davacının davalı adına ödediği primi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği kanaatine varılmakla,
Davanın kısmen kabulü ile davalının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 156,21 TL asıl alacak ve 11,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167,73 TL yönünden iptali ile 156,21 TL’lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak takibin işbu alacak kalemleri üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacak likit olduğundan, iptaline karar verilen toplam 167,73 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 33,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 156,21 TL asıl alacak ve 11,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 167,73 TL yönünden iptali ile 156,21 TL’lik asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak takibin işbu alacak kalemleri üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına,
2-Fazlaya ilişkin davacı isteminin reddine,
3-Alacak likit olduğundan, iptaline karar verilen toplam 167,73 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 33,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 269,80 TL karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 59,30 TL peşin harçdan mahsubu ile eksik kalan 210,50 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı ve 927,55 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 995,35 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 675,01 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 167,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 680,00-TL arabulucu ücretinin 461,15-TL’sinin davalıdan 218,85-TL’sinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
10-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.10/07/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5